Tuzluçayır halkı oyuna gelmiyor

Burcu AKTAŞ
AKP, 7 Haziran seçimleri sonrası tek başına iktidarını kaybetmesinin bedelini Türkiye halklarına oldukça ağır bir şekilde ödetiyor. Bir yandan çatışmasızlık sürecinin sona ermesiyle her gün ölüm haberleri geliyor, diğer yandan sınırımızda devam eden savaş, yüz binlerce insanın ülkelerini terk etmesine sebep oluyor. İnsanlar ölümü göze alarak, sonunun ne olacağını bilmeden, daha güvenli olduğunu düşündükleri yerlere ulaşmaya çalışıyor. Diğer yandan ekonomik olarak da işler pek iyi gitmiyor. Zaten kıt kanaat geçinen bizlerin beli daha çok büküleceğe benziyor. Seçim sonuçlarından memnun olmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan zorla yeni bir seçimi dayatıyor bizlere. 1 Kasım’da yeniden sandık başına gideceğiz bu yüzden. Mahallemizdeki kadınlarla sohbet ederken, bir yandan ülke gündemini de konuşuyoruz. Sonuçlar ne kadar değişir, henüz bilinmez, ama kadınlar, ülkenin AKP tarafından sırf yeniden tek başına iktidar olmak amacıyla erken seçime sürüklendiğinin farkında.
 

AKP’YE OY VERENLER DE RAHATSIZ
CHP’li olduğunu söyleyen Nilgün Karayünlü, 7 Haziran’da oyunu HDP’ye vermiş. HDP’nin barajı aşmasına sevincini anlatan Nilgün, AKP’nin tek başına iktidardan düşmesiyle birlikte ortalığı karıştırdığını, ülkede iç savaş çıkardığını söylüyor. Yaşanan bu savaş ortamının AKP’nin oylarını yükseltmeyeceğini aksine düşüreceğini ama 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidar olması durumunda, Başkanlık sistemiyle çok kötü günlerin yaşanacağını düşünüyor. Çevresindeki kadınların, yaşanan bu çatışmalardan, şiddetten çok rahatsız olduğunu ve yıllardır AKP’ye oy veren kadınların bu seçimde vermeyeceğini söylediklerini anlatıyor.
Nilgün, geçtiğimiz haftalarda Tuzluçayır’da gerçekleştirilmeye çalışılan ırkçı saldırılarla ilgili de “26 yıldır Tuzluçayır’da yaşıyorum, böyle bir şey görmedim, ortalığı karıştırmak, insanları kışkırtmak istiyorlar, ama mahalle halkı her şeyin farkında” diyor. Mahallelerini karıştırmak isteyenlere, barış şarkılarıyla karşılık verdiklerini söyleyen Nilgün, ekliyor; “Burada kaç yıldır tanıdığım AKP’ye, MHP'ye oy vermiş komşularım var, hiçbir sorunumuz olmadı bugüne kadar. Ben başka partiye oy veriyorum, onlar başka partiye oy veriyor, ama oturup beraber çay içebiliyoruz.”
 

‘MAHALLEMİZ OYUNA GELMEDİ’
Eylem Karayünlü de “Önceden olsa AKP çoğunluğuyla istediği gibi istediği yasayı çıkartıyordu” diyerek, HDP’nin meclise girmesinin iyi bir şey olduğunu söylüyor. 7 Haziran seçimlerinde hem muhalefet edecek partinin artmasının iyi bir şey olduğunu hem de başkanlık sisteminin önüne geçildiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’ye koalisyon kurma yetkisi vermemesini eleştiren Eylem, Erdoğan’ın sırf başkan olabilmek için HDP’nin doğuda ve batıda oylarını azaltmaya yönelik çaba içinde olduğunu, çatışmaların, şiddet olaylarının HDP’nin meclis dışında kalması için başlatıldığını ifade ediyor.
Mahallelerinde gerçekleştirilmeye çalışılan yürüyüşün kendilerine gözdağı vermek için yapıldığını söyleyerek, mahalle halkı olarak oyuna gelmediklerini söyleyen Eylem, 1 Kasım seçiminden daha demokratik bir meclisin çıkmasını istiyor. KPSS’ye hazırlanan Eylem, herhangi bir torpilinin olmadığını, gelecekte daha demokratik bir ülkede çalışmak istediğini söylüyor ve ekliyor: “Barış için birbirimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz.”
 

‘NE YAPARLARSA YAPSINLAR DÜŞÜNCEMİZ DEĞİŞMEDİ’
Nursel Uslu da 7 Haziran seçimlerinden sonra bir anda çatışmaların başlamasının ardında bir oyun olduğunu düşünüyor. “Ölen çocukların hepsi bizim çocuklarımız, onlar ne yaparsa yapsın bizim düşüncelerimiz değişmedi” diyen Nursel, bu yaşanan savaşın neden çıktığını insanların bildiğini söylüyor. Tuzluçayır’ın yoksul ve dar gelirli insanların yaşadığı bir yer olduğunu belirten Nursel, mahallerinde yapılmaya çalışılan provokasyonları boşa çıkarttıklarını belirtiyor. 1 Kasım seçimlerinden beklentisinin “savaşın bitmesi ve insanların artık birbirini sevmesi” olduğunu dile getiriyor.