14 Eylül 2015 01:17

Christian WEİSFLOG
NZZ

Türkiye devlet başkanı iktidarını garantilemek için Kürtlerle çatışmayı körüklüyor. Bu ben merkezli politika nedeniyle Türkiye’nin uzun vadeli olarak ödeyeceği hesap çok yüksek olacak.
Böl ve yönet- Erdoğan içinde bulunduğu kötü durumdan çıkmak için diktatörlerin bu eski kuralına uyuyor. Ülkeyi kutuplaştırmak ve bu tehlikeli durumda kurtarıcı olarak ortaya çıkmak için bilinçli olarak Kürtlerle çatışmayı körüklüyor. Bir televizyon röportajında bu iğrenç planını açıkça belirtti: ‘Eğer Haziran ayında yapılan parlamento seçimlerinde herhangi bir parti 400 milletvekili çıkarsaydı, bu kötü duruma düşmezdik.’ dedi.
400 sandalye kazanmak, Erdoğan’ın partisi AKP’nin hedefiydi. Bu sayede Erdoğan istediği Anayasa’yı çıkaracak ve ülkeyi hükümeti devre dışı bırakarak tek başına yönetecekti.
Ancak seçmenler Sultan’ın bu emrine itaat etmediler. AKP Anayasa’yı değiştirmesini sağlayacak çoğunluğu kaybetti ve sadece 285 milletvekiliyle yetinmek zorunda kaldı.
Bunun suçlularından biri de Kürt yanlısı parti HDP ve popüler başkanı Selahattin Demirtaş’ın başarısıydı. HDP, oyların yüzde 13’ünü alarak Erdoğan’ın hayallerinin yıkılmasına neden oldu. Yorumcular, seçim sonuçlarını Türkiye vatandaşlarının demokratik olgunluğu olarak yorumlayıp sevindiler. Ancak Erdoğan’ın tepkisini küçümsemişlerdi. Onun için yetkilerin paylaşılması kesinlikle söz konusu olamazdı. Eğer yetki dağılımı olursa  çöküşü anlamına gelecek Erdoğan rejimin yolsuzlukları gün işığına çıkacaktı.
Bu nedenle PKK ile barış sürecini bitirdi ve çatışmaları başlattı. Aslında hedefi PKK değil, ılımlı politika izleyen HDP.  1 Kasım’da yapılacak yeni seçimlere kadar HDP, ‘ PKK teröristlerinin’ yardımcısı olarak etiketlenmeye çalışılıyor. Halbuki HDP eşbaşkanı Demirtaş PKK’ya da elini tetikten çek çağrısı yapmasına rağmen...
Erdoğan’ın hesabı tutar mı göreceğiz. Bir sürü şey tutmayacağını orataya koyuyor. Türkiye ekonomisi ülkedeki çalkantıya bağlı olarak kötüleşiyor.  Ayrıca PKK tarafından öldürülen asker ve polislerin cenazelerinde Erdoğan’a karşı çıkışlar olması da dikkat çekici. Açık olan Türkiye’nin ben merkezci devlet başkanı nedeniyle uzun vadede yüksek bir hesap ödeyeceği. Erdoğan 1 Kasım’da yapılacak seçimleri kazansa bile Kürtlerle barışma konusunda yıllarca geriye gidildi. Ek olarak Erdoğan Batı’yı AKP’nin Türkiye’yi İslam Dünyası’nın örnek demokratik ülkesi haline getireceği konusunda hayal kırıklığına uğrattı.

Çeviren: Semra Çelik

Evrensel'i Takip Et