12 Aralık 2015 12:34

‘Bütün ölüler bizim’

Kadınlar çocuklarını askere göndermek istemiyor, gönderdiği zaman travma yaşıyor. Geri dönüp dönemeyeceğini bilemiyor.

Paylaş

Haşime AKBAKIN
Buca Evka-1 Kadın Kültür Evi Başkanı

İçinden geçtiğimiz süreçte baskı, katliam ve ölümler çok ağır. Kadınlar bu ağırlığı belki 2-3 kat fazla yaşıyor.
Savaşın artık en uç noktasına geldik. Barış nasıl olmalı, nasıl gelmeli? Öncelikle tekrar çözüm sürecinin ortaya konulması, müzakerelerin devam etmesi gerekiyor. Bunun artık silahla olmayacağı, öldürerek bir yere varılamayacağı ortada. 40 seneden beri zaten bu yapılıyor. Artık konuşulması gerekiyor, konu Meclise getirilmeli, görüşmeler şeffaf bir şekilde, halkı da bilgilendirerek yapılmalı. Kim ne istiyor, kim ne vadediyor bunu hepimiz bilmeliyiz. Barışa hepimiz bir katkı koyabiliriz, koymalıyız da çünkü hepimizi ilgilendiriyor.
Kadınlar çocuklarını askere göndermek istemiyor, gönderdiği zaman travma yaşıyor. Geri dönüp dönemeyeceğini bilemiyor. 20 yaşındaki askerler, yine aynı şekilde Kürt ailelerin çocukları ölüyor.
Tabii ki kadınlar öncelikle barıştan yana, barışı istiyor. Ama batıda yaşayanlar doğudaki ablukayı, saldırıları, Suriye’deki savaşın durumunu ne kadar hissedebiliyor? Medya da taraflı olduğu için yaşananları tam yansıtmıyor. Hükümetin, iktidarın gözüyle aktarıyor. Olağan bir şeymiş gibi, devlet ülkeyi kurtarıyor diye algılanıyor. Diyoruz ki bu çatışmalı ortamda biz olsak ne yapardık, korkuyorlar ama diyor ki onlar da böyle böyle… Dağa çıkmasaydı, silah almasaydı, yol kazmasaydı… Yani sanki bu ortamı haklı görüyorlarmış gibi bir yaklaşım var.
Zaten sokaklara zor çıkarıyorduk. Kadınları şu anda iyice evlere kapatılmış durumdalar. Çocukları olanlar çocukları için de endişeleniyor. Çok fazla ortamı bilmiyor veya ilgilenmiyormuş gibi görünüyor, çok tartışmıyor ama içinde yaşıyor. Tartıştığı zaman da uzaklaşıyor senden. Bir yerde dışlanıyorsun. Bunları seçim sürecinde de yaşadık. Seçim sürecinde bir şeyler konuşalım dediğiniz zaman kimse konuşmak istemedi, hiçbir seçim çalışması falan yapılmadı.
Biz barışı herkes için istiyoruz, herkes için savaş son bulsun istiyoruz. Hep söylenir ya, ‘Ölen senden mi benden mi?’ diye düşünmediğimiz zaman herhalde barışı daha kolay daha rahat konuşabileceğiz.