İsmail Altınok Sanat Merkezinde ‘Dikili’ resimleri
RESSAM ve Sanat Yazarı İsmail Altınok adına kurulan İsmail Altınok Sanat Merkezi, 26 Aralık 2011 tarihinde sanatçının ilk dönem eserlerinden oluşan bir sergi ile kapılarını izleyicilere açmıştı. 9 Martta açılan yeni sergi ise sanatçının “Dikili” başlıklı eserlerinden oluşuyor.
2001 yılında Ankara İş Bankası Sanat Galerisinde açtığı retrospektif sergi sanatçının son sergisiydi. Ölümünden sonra 29 Eylül-18 Ekim 2011’de Dış İşleri Bakanlığı Suna Çokgür Ilıcak Sanat Galerisinde açılan ilk sergisi oldu.
İsmail Altınok’un ilk dönem resimleri figüratif bir anlatım üzerine kuruludur. ‘Sadiye’ (1943), ‘Dede ve Torunlar’ (1950), ‘Anne ve Çocuklar’ (1951), ‘Çocuklarım’ (1952) adlı eserlerinde daha sonraları güçlü olarak ortaya çıkacak Altınok’a özgü o soyut anlatım kendini yer yer kendini gösterir. ‘Çocuklarım’ adlı çalışmasındaki iki çocuk ve bisiklet kaldırıldığında geri plandaki etkili ‘soyut anlatı’ ortaya çıkacaktır. 1960’lı yıllarda lirik soyutlamaya dayalı çalışmalar da yapar.
SANATTAKİ ARDILLIKTAN KURTULMAMIZ GEREK
Sanatçı yurt dışındaki sanat gelişmelerini dikkatle izler. Türkiye’de yabancı sanatçıların açtığı sergiler üzerine eleştirel denemeler kaleme alır. 1970’li yıllarda op-art ve geometrik soyutlama üzerine kurulu çalışmalar yapar. Bütün bu arayış ve denemelerde sanatçının özgür yaratım tavrı göze çarpar. Bir yandan resim yaparken bir yandan da dönemin önemli gazete ve dergilerinde sanat yazıları yayımlanır. Bu yazılar dönemin sanatsal tanıklığını yapar. Altınok söyleyecek sözü olan bir sanatçıdır. Sözünü de esirgemez. Döneminde yaşanan tüm çarpıklıkları eleştirir. Hep yapıcı bir tavrı vardır. Şunu savunur yazılarında haklı olarak: Batının daha önce yapılmış resim anlayışlarının körü körüne bir sürdürümcüsü olmanın Türk resim sanatına bir katkısı olmayacaktır. Sanattaki ardıllıktan kurtulmamız gerektiğini imler. Soyut resmin ve sanattaki tüm yeniliklerin savunucusudur.
ARAMA VE DENEME TAVRINI HEP SÜRDÜRDÜ
İsmail Altınok’un plastiksel biçemi peyzajlarında kendini gösterir. ‘Burdur’ ve ‘Dikili’ başlıklı bu resimlerde geleneksel peyzaj anlayışından çok farklı bir plastik anlatım başattır. Altınok’un ta 1950’lerde kendini gösteren soyutlamacı biçemi peyzajlarında ‘özgür ve özgün’ birer görsel yaratılara dönüşür. Sanatçının farklı dönemlerindeki deneme ve arayışları elbette bu peyzajların da temel yapılarını oluşturmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Peyzajlardaki temel figürler kaldırıldığında resimler değerinden hiçbir şey yitirmez. Bu figürlerin dışındaki her yer etkili birer nonfigüratif anlatıdır.1960’lı yıllardaki lekesel, lirik soyutlamaya dayalı çalışmalarının akışkan, devinen halleridir bir bakıma bu nonfigüratiflik. Bu özgür ve içten (spontan) plastiksel yapılar informel sanattaki ‘ruhsal doğaçlama’ya koşuttur. Peyzajlardaki küçük fırça darbeleri üst üste binerken varolan figürler kaybolmaya ve resmin uzamındaki lekelerin birer örgenine dönüşmeye başlar. Kırmızı, turuncu çatılı evler, dağlardaki, ovalardaki ağaçlar birer semboldür ve bunlar uçsuz bucaksız bir coğrafyanın alegorik tınılarıdır. Üst üste atılmış kalınlı incelikli küçük fırça lekeleri sanatçıyı yoğun bir soyutlama edimine sürükler. Sanatçı arama ve deneme tavrını hep sürdürmüştür.
İsmail Altınok Sanat Merkezi, sanatçının ailesi tarafından kuruldu. Özellikle de sanatçının oğlu Dr.Mehmet Altınok’u özverili çalışmalarından dolayı kutlamalıyız.
Sanat merkezi Altınok’un farklı dönemlerine ait eserlerini uzun süreli olarak sergilemektedir. Bir anlamda müze işlevi gören sanat merkezinde Türk resim sanatının ‘en özgür ve özgün’ ressamının eserlerini görmek genelde sanat izleyicisi özelde Ankaralılar için büyük bir kazanımdır. Yeni dönem sergisi 19 Nisan 2012 tarihine kadar gezilebilir. (Ankara/EVRENSEL)
İsmail Altınok Sanat Merkezi
Adres: Sağlık 2.Sokak Batur Apt. No: 63/ 8 4. Kat Kolej / Ankara
Tel: 0554 6320536
Evrensel'i Takip Et