18 Kasım 2015 09:37

Hacettepe Üniversitesi Demokrat Sosyal Hizmet Öğrencileri Platformu üniversitede gerçekleştirdikleri panelle Ankara Katliamı sonrası yaşanan ruhsal travmalar ve bu travmalarla mücadele yollarını tartıştı. 

Demokrat Sosyal Hizmet Öğrencileri Platformu'nun öncülüğünde yapılan panele katılan Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şube Başkanı Başkanı Yaşar Çavdar, Türk Psikologlar Derneği'nden Metin Murat Kalyoncugil, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şube Yöneticisi Rona Temelli ve  Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği'nden Banu Bülbül bilgi ve deneyimlerini aktardı. Panelde, katliamda fiziksel bir zarar görmese bile birçok insanın ruhsal problemler yaşadığını ifade etti.

'KATLİAM SONRASI HAYATI DURDURAMADIK'

10 Ekim katliamından sonra büyüklü küçüklü travmalar yaşayanlara neler yapılabileceği,yaratılan gergin ve tedirgin havanın nasıl dağıtılabileceğinin konuşulduğu panelde Murat Kalyoncugil "Bu katlamla toplumsal dayanışma konusunda bir eşik atladığımız doğrudur.O gün orada olan, olay sonrasından giden, farklı şehirlerde olup aklı orada olanlar ufacık bile olsa bir şeyler yapmak için seferber oldular.Ancak şu özeleştiriyi bizlerin kendimize, kurumların bizlere vermesi gerekir ki böylesi bir facia sonrasında hayatı durduramadık, bütünlüklü ve doğru noktaya kanalize olmuş bir hareketi oluşturamadık." dedi.

Rona Temelli ise kayıpların kişilerde yarattığı travmalara ek olarak toplumsal bir travmadan bahsetti. Katliamda yakınlarını kaybeden, arkadaşları yaralanan, o alanda yaşananlara tanıklık edenlerin yaşadığı travmaların bariz olduğunu söyleyen Tememlli, hiçbir tanıklığı olmayan kesimleri de etki alanına almış bir olayla karşı karşıya olunduğunun altını çizdi. Temelli, "Bugün Ankara Garı'nın artık romantik bir simge, bir buluşma mekanı olarak zihinlerde canlandırılamıyor oluşu toplumsal bir kayıptır."dedi.

'TRAVMALAR DAYANIŞMAYLA ATLATILIR'

Panelde tüm katılımcılar 10 Ekim ve sonrasında etkilenmemesi için eve yollanan, yaralandığı için tedavi gören, tek başına yaşayan vb. kişilerin bu katliamın ardından daha yavaş ve zor toparlandıkları noktasında ortaklaşırken bir şekilde koşturan, kan vermeye giden, yaralılara yardım toplayan, cenazelere katılan, ağlayan insanlara sarılan belki çok daha küçük şeyler yapan ama insanlarla bir arada olan, bu dayanışmanın bir parçası olduğunu düşünenlerin ise daha hızlı toparlanma süreci yaşadıkları dile getirildi. Yani toplumsal travmaların yine toplumsal bir hareketin içerisinde atlatılacağı tespiti yapılırken, barışı getirmek için mücadelenin devamlılığının önemini belirtildi. (Ankara/EVRENSEL) 

Evrensel'i Takip Et