Ülkücü Çakıroğlu’nun davası başladı: Savcılığın elindeki delil zarar görmüş

Ege Üniversitesi’nde 20 Şubat 2015 tarihinde ülkücü grubun yurtsever öğrencilerin standına yönelik düzenlediği saldırının ardından çıkan arbedede bacağına aldığı bıçak darbesi ile kan kaybından yaşamını yitiren Ülkücü Reis Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun davası görülmeye başlandı. 

İzmir Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan dava ile ilgili olarak çok sayıda ülkücü Adliyeye akın etti. 

Olayla ilgili olarak tek tutuklu sanık Nurullah S. ile birlikte 16’sı yurtsever 16’sı ülkücü gruptan toplam 32 kişi yargılanıyor. 

Davaya tutuklu Nurullah S. ile birlikte sadece bir tutuksuz sanık katıldı. 

Çakıroğlu ailesi ve ülkücü sanıkları savunmak üzere çeşitli illerden 80 dolayında avukat duruşmaya katılırken, Çakıroğlu ailesi ve akrabaları, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, çok sayıda sivil polis ve Çakıroğlu’nun arkadaşları duruşmayı izledi.     

Hâkim usule ilişkin avukatların görüşünü sorması üzerine söz alan Nurullah S.’nin avukatı Zeynep Sedef Özdoğan, söz konusu olayla ilgili iki öğrencinin ölümcül şekilde yalandığı ve bir öğrencinin hayatını kaybettiği olayla ilgili üzüntü duyduklarını belirtti. Özdoğan, mahkemece kabul edilmiş olan iddianamenin geri alınmasını talep ettiklerini ifade etti. 

'İDDİANAME GERİ ALINMALI'

Özdoğan, savcılığa sağlam teslim edilmiş delillerin müdahale gördüğünü dile getirerek, iddianamede cinayet ve cana kastın somut delillerinin ortaya konmadığını vurguladı. Soruşturmanın iki ayrı aşamada iki ayrı fezleke ile yürütüldüğünü belirten Özdoğan, “Üniversiteye pala, satır, sopa, bıçak gibi silahlarla gelen 100 kişilik grupta yer alanlara, ‘niye üniversiteyi bastınız’ diye sorulmamış, tanık olarak değerlendirilmişlerdir” dedi. Tutuklu Nurullah S.’ye ancak bir ay sonra nasıl yaralandığının sorulduğunu belirten Özdoğan, “Nurullah S. kalbinin altından bıçaklandı. Ağır yaralı ve sedyede olay mahallinden çıkartılıyor” dedi. Özdoğan, olay yeri kayıtlarının Savcılığa sağlam bir şekilde teslim edildiğinin hem tutanak hem de görüntü kaydının bulunduğunu söyledi. “Görüntüler sağlam teslim edilmiş ve savcılık makamının elinde iken kırılmıştır” dedi. Savcı Zeki Polat7ın kendisine teslim edilen harddiskin güvenliğinden sorumlu olduğun belirten Özdoğan, “Aka kırılmış, kim kırdı? Bu iddianameyi geri alın. Bu delil çok önemli. Olayın nasıl olduğu o görüntülerde mevcut. Tübitak’a gönderip incelettirin” dedi. 

Bu talepler ilgili olarak karar vermek üzere toplanan mahkeme heyeti, ksa görüşmenin ardından CMK’nın 175/1 maddesi uyarınca iddianamenin kabulü ile kamu davasının açılacağı hükmünün bulunduğu, talebin yasal mevzuatta yeri olmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiğini açıkladı. 

Hâkimin bu kararı açıklaması ile salonda alkış tufanı koptu. Hâkim ise buna yönelik hiçbir uyarıda bulunmadı.  

Sanıkların kimlik tespitinin ardından savcı iddianameyi okudu ve duruşmaya ara verildi.

ADLİYEYE ÜLKÜCÜ ABLUKA

Mahkeme salonunun önünde çevik kuvvet beklerken, yine mahkeme salonunun önü, merdivenler ve Adliye’nin girişi ülkücülerle doldu. 

Adliye binası duvarına Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun dev bir posteri asılırken bina girişinde de ülkücüler megafonla ırkçı sloganlar attı. 

ELLERİNDE SOPALARLA BİNADAN ÇIKIYORLAR

Dava dosyasında yer alan kamera görüntülerinde okulun Tarih Bölümü 4. sınıf öğrencisi Fırat Çakıroğlu’nun en önde yer aldığı kalabalık grubun ellerinde sopalar ve kesici aletler ile Edebiyat Fakültesine kadar yürüdükleri, bundan sonra Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi üyelerinin bulunduğu standa doğru koşarak onlara sopalar ile saldırdığı anlaşılıyor. Karşı gurubun taşlarla karşılık vermesi sonucu artan tartışmada tek sanık tutuklu Nurullah S.’nin okulun kamera görüntülerine bir kez yansıdığı onda da, diğer arkadaşları gibi saldırıdan kaçarken görüldüğü dikkat çekiyor.

EÜ Edebiyat Fakültesi'nde ülkücü grup ile solcu öğrenci grupları arasında uzun süredir devam eden gerginlik, kampus alanında bıçaklı sopalı kavgaya dönüşmüştü. Kavgada 23 yaşındaki Çakıroğlu ve karşı gruptan Nurullah S.’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi yaralanmış, bacağından aldığı yarayla atardamarı kesilen Çakıroğlu uzun süre ambulans beklemiş, kampüse çok yakında bulunan EÜ Hastanesi'ne kaldırılırken yolda hayatını kaybetmişti. 

Olayla ilgili tek tutuklu Nurullah S. “kasten adam öldürmek, örgüt adına suç işlemek, örgüt üyeliği ve yaralama” suçlarından müebbet ve 69 yıl, diğer 31 sanık ise, "yaralama, mala zarar verme, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme" gibi suçlardan 5 ile 48 yıl arasında hapis cezaları ile yargılanıyor. (İzmir/EVRENSEL)