18 Ocak 2016 12:01

Ortada buluştular

Paylaş

Metal direnişi her sektörden işçi ve emekçiler kadar sendikalarda da büyük etki yarattı. Zira işçiler, insanca yaşanacak ücret ve çalışma koşullarının yanısıra sendikal demokrasi talebini de dile getirdiler. Metal işçilerinin, yaşadıkları her sıkıntının kaynağı olarak gördükleri sendikal bürokrasiye Türk Metal özelinde vurdukları ağır darbenin ardından ‘değişim’ kaçınılmaz oldu. 

Bunun en bariz örneği Türk Metal ve Çelik-İş’te yaşandı. İki sendikada da delege seçimleri “merkezin belirlediği adamların göstermelik olarak onaylanması” olarak gerçekleştirilirken, işyeri temsilcileri de mevcut yasalara dayanak atama yoluyla belirleniyordu. Metal direnişi iki sendikada da “demokrasi şöleni” rüzgarının esmesine neden oldu. 

DEĞİŞİM ÖZDE DEĞİL SÖZDE 

İşçilerin öfkesinin merkezinde olan Türk Metal, tüzük değişikliğine giderek temsilcilerin seçimle belirleneceğini açıkladı. Ancak bu, özde bir değişim değildi. Zaten bunların işçileri kontrol altında tutabilmek için atılmış adımlar olduğu çok geçmeden kendini gösterdi. İşçilerin az çok birlik olduğu fabrikalarda işçilerin adayları, sendika merkezinin adaylarına  üstünlük sağlayınca, tedirgin olan sendikal bürokrasi diş geçirebildiği yerlerde ya “Ancak sendikanın izin verdiği kişiler aday olabilir” diyerek adaylıkların önünü kesti ya da Arçelik’in Ankara’daki fabrikasında olduğu gibi aday olmak isteyen işçiler kapının önüne kondu.

Çelik-İş de benzer bir yol izledi. Her ne kadar işçilere “Her şeyi siz belirleyeceksiniz biz uyacağız” dense de, fiiliyatta yapılan işçileri “örgütlenmenin yolu patronla iyi geçinmekten geçer”e ikna etmek oldu. 

Metal direnişi Birleşik Metal-İş’i ise başka bir yöne doğru adım atmaya zorladı. Direnişin hemen öncesi işçilerin zorlamasıyla çıkılan grev ve grevin yasaklanması sonrası işçilerin mücadeleye zorlayan tutumuyla bunalan mevcut anlayış, metal direnişiyle ortaya çıkan işçilerin yıkıcı gücü karşısında ‘önlem’ almaya yöneldi. İşçileri “kurullar demokrasisi” ile kontrol altına alamayınca; bazı yerlerde tüzüğe aykırı olarak işyeri temsilcilerinin atanması, seçimlerin blok listeyle yapılması, muhaliflerin sendikadan kazınması ve disiplin uygulamalarını gündeme getirdi. 

YÜRÜNECEK YOL

Metal direnişi korku imparatorluğu kuranların demokrasi maskesi taktığı, demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin korku imparatorluğu kurmaya başladığı sendikal bürokrasiyi ortada buluşturdu: İşçinin iradesini temsil eden bir sendikal yapı yerine, sendikacıların istediği gibi at koşturabildiği bir yapının korunması. 

Ancak hangi adım atılırsa atılsın işçiler, başta düşük ücret ve ağır çalışma şartları olmak üzere sorunlara çözüm istiyor. Bunun da ancak metal direnişinin açtığı yoldan yürünerek gerçekleşebileceğini biliyorlar ve bildikleri yoldan ilerliyorlar. Kendi kararlarını alıp uygulayan, kararlarını alırken sermayenin belirlediği kuralları bir kenara atan, kendi gücüne güvenen ve sendikacıları bu kararlara uygun hareket etmeye zorlayan sınıf sendikacılığı yolundan.

ÖNCEKİ HABER

Aydınlar kendilerini ihbar etti

SONRAKİ HABER

Ek zam talebi, kıdem tazminatı, güvencesiz ve esnek çalışma: Güncel talepler ve mücadele olanakları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...