02 Şubat 2016 12:31

Çocuk Olamayanlar: Türkiye’de çocuk emeği

Paylaş

Araş. Gör. F. Güneş GÜRGÖR
Anadolu Üniversitesi

Sizi ben yoklama defterinden öğrenmedim
Haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Kendime göre karşılarken akşamı
Nane şekeri uzattı en tembeliniz
Götürmek istedi küfesinde
Elimdeki ıspanak demetini…
Rıfat Ilgaz

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşına kadar olan herkes çocuk sayılmaktadır. Bir başka deyişle çocuk, zihinsel, fiziksel ve ruhsal yönden tam bir olgunluğa erişmemiş, toplumdaki rol ve görevlerini henüz öğrenmekte olan bakıma ve eğitime ihtiyacı olan bireydir. Çocukların, bakıma, gerekli sağlık hizmetine, eğitime, oyuna, barınmaya ihtiyaçları vardır. Son dönemlerde gerek dünyada gerekse ülkemizde, çocukları oyun alanlarında, okullarda görmek yerine ölü bedenleri kıyıya vurmuş bir halde, evlendirilirken ya da bir fabrikada iş kazasına kurban gitmiş bir şekilde görüyoruz. Eğitim politikaları, yoksulluk ve birçok sebepten dolayı çocuklar, ucuz iş gücü görülerek çocuk işçi olarak çalışmak zorunda kalmaktadır. 

Kimi mevsimlik tarım işçisi kimi ise fabrikada işçi olarak çalışmaktadır. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2013 yılında yaşamını yitiren 1235 işçinin 59’u çocuk işçidir. 2014 yılında bu sayı 54 olarak görülmektedir. 2014 yılı için her 100 iş cinayetinden üçü çocuk işçileri bulmuştur. TÜİK -2013 verilerine göre Türkiye genelinde ekonomik işlerde çalışan çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süreleri son derece yüksektir. 6-17 yaş grubundaki çocukların haftalık ortalama fiili çalışma süresi 40 saati bulurken, bu süre 15-17 yaş grubundaki çocuklar için 45,8 saattir (Ortalama haftalık fiili çalışma süresi 6-14 yaş grubundaki çocuklar için 28 saattir). Erkek çocuklar haftada ortalama 43.2 saat çalışırken, kız çocuklar 33 saat çalışmaktadır. Ancak en trajik süreler okula devam etmeyen çocuklar için görülmektedir. Haftalık ortalama fiili çalışma süresi okula devam etmeyen çocuklar için haftalık 54.3 saat ile Türkiye ortalamasının üstündedir. Ücretli, yevmiyeli veya kendi hesabına çalışan çocukların yüzde 52’si 2012 yılında aylık 400 TL’lik bir gelirle çalışmak zorunda kalmıştır. Ücretli ya da yevmiyeli olarak çalışan çocukların, yüzde 3.4’ü sakatlanma ve yaralanma yaşamıştır, yüzde 34’ü aşırı yorulmaktadır, 3’te birine işyerinde yemek verilmemektedir, yüzde 36’sının haftalık izni ve yüzde 89’u için yıllık ücretli izin yoktur.

4+4+4’LE SÖMÜRÜ ARTTI

4+4+4 ile düzenlenen eğitim sistemi ile beraber çocukların emek sömürüsü artmıştır. 4+4+4 eğitim modeli ile  ortaokuldan sonra açık liselere gitme imkanı tanınarak  çocuk işçiliğinin yasal zemini yaratılmıştır. Piyasanın insafına bırakılan okullarda yaşanan özelleştirme politikaları binlerce yoksul ailenin okul masraflarını karşılayamaz duruma düşürülmesine neden olmuş ve çocuklar bu politikaların altında ezilmiştir. Bunların yanı sıra mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan çocuklar, eğitimlerine devam etmekte zorluk yaşamaktadır, zihinsel ve bedensel gelişimlerine uygun olmayan ortamlarda yaşamlarına devam etmekte ve açığa çıkarılmayan, örtbas edilmeye çalışılan cinsel istismar ya da farklı istismar türlerine maruz kalmaktadır. Yine ucuz iş gücü olan mülteci çocuklar, gerekli psikolojik, maddi ve dilsel destekler sağlanmadığından dolayı okullarına devam edememektedir. Bu çocuklar da piyasada ağır koşullarda, az bir ücret ile çalıştırılmaktadır.

ÇOCUK HAKLARI KAĞIT ÜZERİNDE KALDI

Rakamlar, istatiksel veriler ülkemizde çocuk işçilerin durumunu gözler önüne sermektedir. Çocuk hakları, kağıt üzerinde kalmıştır. Çocuk işçiliği, çocuklarının özgür iradeleriyle yapabilecekleri bir tercih olmadığı için bu konunun tüm ekonomik, sosyal ve politik tarafları incelenmelidir. Bir an önce 4+4+4 eğitim modeli kaldırılmalı, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli ve kesintisiz eğitim sistemi hayata geçirilmelidir. Geçinmeleri, çocuklarının çalışmasına bağlı olan ailelerin maddi olanakları düzeltilmeli, asgari ücret yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Çocuk işçiliği, sosyal ve ekonomik açıdan çok önemli bir insan hakları sorunudur, emek sömürüsünün en vahşi biçimidir. Ekonomik eşitsizliklerin, göçlerin ve işsizliğin artması ile çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasına karşı, çocukların çocukluklarını yaşayabilmeleri için, çocukların emeğinin sömürülmediği bir ülke için sistemli bir mücadele gerekmektedir. Çocuklar için ölüm değil yaşam, iş değil nitelikli eğitim… Doyasıya oyun…

ÖNCEKİ HABER

Güvencesiz işçi havuzunun önemli kaynağı: Çocuk İşçiler

SONRAKİ HABER

Çocuğuma süt parası bulamıyorum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...