24 Eylül 2015 00:50

‘Yaptıklarınızın hesabını biz işçilere vereceksiniz’

Paylaş

Arçelik Beylikdüzü fabrikasından bir işçi
İstanbul

Sarayın kurtarma yürüyüşleri ve bayrakla kardeşliği savunduğunu iddia eden malum sivil toplum örgütleri. Son birkaç yıldır çözüm süreci tartışmaları ve silahların susmuş olması bizim fabrikamızda da asgari bir Kürt sorununun demokratik çözümünü tartışılır hale getirmişti.
Bugün gelinen noktada Cumhurbaşkanının başkanlık sistemine geçme hayallerinin son bulması ve AKP’nin tek başına iktidar olamaması ardından Türk milliyetçilerinin oyları uğruna ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürüklemesi, linç kültürünü tekrar hortlatmış durumda. Tuvalet duvarlarına yazılan ırklı milliyetçi yazılarla vatan savunmasına geçen bazı işçiler Cumhurbaşkanı ve hükümetin savaş politikasını onaylıyor gibi görünüyor. Bu fabrikanın bütününün görüşlerini yansıtmasa da oluşan politik atmosferden herkes etkileniyor. Barış yanlıları demokratik çözüm isteyenlerde sesini çıkaramaz hale gelmiş durumda.
17-25 Aralık yolsuzluk skandalı döneminde de devreye sokulan Erdoğan ve hükümeti aklama STK’leri bugün yine devreye girmiş bu seferde ülkeyi kana bulayan savaş politikalarının üzerini bayrak yürüyüşleri ile örtmeye çalışıyor. İçerisinde Türk-İş konfederasyonunun da bulunduğu bu STK’ler bayrağını alda gel teröre karşı kardeşlik yürüyüşü adı altında yaptıklarıyla ülkedeki kamplaşma ve ayrışmayı daha ileri bir noktaya taşımaktan başka hiçbir şeye yaramamaktadır. Türk-İş konfederasyonuna bağlı biz işçiler bu yürüyüş ve eylemleri hiçbir şekilde desteklemiyoruz, işçilerin hak ve talepleri için kılını kıpırdatmayan konfederasyonumuzun Erdoğan ve AKP’yi aklamak için canı gönülden çabalarını dehşetle izliyoruz. Salim Uslu’nun yolunda ilerlemeye çalışan Türk-İş yöneticileri şunu bilmelidir ki AKP hükümdarlığı dönemi kapanmıştır ve bir daha açılmayacaktır.
İktidar ve Erdoğan için yaptıklarınızın hesabını elbet işçiye vereceksiniz. Biz işçiler bir an önce silahların susmasını kışkırtıcı savaş politikalarına son verilmesini istiyoruz, bu ülkeye kardeşlik gelecekse müzakere ve demokratik çözümle gelecektir.