28 Şubat 2016 04:07

Genç bir kızdan ve arkadaşlarından ne öğrenebiliriz?

Paylaş

Ebru Nihan CELKAN*

Tecavüz (isim): Saldırı, başkasının hakkına el uzatmak, aşma, ötesine geçme.

Kırılganlıkla ilgili yazmak istiyorum. Kırılmışlıklarımızla ilgili söz almak istiyorum. Çok uzun zamandır hem üzgün hem de öfkeliyiz. Korkunç bir gayya kuyusu haline getirilen ülkemizde, kız çocuklarını, kadınları ve gençleri derin bir umursamazlık ve yüksek perdeden vurdumduymazlıkla öğüten bu utanç coğrafyasında nasıl yeniden insan olabileceğimiz hakkında düşünmek istiyorum.

Bu coğrafya çok uzun süredir erkeklere ait ve en gelişmemiş, en çiğ seviyeden ham bir erkeklikle konuşuyor, yaşıyor. Kız çocukları öldürülüyor. Kız çocukları okutulmuyor. Kız çocukları “gelin!” yapılıyor.

Bu erkek ülke kız çocuklarını yiyor...

24 saat güce yönelik cümleler konuşuluyor, güç ile ilgili sözcükler söyleniyor, tehditler savruluyor, savaş, çatışma, dövüşmek, biat, itaat, sadakat... İtaat etmeyeni dövüyor, itaat etmeyene tecavüz ediyor, itaat etmeyeni öldürüyor.

Yıllardır iktidarda olmasına rağmen iktidar hezeyanları bir türlü dinmeyen erkek güruhu her şeyi yapmayı kendinde hak görüyor. Başkasının hakkına el uzatmaktan çekinmiyor, başkalarının hakkına, yaşam alanına saldırmaktan imtina etmiyor, yetkilerini aşmakta, yetkilerinin ötesine geçmekte bir beis görmüyor.

İnsanın sürekli karanlık tarafına çağrı yapan, onu ortaya çıkarması için teşvik eden, ödüllendiren bir ülke olduk. Suçlar cezasız, ölüler mezarsız, yaşayanlar huzursuz kalıyor bu ülkede. Yasalar bir türlü caydırıcı olmuyor. Daha ne kadar kötü olabilir dediğimiz vakaları çok daha kötüleri takip ediyor. Adalet zaten malum çok uzun bir süredir işlevini yerine getiremiyor.
Tecavüz ülkemizde her gün farklı şekillerde gerçekleşiyor ve el birliğiyle meşrulaştırılıyor.

YARDIM İSTEYEN GENÇ KIZ

İntihar etmek: Kendini öldürmek.

Kayseri’de 17 yaşındaki lise öğrencisi Cansel Buse intihar etti. Cansel Buse gerçekten intihar mı etti? Tecavüz mağdurları tecavüze uğradıklarını söylemekte zorlanırlar. Tecavüze uğradığını söylemek ve bu durum hakkında yardım istemek büyük bir cesaret ve güç ister. Cansel Buse tecavüze uğradığı günün ertesi günü okulda müdür yardımcısına ve rehberlik öğretmenine yaşadıklarını aktarıyor. Cansel Buse yardım istemek için elini uzatıyor fakat herhangi bir işlem yapılmadığı için üç gün boyunca kendisine tecavüz eden öğretmenin olduğu okula gitmek zorunda kalıyor. Üç günün sonunda ise hayatına son veriyor. Sınav baskısından kendini öldürdüğünü sanıyor ailesi çünkü sınav baskısından ülkemizde gençler kendini öldürebiliyor. Kızlarını toprağa verdikten iki gün sonra gerçeği arkadaşlarından öğreniyorlar. Tüm bu süreçte tecavüzcü öğretmen, müdür yardımcısı, rehberlik öğretmeni susuyorlar. Nasıl susuyorlar?

Nasıl susabilirsin ki genç bir kız hayatına son verirken ve sen sebebine vakıfken, ona kucak açıp yaralarını sarabilecekken nasıl susabilirsin? Nasıl susabilirsin!

“İyilik iradenin işlevidir.” der Iris Murdoch. Aranan irade Kayseri’de bir türlü ortaya çıkmıyor.

Cansel Buse ölüyor.  

Cansel Buse’yi öldüren silahın tetiğini kim/kimler çekiyor?

UMUT SUSMAYAN VİCDANLI GENÇLERDE

Umut (isim): Ummaktan doğan duygu, ümit, olması beklenen veya olacağı düşünülen şey.

“Kayseri’de 18 yaşındaki bir kız matematik öğretmenin tecavüzüne uğradı, şikayet edildi ancak hiçbir şey yapılmadı kız dayanamadı ve intihar etti kurtarılamadı. Tecavüzün yanında bir cinayet olmasına rağmen kimse hâlâ harekete geçmedi. Olayın üstü örtülmeye çalışıyor. Kayseri’de bile hâlâ çoğu insanın haberi yok. Lütfen sesimizi duyurmamıza yardımcı olur musunuz? (twitter:#canseliçinsusma etiketiyle lütfen yardımcı olalım) Hatırlıyor musunuz çocukken hepimize okul 2. eviniz derlerdi, şimdiden teşekkürler...”

Cansel Buse’nin arkadaşları iradelerini ortaya koyuyorlar. Cansel Buse’nin ailesi ve Türkiye vicdanlı gençlerin sosyal medya aracılığıyla yaydığı bu duyuru sayesinde olayın aslını öğreniyor ve okul yönetimi görevden alınırken öğretmen de yargılanmak üzere tutuklanıyor.

Sessizliğin salık verildiği, susmanın tembihlendiği, hasır altına atmanın planlandığı bir ortamda konuşan, bu korkunç suç ortaklığını ifşa eden ve itaat etmeyen gençlerin vadettiği bir gelecek var.

Başına gelenleri anlatma cesareti gösteren genç bir kız ve onun ölümüne sessiz kalmayan arkadaşları insan olduğumuzu bize tekrar anımsatır mı? Birbirimize karşı sorumluluğumuzu tekrar hatırlayabilir miyiz? Hepimizin birbirimize emanet olduğunu, birimiz ağlarken diğerinin gülmesinin mümkün olmadığını, biri haksızlığa uğradığında herkes sussa dahi susmamız gerektiğini bu genç insanlardan öğrenebilir miyiz?

Ve orada bir yerde bu yazıyı okuyan genç arkadaşım, kız kardeşim, erkek kardeşim karanlıkta yalnız kaldığında ve kendini korkmuş halde yakaladığında lütfen lütfen bir başına olmadığını hatırla ve bir kapı daha çal ve bir kapı daha çal ve belki bir tane daha. Ta ki bir kapı açılana kadar. Asla vazgeçme, asla pes etme.

Anımsa ve hep aklında tut; utanması gereken tecavüze uğrayan değil tecavüzcünün kendisidir.

*Oyun Yazarı

ÖNCEKİ HABER

Bir tren istasyonunda

SONRAKİ HABER

Koca çınarın gölgesi: 5 kitapta Yaşar Kemal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa