18 Eylül 2015 01:51

Guruldayan kalpler: Sıradan yurttaşın çağdaş sanatla imtihanı

Modern sanat eserlerine yurttaşların bakışını mizahi bir dille anlatan ve bugün vizyona giren Guruldayan Kalpler’in Yönetmeni Ömer Uğur, “Balat’a bir heykel inerse ne olur” sorusuna yanıt arayarak filmi çektiklerini belirtti.

Guruldayan kalpler: Sıradan yurttaşın çağdaş sanatla imtihanı

Ahmet ASLAN
İstanbul

Necip Memili, Algı Eke ve Devin Özgür Çınar’ın başrolünde oynadığı “Guruldayan Kalpler”in Yönetmeni Ömer Uğur, “Bu filmde sıradan vatandaşın sanatla ilişkilerinin zayıf olduğu yönündeki yaygın kanıya itiraz ediyoruz” dedi.

Vizyona bugün girecek filmle ilgili sorularımızı yanıtlayan Uğur, “Aslında politik bir film bu. İşçilerin, emekçilerin genellikle sanatla ilişkilerinin zayıf olduğu söylenir. Ama benim genel savunmam şu ki, bu insanların sanatı algılamaları, kimi sanat sevicilerinden daha anlamlı ve takdire şayan” diye konuştu.

İnsanlara ders verme kaygısı taşımadan bir tartışma açmaya çalıştıklarını kaydeden Uğur, günümüzdeki sanat dünyasına yönelik eleştirilerini şöyle açıkladı: “Kapitalist dünya sanatı bir meta haline getiriyor. Artık proje sanatçılar, proje filmler, proje romanlar var. Bu iş bir sektöre dönüştü. Doğal olarak sanat da mümkün olduğu kadar anlaşılmaz, mümkün olduğu kadar halktan uzak hale geldi. Bu sanat anlayışının halka ilişki kurma çabası da yok.”

HEYKEL HURDACIYA SATILMIŞ OLABİLİR

Uğur, “Bu film lümpenle sanatın sınanmasını anlatıyor. Filmin ana ekseninde bulunan “çağdaş sanat eseri” Kaos’tan birkaç tane yaptırmıştık. Bunlardan birini filmi çektiğimiz mahallede bıraktık. Akıbeti ne oldu bilmiyorum. Çocuklar muhtemelen onu parçalayıp hurdacıya satmıştır” ifadelerini kullandı.

Eğlenceli ve naif bir film çektiklerini vurgulayan Ömer Uğur, yaşanan çatışmalı sürece rağmen mizah yapılmaya devam edilmesini gerektiğinin altını çizdi.  

“Guruldayan Kalpler”de inşaat işçiliği yapan ama işsiz kalan Yaşar’ın modern sanat heykelleri yapılan bir atölyede çalışmaya başlaması ile birlikte başına gelenleri anlatıyor. Sanattan hiç anlamayan Yaşar’ın, yanında çalışmaya başladığı Hülya adlı sanatçının heykel yapmasına yardımcı olurken başına gelenler mizahi bir dille anlatılıyor.

Evrensel'i Takip Et