07 Şubat 2016 12:09

Bilimi, Barışı, Özgürlüğü Savunmaya!

Paylaş

AKP hükümetinin yarattığı savaş ortamı git gide tırmanırken savaş çığırtkanlığı yandaş medya kullanılarak en üst düzeye çıkmışken barışın sesi de bir yandan yükselmeye devam ediyor. Akademisyenler, barış için yayınladıkları bildiri sonucu Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere birçok çevre tarafından hedef gösterildikten sonra ülke çapında soruşturmalar, gözaltılar ve tehditlerle karşı karşıya kaldılar. Birçok kesim de başta yurt içinden ve yurt dışından öğrenciler ve topluluklar olmak üzere akademisyenleri ve barış talebini sahiplendi ve sahiplenmeye devam ediyor. Üniversiteler yükselen bir sesle barış istemeye devam ediyor. Varlığının devamını savaş politikalarına dayandıran hükümet ise barış kelimesine bile tahammül edemez durumda. Bir yandan ülke içinde katliamlar uygularken Ortadoğu'da da bölgesel çıkarları sonucu emperyalizme kendini yamamaya, pastadan pay almaya çalışıyor.
Savaşlar bir yandan özellikle Kürt illerinde ve Suriye'de gençliği ölüme mahkum ederken bir yandan da bütün kazanılmış haklarımızı budamanın aracı haline getiriliyor. Geleceğimiz sermaye politikaları doğrultusunda git gide daha fazla karartılıyor. Taleplerimiz bombalarla, baskılarla, tehditlerle susturulmaya çalışılıyor. Gelecek kaygısı bizleri depresyona hatta intihara kadar sürüklüyor. Ortaöğretimde sınavlar yüzünden arkadaşlarımız intihar ediyor. Maaşlara kaşıkla yapılan zamlar faturalara kepçeyle yansıyor. Esnek çalışma en üst raddeye çıkarılırken kıdem tazminatına kadar bütün iş güvencemiz yok ediliyor. Üniversitelerde baskı ise had safhada. Bilimin, özgürlüğün emaresi kalmamış halde.
Yasaklar ülkesi, baskı ve anti demokrasi üniversitesi, olağan üstü halli bölgeleriyle, neredeyse her karışıyla "Toledo'ya" benzeyecek ülkemiz! Hani şu başbakanın Sur'u benzeteceğiz dediği İspanyanın tarihi kenti!

SESİNİ BİLİMİN SESİNE KAT


Bilimin ve akademinin gerçeğin, barışın yanında olmasını sindiremeyen, mimari anlayış olarak TOKİciliği benimseyen bir hükümetin Toledo masalına inanacak değiliz. Bizler bulunduğumuz her yerde kendi çalışma koşullarımızı, üniversitemizi ve lisemizi, kentimizi sokağımızı ancak kendi mücadelemizle değiştirebileceğimizi biliyoruz! Sermaye medyasının yalan propagandası, hakim sınıfların savaş politikası ve baskı ile sindirme tutumu karşısında bilimi, barışı ve özgürlüğü savunacağız!
İki bini aşkın akademisyenin, yüzlerce avukat, aydın, sanatçı, işçi sendikasının, 154 kulüp, topluluk ve öğrenci temsilcisinin sesini kattığı bu çağrıya katıl!
Tüm gençliği barışın yükselen sesine kulak vermeye, bilimin barış isteyen korosuna sesini katmaya, özgürlüğünü ve geleceğini savunmaya çağırıyoruz!

 

ÖNCEKİ HABER

Dedem Karl Marx

SONRAKİ HABER

Dokuz Bakan eskiten taş ocağı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa