6 Nisan 2012 17:38

İşçiler de 'büyüme' şehidi mi?

Ekonomik büyüme rakamlarının açıklandığı bir dönemde Tuzla’dan ve yurdun dört bir yanından gelen işçi ölüm haberleri, işçiler büyüme şehidi mi yorumlarına neden oldu.

Yaşamını yitiren işçilerden Ali Sağdıç’ın abisi Mesut Sağdıç kardeşinin cenazesini almak için tersaneye girip çıktıktan sonra sinir krizi geçirerek bayıldı. Abi Sadıç, çalışma koşullarına tepki gösterirken “Gözümün içine baka baka yalan söylüyorlar” dedi. Yan tersanelerde çalışan arkadaşları ise tersanelerdeki çalışma koşullarına isyan ederek, işçi sağlığı ve güvenliğini önemsemeyen iş koşullarına tepki gösterdi. Tersanede meydana gelen patlama 1 kilometre uzaklıktan duyulması patlamanın şiddetinin büyüklüğüne işaret etti.

GELİN DE GÖRÜN

Tersane bölgesinde faaliyet yürüten GEMAK adlı şirkette çalışan işçi Mehmet Narin, Ada Tersanesinde çalışan 250 işçinin alacağı olduğunu ve 12 yıllık tazminatı olan işçilerin olduğunu söyledi. Kazada ihmal olduğunu ifade eden Narin, kendi çalışma alanının da aynı durumda olduğunu belirterek, “Gelsinler de GEMAK’ta, Tuzla’da nasıl çalışıyorlar, görsünler” dedi.

DEVLET NEREDE?

Kazanın meydana geldiği Ada Tersanesi yanında bulunan DERSA’da çalışan Hakan Çelik ise, daha önce söz konusu tersanede iki hafta çalıştığını fakat kötü çalışma koşullarına tepki gösterdiği gerekçesiyle iki hafta işten attıklarını söyledi. Çelik, “Emniyet diye bir şey yok bu tersanede. Sistemleri çok bozuk. Çoluk çocuğumuza ekmek götürmek için çalışıyoruz, canımızdan oluyoruz. Bize de yazık. Nerde bu devlet, hani nerde? Çıksın piyasaya! Bu bir değil, iki değil, üç değil!” şeklinde tepki gösterdi.

3 AYDIR MAAŞ ALAMIYORLARDI

Komşu tersanelerden olan Nevzat İnan, Ada Tersanesinde çalışan işçilerin 3 aydır maaş alamadıklarını belirtti. “Mesai ücretleri verilmiyor. İş koşulları çok kötü. Havalandırma sistemleri eksik.” diyen İnan, bir hafta içinde Ada Tersanesinin işlerin hızlı gitmesi için taşeron sisteme geçmeye hazırlandıklarını ifade etti.

‘HEPİMİZ ÖLEBİLİRDİK’

İşçiler, yemek saatlerinin de düzensiz olduklarını belirterek, eğer aynı anda yemeğe gidip geri dönmüş olmaları durumunda şu an ölü ve yaralı sayısının daha fazla olacağını söyledi. Tersane işçisi Ahmet Karahan adlı işçi ise ölümlerin devam edeceğini ifade ederek “Ada’dan sürekli ölü çıkacak. Kimse önlem filan almayacak. İşçinin canı ucuz. Yevmiyesi 30 lira. Öldüğünde birkaç milyar tazminat verirler seni sustururlar, sen de ölüp gidersin.” dedi. (İstanbul/DİHA)


DENETİMLER ÇOK ZAYIF

İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi Temsilcisi Aslı Odman, Türkiye’de ekonomik büyüme modelinin bedeli olarak işçilerin öldüğünü belirterek, “İşçi sağlığı ve güvenliğini, iş sağlığı ve güvenliği yasası belirleyemez. Bu tek başına olmaz. Bunun için de sendikalar, meslek örgütleri, en önemlisi TİS var. Diğer bir taraftan bir istihdam stratejesi var. Türkiye’de sorun sadece mevzuat değil, fiiliyatta. Sadece İstanbul’da iş teftiş kurulunda 20 müfettiş var. Denetimler çok zayıf.” diye konuştu.

VALİ MUTLU: İŞÇİLER DAHA DİKKATLİ OLMALI

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu işçi ölümleriyle ilgili yaptığı açıklamada, “Şüphesiz orada yapılan pek çok eğitimler var. İşverenlerimiz bu konuda aslında duyarlı. Uzun bir süredir de bu tür kazalar olmuyordu. Ama orada çalışan personellerimiz bu konuda çok dikkatli olmalı. Daha fazla dikkat göstermeli. Ama mesleki eğitimlerin çok daha iyi yapıldığını biliyoruz. Tedbirlerin de eskiye göre daha iyi alındığını biliyoruz” diye konuştu.

PATRON ‘ÜZGÜN’!

Kaza bölgesine Has Parti İstanbul İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu da gelerek incelemelerde bulundu. Bekaroğlu, tersaneye girip çıktıktan sonra basına yaptığı açıklamada tersane patronun kendilerine “Üzgün” olduklarını söylediğini aktardı.

2 KİŞİ TUTUKLANDI

Patlamanın ardından adliyeye sevk edilen 7 kişiden 3’ü savcılık 2’si ise mahkeme tarafından serbest bırakıldı. Ada Denizcilik ve Tersane İşletmeciliği A.Ş. Genel Müdürü Murat Erzaim ile İş güvenliği Mühendisi Turkay Aslan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Patlamanın ardından gözaltına alınan 2 iş güvenliği, 2 gemi mühendisi, 2 tersane çalışanı ile Tersane genel müdürü gözaltına alınmıştı.

ESNEK ÇALIŞMANIN FATURASI

Deri İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, “En temelde işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması, işçilerin esnek şekilde, taşeron şekilde çalıştırılmaları, güvencesizliğe itilmeleri, insanlık dışı şekilde çalıştırılmalarının bir faturası şeklinde bu iş cinayetleri gerçekleşiyor.” denildi.

Tez-Koop-İş Yönetim Kurulunun yaptığı açıklamada, “Artık Yeter! Sorumluları cezalandırmayanlar, işçileri 18. yy. vahşi kapitalizm koşullarına terk edenler yaşanan cinayetlere ortaktır. Bu kanlı ortaklığa son verin.” denildi.

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara İKK Sekreterliğinden yapılan açıklamada, “işyerleri can alıyor, alınmayan önlemler can alıyor, iş kazalarından, meslek hastalıklarından kimse ölmemeli” denildi.

EMEP: HÜKÜMET SORUMLU

Emek Partisi İstanbul İl Örgütü adına Metin İlgün yaptığı açıklamada, “Başbakan Erdoğan ve Çalışma Bakanı sorunun üzerine gideceğini açıklamıştı. Ama değişin bir şey olmadı. Hükümet ölümlere sebep olan patronları cinayetten yargılamak yerine, onları teşvik yasalarıyla ödüllendiriyor. Bu cinayetlerden Hükümet de  sorumludur. Çalışma bakanı istifa etmeli, kazaya sebep olanlar cezalandırılmalıdır” diye konuştu. Konfederasyonların iş cinayetleri karşısındaki tutumuna da tepki gösteren İlgün, Sendikal Güç Birliği Platformunu ölümler karşısında daha aktif tutum almaya çağırdı.
Tuzla tersanelerinde ve Türkiye’de yaşanan iş cinayetlerinin işçilerin sorunu olmaktan çıktığına da dikkat çeken İlgün, “Emekten, demokrasiden, kardeşlikten yana tüm emekçiler cinayetler karşısında somut tutum almalıdır” diye konuştu.

Evrensel'i Takip Et