Edebiyatımızdaki yaprak dökümü

Gülsüm CENGİZ
2015, ülkemiz edebiyatında büyük kayıpların yaşandığı bir yıl oldu. Edebiyatın romandan öyküye, şiirden oyun yazarlığına, eleştiriden denemeye, araştırmadan çeviriye kadar hemen hemen bütün alanlarında ürün veren ustalar art arda aramızdan ayrıldılar.
16 Ocak 2015’te, Afet Ilgaz Muhteremoğlu yaşamını yitirdi. 2.1.1937’de doğan Afet Ilgaz Muhteremoğlu’nin ilk yazıları 1954’te yayınlandı. Onları Varlık, Yeditepe, Türk Dili ve diğer dergilerde yayınlanan öykü ve makaleleri izledi. Annem Annem, Toprak İnsanları ve Eşiktekiler adlı yapıtlarının yanı sıra çok sayıda öykü ve romanı yayınlandı.
KOCA ÇINAR UĞURLANDI
28 Şubat 2015’te ülkemiz edebiyatının en güçlü kalemi Yaşar Kemal yaşamını yitirdi. 6 Ekim 1923’te Adana’nın Hemite köyünde doğan Yaşar Kemal, yaşadığı coğrafyadan yola çıkarak kurduğu özgün dille evrensele ulaştı. İnce Memet, Ağrı Dağı Efsanesi gibi birçok dünya diline çevrilen destansı romanlarıyla, çağdaş epopenin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri olan Yaşar Kemal, yapıtlarında insanı tüm yönleriyle anlattı. Kürtlerin, Ermenilerin ve kadim Anadolu halklarının yaşadığı acılara tanıklık etti… Yazdığı yapıtlarıyla ulusal ve uluslar arası düzeyde saygın ödüller aldı. Ülkesine, halkına sorumluluk duyan aydın tutumuyla örnek oldu. İnsan, doğa ve yaşam sevgisiyle; emek, barış ve özgürlük tutkusuyla yaşamı boyunca haksızlıklara karşı durdu; ülkemizde çeşitli baskı ve kıyımlarla sesi kısılan halklara ses oldu yapıtlarıyla ve yaşamıyla. Düşünceyi ifade özgürlüğünü savunduğu için DGM’de yargılandı.
17 Haziran 2015; oyun ve senaryo yazarı, yönetmen Başar Sabuncu yaşamını yitirdi. 9 Eylül 1943’te doğan Başar Sabuncu’nun tiyatro yaşamı oyuncu olarak başladı. Daha sonra çalışmalarını yazarlık ve yönetmenlik alanlarında sürdürdü. 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinden sonra bir süre yurt dışında tiyatro yaptı. 1974’te Muhsin Ertuğrul’un çağrısıyla İstanbul Şehir Tiyatroları’na girdi. Sanat yönetmenliği döneminde Nazım Hikmet’in yapıtlarının Şehir Tiyatrolarında sahnelenmesine öncülük etti. Kargalar, Çark, Kaldırım Serçesi, Sayın Muhbir Vatandaşlar sahnelenmiş oyunlarından bazılarıdır. Tiyatronun yanı sıra sinema dalında senaryo yazarı ve yönetmen olarak çalıştı.
27 Haziran 2015’te şair yazar Mehmet Başaran aramızdan ayrıldı. 25 Nisan 1926 yılında Kırklareli’nin Ceylanköy’ünde doğan Mehmet Başaran, Kepirtepe Köy Enstitüsü’nde eğitim gördü. Eğitimciliğinin yanı sıra, yaşamdan gözlemlediklerini halkın kültürel birikimiyle harmanlayarak şiir, roman, tiyatro, deneme, çocuk kitabı dalında yetkin yapıtlar verdi. Yaşamı boyunca seçimini halktan, emekçiden, ezilenden yana yapmasının bedelini ödedi; öğretmenlik-müfettişlik yıllarında soruşturmalar geçirdi; sürgünler, gözaltılar yaşadı. Ahlat Ağacı, Yüreğinin Sesi Zeytin Ülkesi, Bir Koca Troya Dünya ve daha pek çok yetkin yapıta imza atan Başaran, yapıtlarıyla seçkin ödüller kazandı.
27 Temmuz 2015’te müzisyen, yayıncı, yazar ve çevirmen Panayot Abacı yaşamını yitirdi. 23 Aralık 1923’te İstanbul’da doğan Panayot Abacı felsefe ve müzik eğitimi aldı. Devlet Senfoni Orkestrası’nda viyola çaldı. Klasik müzik dergisi Orkestra’yı çıkardı. İstanbul Filarmoni Derneği’nin yöneticiliğini yaptı. Türkiye Yazarlar Sendikası yönetimlerinde çalıştı. Evrensel Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. Yunancadan Türkçeye, Türkçeden Yunancaya 50’nin üstünde kitap çevirdi. Nikiforos Vrettakos, Dido Sotiriu, Yakovas Kambanellis, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz yapıtlarını çevirdiği yazarlardan bazılarıdır. Çeviri dalında ödüller alan Panayot Abacı’nın son çevirileinden biri, Evrensel Basım Yayın tarafından yayınlanan Tasos Livaditis’in destan şiiri Bir Yel Esiyor Dünya Kavşaklarında adlı kitaptır.
ANADOLUYU RESMETTİ
9 Ağustos 2015’te yazar, gazeteci ve ressam Fikret Otyam yaşamını yitirdi. 19 Aralık 1926’da doğan Fikret Otyam, Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu insanını anlattığı röportajlarla tanındı. Gezi-söyleşi, mektup, oyun, çocuk kitabı dalında pek çok yapıtı yayınlandı. Uzun yıllar Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Fotoğraf ve resim sergileri açtı. Senaryo yazarlığı yaptı. Yapıtları ve çalışmaları nedeniyle pek çok kurum tarafından ödüllendirildi.
11 Ağustos 2015’te usta öykü ve roman yazarı Tarık Dursun K. (Kakınç) aramızdan ayrıldı. 26 Mayıs 1931’de doğan Tarık Dursun’un ilk şiirleri 1949’da yayınlandı. Daha sonra yöneldiği öykülerinde çocukluk günlerini, emekçileri; kendi deyişiyle “öyküsü olan insanları” anlattı. Senaryo yazarlığı ve yönetmenlik yaptı. Dergi çıkardı, Milliyet Yayınları’nı yönetti. Milliyet Çocuk dizisinde çocuklar için kitaplar yayınladı. Güzelavrat Otu, Rıza Bey Aile Evi adlı öykü kitaplarının yanı sıra pek çok öykü kitabına; Kurşun Ata Ata Biter, Denizin Kanı romanlarının dışında pek çok romana imza attı. Yapıtlarına birçok ödül verildi.
24 Ağustos 2015’te yazar, sanat tarihçisi ve müzisyen Nazan İpşiroğlu yaşamını yitirdi. 1923 yılında doğan Nazan İpşiroğlu, İstanbul Üniversitesi’nde felsefe ve sanat tarihi okudu. Eşi ünlü sanat tarihçisi Mazhar Şevket İpşiroğlu ile birlikte Oluşum Süreci İçinde Sanatın Tarihi, Sanatta Devrim vd. kitaplarını yazdı. Çok sayıda sanat inceleme kitapları yayımlandı. Kızı Zehra İpşiroğlu ile birlikte “Gelin Çocuklar Birlikte Düşünelim”, Yaratıcı Okuma I-II ve Bir Kitap Hazırlıyoruz gibi çocuklara ve gençlere yönelik kitaplar hazırladı.
28 Ağustos 2015’te gazeteci yazar ve ülkemiz öykücülüğünün önemli temsilcilerinden Oktay Akbal aramızdan ayrıldı. 20 Nisan 1923’te doğan Oktay Akbal’ın edebiyat yaşamı çeviri ve öykülerle başladı. İlk öyküsü 1939’da henüz lise öğrencisiyken yayınlandı. Servet-i Fünun Uyanış dergisinde çalıştığı sıralarda eski-yeni tartışmalarının ve yeni edebiyatın içinde yer aldı. 1956’da yazmaya başladığı köşe yazılarını, Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde sürdürdü. Şairlere Ölüm Yok, Hiroşimalar Olmasın, Önce Ekmekler Bozuldu, Suçumuz İnsan Olmak, Garipler Sokağı adlı yapıtlarının yanı sıra çok sayıda öykü, roman, anı ve çocuk kitabına imza attı. Topluma ve insana ilişkin gözlemlerini kendi yaşam deneyimleriyle birleştirerek yazdığı öykülerinde hayatın içindeki emekçileri, küçük kent insanını anlattı. Yapıtları çok sayıda ödül kazandı.
EMEK ŞAİRİ
7 Ekim 2015’te ülkemiz şiirinin önemli temsilcilerinden Sennur Sezer İstanbul’da yaşamını yitirdi. 12 Haziran 1943’te Eskişehir’de doğan Sennur Sezer’in ilk şiirleri henüz lise öğrencisiyken yayınlandı. 1959’da okulu bırakıp Taşkızak Tersanesi’nde çalışmaya başladı. Burada tanıştığı emek dünyası yaşamını derinden etkiledi. 1964’te yayınlanan ilk kitabı Gecekondu’dan başlayarak şiirleriyle emekçilerin, ezilen, sömürülen, haksızlığa uğrayan insanların sesi olmayı seçti. Yasak, Direnç, Kimlik Kartı, Kirlenmiş Kağıtlar, Dilsiz Dengbej, Akşam Haberleri şiir kitaplarından bazılarıdır. Çocuklar için de kitaplar yazdı. Yapıtlarına birçok ödül verildi. Pencereden Bakan Çocuk adlı kitabı, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından “15 Yılın En İyi Şiir Kitabı” seçildi.
30 Ekim 2015’te tiyatro eleştirmeni, yazar Üstün Akmen yaşamını yitirdi. 2 Temmuz 1943’te doğan Üstün Akmen’in yazıları Evrim, Yeni Ufuklar, A dergisi vd. dergilerde yayınlandı. 1997’de Cumhuriyet Gazetesinde üst düzey yönetici olarak çalışmaya başladı. Cumhuriyet’ten ayrıldıktan sonra bir süre İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Genel Yayınlar Yönetmeni olarak çalıştı. Kör Bakkalın Gözleri, Veee Perdeee..., Provasız Yaşam ve Baykuş kitaplarından bazılarıdır. Evrensel Gazetesi’ndeki köşesinde yazıları yayınladı. 2001–2005 yılları arasında P.E.N Türkiye Merkezi’nin başkanlığını üstlendi. Çalışmaları nedeniyle birçok ödül aldı.
4 Kasım 2015’te ülkemiz şiirinin büyük ustalarından Gülten Akın aramızdan ayrıldı. 23 Ocak 1933’te doğan Gülten Akın’ın ilk şiiri 1951’de, ilk kitabı Rüzgar Saati 1956’da yayınlandı. 1970’li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireysellikten toplumculuğa yöneldi. Şiirlerinde kadın yaşamlarına içerden tanıklık etti. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra oğlu siyasi tutsak olarak hapsedilip idamla yargılandığı dönemde bir tutuklu anası olmanın acısını dışa vuran şiirler yazdı. Tutuklu analarının acı ve özlemlerine ses oldu. Acılar İçin İlahi, Oğlunu Soran Kadının Şiiri, Kendine Benzer Metin Göktepe’nin Annesi bu şiirlerinden bazılarıdır. 17 yaşında idam edilen Erdal Eren için Büyü adlı şiiri yazdı. Şiirleri pek çok dile çevrilip yayınlandı. 40’dan fazla şiiri bestelendi. 2008 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ölümünden sonra, Milliyet Gazetesinin yaptığı bir araştırmada en fazla oyu alarak “Yaşayan En Büyük Türk Şairi” olarak gösterildi. Kestim Kara Saçlarımı, Kırmızı Karanfil, Ağıtlar ve Türküler, Seyran Destanı, Sessiz Arka Bahçeler ve 2013’te yayınlanan Beni Sorarsan şiir kitaplarından bazılarıdır. Şiir kitapları, çok sayıda ödülle değerlendirildi.
Ülkemiz edebiyatının birbirinden güçlü kalemlerinin, yerleri doldurulamayacak büyük boşluklar bırakarak aramızdan ayrılması, edebiyatımız ve toplumsal yaşamımız açısından da büyük bir kayıp olmuştur.
Evrensel'i Takip Et