16 Eylül 2015 15:29

Hem de tarım işçisiyiz

Devam ediyor Agit; "Ucuz yevmiyeye sabahtan akşama kadar çalıştırıldığımız, traktör kasasında ölümle burun buruna yaşadığımız yetmiyormuş gibi bir de savaş var! En zoru da onunla yaşamak..." diyor.

Paylaş

Mesut BAYLAV
Adana

Adana'nın elli kilometre uzağında bir yer Karagöçer. Bugünler Kürt olmanın, işçi olmanın hele de tarım işçisi olmanın zulme, işkenceye, ölüme reva görüldüğü günler. Ülkenin birçok yerinde kandan, ölümden, savaştan beslenenlerin kimlikleri kimliksizleştirme yarışına girdiği günler... Bu bir yarıştır evet ama neyin yarışı? Bu yarışı kazananlar insan olabilmenin, kalabilmenin mezarını kazanlar; bu yarışı kaybetmiş gibi görünenler insanlığı mezarından çıkarıp ölülerini bile gömemeyenler.
Karagöçer 'yaşamak zor' kalıbını bilmem kaça katlayan koşullarda 'yaşam' mücadelesinin verilmeye çalışıldığı; Şırnaklı, Kobaneli, Suriyeli tarım işçilerinin çadırlarda memleketlerine döneceği günlerin umudunu taşıdığı zalım bir yer. Karagöçer'e vardığımızda çocuklar karşılıyor bizleri. Hele de elinizde fotoğraf makinesi varsa. Etrafı dolanmaya başlıyorum. Bir köşede oturan Agit'le tanışıyoruz. 20 yaşında, lisede bırakmış okumayı, Şırnaklı.
GÖÇ, YOKSULLUK, ÖLÜM
-Savaş ne demek Agit?
-Göç, yoksulluk, ölüm demek.

Doksanlarda köyleri boşaltılmış, buraya yerleşmişler. Burada suya, elektriğe ulaşmanın bile çok zor olduğunu söylüyor. "Yanında çalıştığımız çiftlik sahipleri işe gitmediğimiz zamanlarda suyumuzu kesiyor." diyor. 7 Haziran'dan sonra devletin yeniden silahlara sarılmasını, Cizre'deki ölümleri, Kürt olduğu için saldırıya uğrayan tarım işçilerini konuşuyoruz Agit'le. "Erdoğan hesap sorulacağından korktuğu için savaşa sarıldı. Koltuğunu böyle koruyacağını düşünüyor." diyor ve burada medyanın çok önemli bir faktör olduğunu düşünüyor. "Cizre! Akrabalarım var, haber alamıyoruz."  diye sesleniyor herkese.  Tarım işçilerine yönelik saldırıları dile getiriyor: "Biz de Kürdüz hem de tarım işçisiyiz. Yarın birgün buraya da gelip bir kibrit çaksalar her yer kül olur, can güvenliğimiz hiçbir şekilde yok."
RAKAMLAR DEĞİL İNSANLAR VAR BURADA
Günde 12 saat tarlada çalışan mevsimlik tarım işçilerinden sizlere çağrı var... Hani her gün ana haberlerde tarım işçilerini taşıyan kamyon devrildi. 3 tarım işçisi...." diye duyduğunuz, o rakamlardan ibaretlermiş gibi gösterilen insanlardan çağrı var. 20 yaşındaki genç tarım işçisi arkadaşımız Agit söylüyor bize son sözü; " Kardeşi kardeşe vurdurmaktan  vazgeçin, barış istiyoruz!"


BİR KİBRİT YETER

Devam ediyor Agit; "Ucuz yevmiyeye sabahtan akşama kadar çalıştırıldığımız, traktör kasasında ölümle burun buruna yaşadığımız yetmiyormuş gibi bir de savaş var! En zoru da onunla yaşamak..." diyor. Sohbet ettiğimiz genç arkadaşımızın çoğu böyle düşünüyor zaten burada. Kamyon kasaları, uzun çalışma saatleri nefes aldırmazken yaşanan çatışmalı dönem de katmerlendirmiş yaşadıkları 'zor'u. Can güvenliklerinin olmadığını düşünüyorlar. Bir kibritle yakılabileceklerini...

ÖNCEKİ HABER

Böyle gidecek demek değil bu işler

SONRAKİ HABER

20 yaşında, 7 yıllık bir işçi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...