06 Ocak 2016 16:54

Sesimiz diğer işçilere yankı olsun

Fabrikada çalışanların çoğu genç işçiler ve sendikaya üye olmak istiyorlar. Tabii patronlar ve yardakçıları engellemeye çalışıyor. Ben tam olarak fabrikada sendikalaşma sürecini bilmesem de, fabrikadaki genç işçiler arasından Okan’a sorduğumda gözlerinin içi parlıyor sonra da anlatmaya başlıyor o anı tekrar yaşıyor gibi heyecanlı...

Paylaş

Hüseyin ALTUN
Ostim/Ankara

Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde bir işçiyim. İşe gireli 1 ay oldu. Fabrikadaki çalışma saatleri sabah 8 akşam 6. Beni sorarsanız, hiçbir sosyal hayatım yok işten eve, evden işe. Ama kendimden önce fabrikadan bahsetmek isterim. Fabrika diğer çevre fabrikalara göre bir ilke imza atmış. Sendikalı mücadele yürütmüş, kazanım elde etmiş işçilerin çalıştığı bir fabrika! Fabrikada çalışanların çoğu genç işçiler ve sendikaya üye olmak istiyorlar. Tabii patronlar ve yardakçıları engellemeye çalışıyor. Ben tam olarak fabrikada sendikalaşma sürecini bilmesem de, fabrikadaki genç işçiler arasından Okan’a sorduğumda gözlerinin içi parlıyor sonra da anlatmaya başlıyor o anı  tekrar yaşıyor gibi heyecanlı...
BİRLİKTE KAZANDIK
Çalıştığım fabrika haziran ayında sendika mücadelesi yürütüp sendikal haklarını kazanan bir fabrika. Burda bir yıldır çalışan ve öncesinden bir çok iş yerine girip, ilk defa Ostim’de fabrikaya giren Okan sendikalaşma sürecini şöyle anlatıyor; ‘’Ben çalışmadan önce sendikalaşma süreci başlamış. Diğer işçilerle konuşup onları ikna etmeye başlamışlardı. Sendikaya üye olduktan sonra nasıl olacak, eğer olmazsa nasıl sonuçlarla karşılaşılacak anlatılıyorlardı, ikna olan işçiler vardı, çoğunluk bizden yanaydı. Bazı işçiler sendikayı kabul etmedi ama işçilerin kazandığı haklardan da yararlanmayı bildiler. Biz almayacağız demelerine rağmen sendikaya ikna olan işçiler aralarında bir karar verdi. Adım atılmayacak, geri durulmayacak, sonuna kadar mücadeleye devam edilecekti. Bardağıı taşıran son damla, iş yerinde patrona sendika istediğimizi söylediğimiz zaman oldu. Patronun bir işçi arkadaşımızı işten atmasıyla başladı her şey. Ama biz birlikte mücadele ederek kazandık.”
TULUMUMUZA DİKİLEN PATRON
KORKUSUNU YIRTACAĞIZ!
 
Her zaman patronlar  fabrikadaki sendikalaşmayı kabul etmediğini söyler ama işçiler ‘’birlikten güç doğar’’ deyip, birlik olduğunda patrona işçilerin gücünü gösterirler. Fabrikada sendika süreciyle işçilerin zaferinden sonra patron, işçilere eskisinden daha kötü davranmaya başlar. Okan; “Patronun tavırlarında değişen bir şey olmadı ama bize karşı daha beter hale geldi.‘’ diyor ve anlatmaya devam ediyor. ‘’Fabrikada akşam mesaisi bitti işten çıktık, biz gittikten sonra fabrikaya kamera taktırmış! Sabah geldiğimizde çalıştığımız atölyede 20 kamera vardı. Kamerayla birlikte artık nereye gidersek bizi izleyecek, bunun sebebi bizim tulumumuza dikilmiş patron korkusunu tekrar üzerimize dikmek istemesi. Bu bizi yıldırmayacak. Bize ve fabrikadaki işçilere, ‘sendikayı fabrikada bitirmek’ istediğini söylerse biz buna engel olacağız. Daha güçlü dimdik adımlarla ona korkmadığımızı göstereceğiz.’’
SENDİKADAN SONRA
Sendika gelmeden önce çalışan arkadaşımız, ‘’Fabrikaya girdiğim zaman asgari ücret alıyordum, sigortam asgari ücret üzerinden yatırılıyordu. Hafta sonları mesailerle birlikte aldığımız ücret üzerinden değil de, direk asgari ücret üzerinden yatırıyordu. Ha, şimdi sendikayla birlikte çalıştığımız fazla mesailer ile sigortamızı yatırıyorlar. Sendikadan önce kışın yakacak kömür, odun, doğalgaz ücretleri verilmiyordu şimdi onlar da veriliyor. Hafta sonu sadece pazar günümüz vardı şimdi cumartesi de tatil. O gün ne yapacağımı şaşırırdım! Evde oturup dinlensem mi, yoksa arkadaşlar ile buluşsam mı diye… Öyle işte, fazla sosyal hayatım yoktu, sendikadan sonra ise hafta sonlarımız oldu ve eskiye göre daha rahatız.” Diyor.
SESİMİZ DİĞER İŞÇİLERE
YANKI OLSUN

Okan son olarak Ostim’de çalışan genç işçi arkadaşlara “Biz Ostim’deki başta genç işçiler olarak birlik ve beraber olmayı, omuz omuza durup işçilerin birliğinin gücünü patronlara işçilerin birlik olduğunda neleri başarabildiğini göstermeliyiz. Bir tek bu fabrika olmamalı, Ostim’de diğer fabrikalarda da işçilerin gücünü duymak istiyoruz. Biz Ostim’de işçinin gücünü patrona gösterdiysek sizde gösterebilirsiniz. Birlik ve mücadeleden güç doğar. Bu sorunlar bütün işçilerin sorunu.” Okan’ın dediği gibi birlikten güç doğar, yenemeyeceğimiz patron, kazanmayacağımız hak kalmaz.


YOKSULLUĞA MAHKUM EDEN ÜCRET
DİSK-AR’ın Asgari Ücretle Geçim Raporu’nda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstatistikleri üzerinden yapılan hesaplamaya göre, eşi çalışmayan ve iki çocuklu bir asgari ücretli yeni yılda zamlı asgari ücret ile gıdaya ancak 15 lira ayırabilecek.
Buna göre asgari ücretlinin üç öğün için kişi başına ayırabildiği tutar 3.75 lira olurken, öğün başına bu tutar sadece 1 lira 25 kuruş düzeyinde kalıyor. En yoksul yüzde 20’lik kesim yaşamını sürdürebilmek için gelirinin ancak yüzde 33.7’sini gıda ve benzeri harcamalarına ayırabiliyor.
BARINMA
TÜİK Madde Fiyatları istatistiklerine göre Kasım 2015 tarihi itibari ile ortalama kira bedelinin 666 lirayı bulduğuna işaret edilen raporda, asgari ücretlinin kira harcamaları için yalnızca 418 lira ayırabildiğine dikkat çekiyor.  
ULAŞIM
TÜİK Madde Fiyatları istatistiklerine göre “Asgari ücretlinin, çalıştığı işyerinin servis imkanı yoksa işyerine ulaşımı bile büyük bir sorun. Tek bir belediye otobüs biletinin Türkiye ortalamasında 1.79 lira olduğu koşullarda, asgari ücretlinin ulaşım için ayırabildiği günlük pay sadece 3.5 lira, bu gelirle sadece tek yön bilet alınabiliyor.”
SOSYAL
Asgari ücretlinin kültür ve eğlence için ayda yalnızca 17 lira ayırabildiğine işaret edilen DİSK-AR, raporunda “Bu miktar ile sinemaya bir kişi bir kere gidebilirken, tiyatro ya da bir spor müsabakasına gidebilmek mümkün değil. Sinema bileti ortalama 14 lira, tiyatro 26, spor müsabakası 21 lira”
 AÇLIK SINIRI
Raporda, “Gelir dağılımını düzeltici bir rol oynaması beklenen asgari ücretin, açlık sınırının bile altında belirlenmesi vicdanları zedeliyor. Asgari ücretin, temel gereksinimleri karşılayacak bir biçimde ele alınması gerekiyor” denildi ve şu değerlendirme yapıldı: “DİSK-AR Beslenme Kalıbı üzerinden yaptığımız hesaplamalara göre 4 kişilik bir hane için açlık sınırı Kasım 2015 için 1,405, yoksulluk sınırı 4 bin 443 liradır. Asgari ücret için belirlenmesi gereken gerçek tutar aslında yoksulluk sınırının üzerindedir. Yoksulluğa mahkum eden ücrete asgari ücret denmez. Asgari ücretlinin İki kişi çalışmasına rağmen çocuklarını yoksulluğa mahkum etmemesi için kimi sosyal desteklerle birlikte en az 1900 lira şarttır.”
 

ÖNCEKİ HABER

Metin Göktepe gazeteciliği

SONRAKİ HABER

Sarmalı anlamak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...