28 Ekim 2015 13:12

Görevimiz mücadeleyi büyütmek

Bizlere bu süreçte düşen görev yılmadan ve usanmadan işçiyi, emekçiyi, gençliği bir birine bağlayan mücadelemizi halkımıza sokakta, fabrikada, sınıfta anlatarak mücadeleyi büyütmektir.

Paylaş

İmran Engin DOĞAN
Edirne Güzel Sanatlar Lisesi

10 Ekim saat 10:04, Ankara’dan bir haber... Tükiye hırçın ve öfkeli sonbahar rüzgarlarının isyanına tanık olurken sarsıldı katliam ile… Tüm gözler alanlarda idi yankılanıyordu yiğit yoldaşların barış çağrıları, yankılanıyordu sloganlar ve zılgatlar. Omuz omuza, yürek yüreğe halaylar. Bir kolunda Dersim’den kopan güneş gibi bir yoldaş diğer kolunda henüz teri soğumamış, eli nasırlı emekçi ihtiyar. Yükseliyor yüreklerden barış çığlıkları ve burkuluyor insanın yüreği böylesine bir tablonun yoldaş kanına bulanmasına burkuluyor ama bir de bakıyorsun ki omuz omuza iken ağızlarda ‘barış hemen şimdi’ ile ölümsüzleşti arkadaşlarımız. Yumrukları kızıl bir pankart gibi savaşa ve barbarlığa karşı deniz mavisi göklere çekildi. Fırtınamızdan korkanlar saldırdılar, malum biliyorlar sonlarının geldiğini. Fakat dinmedi halkımın harmanlaşmış sesi elbet tutuldu yaslar en derinden alevlendi ve yankılandı ağıtlar. Fakat ölenler güneşe gömüldürler… Körüklendi güneşte isyan ateşi. Gün doğumu ile kızıla boyandı bulutlar ve yeryüzü. Direnişlerinde ölümsüzleşen yoldaşlarımız bizlerin pusulasıdır ve bizlere miras bırakanlardır. Uğrunda canlarını bile verebildikleri bir miras... Bizlere bu süreçte düşen görev yılmadan ve usanmadan işçiyi, emekçiyi, gençliği bir birine bağlayan mücadelemizi halkımıza sokakta, fabrikada, sınıfta anlatarak mücadeleyi büyütmektir.

 

ÖNCEKİ HABER

Benim hayatımda dönüm noktası

SONRAKİ HABER

Mücadeleye devam!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa