02 Eylül 2015 00:55

’90’lar bu ülkenin kaderi değildir

Paylaş

FORUM: BARIŞI KAZANMAK İÇİN NE YAPMALI?

‘Türkiye’nin içine sokulduğu savaşa karşı, barışın kazanılması için sizce neler yapılmalı?’ Bu soruyu 14 gün boyunca süren Barış Forumu’nda çeşitli kurum temsilcilerine, aydınlara, akademisyenlere, sanatçılara, gazetecilere sorduk. Amacımız silahların sesinin barış sesini bastırdığı bu ortamda, Türkiye’deki barış mücadelesine bir nebze de olsa katkı sunmaktı.

Bugün de bu sayfada, tüm katılımcıların görüşlerini çok özet olarak bir araya getirmeye çalıştık.

Forumun ilk gününde Cumhuriyet ve T24 Yazarı Aydın Engin, bu konuda hemen sonuç verecek bir reçete olmadığını dile getirerek, “ ‘Tekrar seçim’e şimdiden hazırlanmak kanımca barışı kazanmanın da tek yolu. Kapı kapı, ev ev, sokak sokak çalışılacak bir hazırlıktan söz ediyorum.” dedi. Şair Neşe Yaşın, “Tek bir gencin hayatının bile her şeyden önemli olduğunu topluma hatırlatacak güçlü bir slogana ve geniş bir kampanyaya ihtiyaç var. Aklıma gelen birkaç slogan şöyle: İnsan sağ olsun,  Vatan insandır, Savaşa gitme oğlum, Yaşasın barışın kahramanları.” dedi. KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, savaşın emekçilerin haklarını geriye götürdüğünü hatırlattı ve öncelikle toplumun bütün kesimlerinin şiddet ve nefret dilinden uzak durması gerektiğini vurguladı. Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz ise, “Toplum,  savaş mağdurlarının ortak paydasıyla harekete geçirilmelidir. Savaşı vicdan hareketi durdurur.” dedi.

2. GÜN- DİSK Genel Başkanı Kani Beko: “İşçilerin olmadığı yerde kesinlikle barış olmaz... Susanlar bu ölümlere ortak olanlardır. DİSK olarak bu ülkede kalıcı barış tesis edilinceye kadar bu mücadelenin içinde var olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.” Gazeteci Melda Onur: “Türkiye eğer kendisini, dünyanın bir ucundaki bir çatışmanın çözümünde gözlemci ülke olmayı o ülkenin milli meselesine müdahale olarak görmüyorsa; hatta o ülkede ‘sembolik silah teslimi’ Türkiye büyükelçisine yapılıyorsa; artık bizim de Filipinlere, ‘Yav bize de bir bakın’ dememizde ne sakınca olacak? Ya da İrlanda’ya?” Yönetmen Özcan Alper: “AKP’nin tabanı da savaş istemiyor ve bu yüzden oyları düşüyor. Bu durumda herkes küçük çaplı dahi olsa varlık göstermeli ve savaşa karşı durmalı.” Yrd. Doç. Dr. Suncem Koçer ise, sürecin özellikle medya ve habercilik boyutu açısından önemli olan şu noktalara dikkat çekti: “Farklı kaynaklardan haber almak, farklı taraflara dokunmaya çalışmak, sorgulamadan kabul etmeye zorlayan ve savaşın oldurucuları arasında olan savaş medyasına kalkan olacaktır.” TYS Genel Başkanı Şair Mustafa Köz: “Devlet, sürece eşitlik algısıyla yaklaşmadığı için barışı, bir bağış gibi gördü, görüyor.” Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, savaşa karşı barışın tesisi için herkesin kendi milletvekillerine, kendisini temsil eden örgütlere baskı yapması gerektiğini dile getirdi.

3. GÜN- Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü ve Yazarı Ayşe Yıldırım: “Silvan’da 10 gün süren çatışmaların ardından kurşunlanmış, yıkılmış evinin önünde kartona çizdiği üç gülün üzerine yazdığı “Barış istiyorum” yazısını havaya kaldıran o küçük çocuğun yaşadığı travma fotoğrafta kaldı. Ölümlerin yarattığı acıda ortaklaşmadığımız, öldürülen gençlerin üzerindeki üniformaya bakmadığımız, Kürt annenin de Türk annenin de gözyaşlarının aynı olduğunu anlamadığımız sürece barış istiyoruz sözleri o çocuğun çığlığı gibi havada kalacaktır.” Cihan Haber Ajansı Genel Müdürü ve Zaman Gazetesi Yazarı Abdülhamit Bilici de, çatışmanın her iki tarafını da eleştirdiği değerlendirmesinde, “Siyasi iktidarın dün ölümleri durduracak bir süreci başlatması ne kadar övgüyü hak ediyor idi ise bugün oy ve iktidar uğruna süreci sabote etmesi o kadar kınanmayı hak ediyor.” dedi. TTB Başkanı Bayazıt İlhan: “Hekimler ve sağlık çalışanları her zaman barışın ve kardeşliğin yanındadır.” Şair Yaşar Miraç: “Sendikalar, işçileri tabandan örgütleyerek, barış için iş bırakıyoruz diyebilmeliler. Üniversiteler yine benzer şekilde. Böyle olursa barış sağlanabilir.” Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sebahat Aslan: “Çevre mücadelesi eşittir yaşam hakkı mücadelesi.”

4. GÜN- Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan: “90’lar bu ülkeye çok şey kaybettirdi. Trajik ve düşündürücü olan, medyasıyla, devletiyle, toplumuyla oraya tekrar dönebilme hızımızdır. Belli ki bir şeyleri eksik yapmışız. ’90’lar bu ülkenin kaderi değildir. Öncelikle bunu haykırmak lazım.” Doç. Dr. Evren Balta ise, “Büyük bir koalisyona herkes farklı nedenlerle dahil olabilir, bunu istenilen bir durum olarak görmeliyiz. Hatta size şöyle diyeyim “teröre karşı olduğu” için barış isteyen biri de bu tarz bir koalisyonda yer alabilmeli.” dedi. DERİTEKS Genel Başkanı Musa Servi: “Temsilciler toplantısı yaparak barışı işçiler içerisinde tartıştıracağız ve kitlesel basın açıklamaları yapacağız.” Yazar Eren Aysan: “Savaşın olduğu yerde barış isteyenlerin sesi kısılır önce.” Gazeteci Murat İnceoğlu: “Bu durumda habercilere düşen, barış söylemini hayata geçirmektir.”

5. GÜN- T24 Yazarı Gazeteci Celal Başlangıç: “AKP iktidarının başlattığı savaş sürecinde ölen asker ailelerinin “Yeter artık”, “Vatan sağ olsun, demiyorum”, “Tayyip kendi çocuklarını önce askere göndersin” şeklindeki tepkileri Türkiye için yeni bir durumdur. Vietnam savaşının aslında bittiği tarih, ABD’li asker ailelerinin Beyaz Saray’ın önünde barış için gösteri yaptığı gündür. Türkiye’de de asker annelerinin “Artık yeter” diye alanlara çıktığı gün Türkiye gerçek, adil ve kalıcı barışına ulaşacaktır.” Yrd. Doç. Dr. Nil Mutluer: “Barış, özgürlükler ve dengeli bir yaşam için bir araya gelenlerin tüm baskılara rağmen örgütlenme ağlarının kapsamı geliştirilmeli.” Şair-Yazar Sennur Sezer, demokrasi olmadan barış gelmeyeceğine vurgu yaparak, “Barışa ulaşmak için demokrasi mücadelesi verilmeli” dedi. Yazar Burhan Sönmez, barışın hayatiyetine şu sözlerle dikkat çekti: “Sokakta dilenen insanlar gibi dilenmeli, önümüzden geçen herkese elimizi bir parça barış için uzatmalıyız.” Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Murat Sabuncu: “Barışa giden yolda... Evlatlara sahip çıkacağız... Sadece kendimizinkilere değil... Hepsine...” Yeşil Gerze Çevre Platformu Yöneticisi Ferhat Hançer, çevre mücadelesi verenlerin barış mücadelesine duyarsız kalamayacağına dikkat çekti.

6. GÜN- Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Karin Karakaşlı: “Şehit ve gerilla aileleri ile bir ağızdan aynı yalana isyanı haykırdığımız yerde barış umudu.” Dilci Necmiye Alpay: “Barışın kazanılması için bence 7 Haziran’a sımsıkı sahip çıkmak zorundayız.” Yazar Şeyhmus Diken: “OHAL’lere Barış’ın dilini gür’leştirerek karşı duracağız. Başka şansımız yok.” Karaburun Kent Konseyi Başkanı İpar Buğra Dilli: “Ülkemizi ve halkımızı bu tuzaktan, bu bataktan kurtarma, silahların sustuğu, sadece ve sadece görüşlerin ifade edildiği bir ortam oluşturma görevinin, bugüne kadarki en geniş temsiliyete sahip parlamentoya düştüğünü düşünüyoruz.” Şair Turgay Fişekçi: “Halkımız, tez zamanda, evlatlarını egemenlerin çıkarları için feda etmeyeceğini en güçlü biçimde haykırmalıdır.” Prof. Dr. Ekrem Tufan: “HDP, aynen ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sözü gibi ‘Ülkeyi bölüp, ayrı devlet kurmak niyetinde değiliz’ açıklaması yapmalıdır.”

7. GÜN- Metin Bakkalcı: “Her şeyden önemlisi, insanların yaşamı olduğuna göre aslolan barıştır.” Gazeteci İrfan Aktan: “Susma, sustukça cenazeler gelecek.” Kaos GL Yönetim Kurulu Üyesi, Feminist Aktivist Av. Yasemin Öz: “LGBT hareketi ilk günden beri barışla ilgili inisiyatif aldı. Tüm diğer toplum kesimlerinden de aynı duyarlılığı göstermesini bekliyoruz.”  Fatoş Güney: “Buzdolabına konulduğu söylenen çözüm süreci yeniden başlamalıdır. Taraflarla hiç vakit kaybedilmeden görüşülmelidir.” Şebnem Sönmez: “Barış için herkesin içindeki ‘faşisti’ öldürmesi gerekir.” Dr. Murat Özveri: “Yaşatmaktan daha cesur, daha kahramanca bir tavır yoktur. Bu topraklar için yeterince insan öldü. Bu topraklar için insanları yaşamaya davet etmek gerek.” Genel-İş Diyarbakır 1 No’lu Şube Başkanı Salih Doğrul: “Sendikalar kendi alanlarında bu duruma karşı ortak tepkiyi örgütlemeli ve savaş haline karşı çıkmak için adımlar atmalı, mitingler düzenlemelidir.”

8. GÜN- İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan “Halk bir bütün olarak barış ve müzakere sürecine sahip çıkmıştır. Halk halen desteğini sürdürüyor.” BirGün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Barış İnce: “Haziran isyanının çocuklarının düşlediği bir dünya barışı getirebilir.” TGS Genel Başkanı Uğur Güç: “Barış Bloku bileşenleri dengeleri değiştirecek bir güç olarak seçimlere girmelidir. Barış ancak o zaman tesis edilebilir.” Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan: “Kadınlar barış talebini dile getirmek için, barış şarkıları söyleyecek.” SAMER YK Üyesi Yüksel Genç: “Bir izleme heyeti ve üçüncü gözün mutlaka olması gerekiyor.” Yazar Behçet Çelik: “Taraflar arasındaki müzakerelerin yeniden, gecikmeksizin başlaması lazım.”

BİR AN ÖNCE YENİDEN ÇATIŞMASIZLIK SÜRECİNE GİRİLMELİ

9. GÜN- Prof. Dr. Aykut Çoban: “Toplumsal barışın olması için Kürt sorununun kalıcı olarak çözüme kavuşturulması ve halkların özgürleşmesi zorunludur.” Dr. Nesrin Nas: “Bize  ölüm değil yaşam vadedenlere, eşitlik, demokrasi, özgürlük, adalet, çoğulculuk diyenlere oy atacağız. Varsın bize hain desinler. “ Özgür Gündem Gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol: “Halkların birlikte yaşama iradesini güçlendirmek için sadece “Barış istiyoruz” demek yetmiyor; mutlaka kimi inisiyatiflerin bölgeye gitmesinde yarar var.” Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi: “Bugün en acil yapılması gereken bir an önce yeniden çatışmasızlık sürecine girilmeli.” Oyuncu Füsun Demirel: “Barış isteğimizi haykırsak da birilerinin kulakları bu sözcüğe kapalı... Umutsuzluğum her gün yitirilen bir canla daha da artıyor.” Yazar Hakan Bıçakçı: “Barışın kazanması için acı yarıştırmayı bir kenara bırakıp insan hayatının değerini kabul etmeliyiz.” Müzisyen Yaşar Kurt: “Savaşı siyasi çelişkilerin çözümü olmaktan çıkarmalıyız.”

10. GÜN- Yrd. Doç. Dr. Cuma Çiçek: “Barış sürecinden önce, PKK’nin silahsızlanmasını sağlayarak mevcut şiddet ortamına son verecek, Kürt meselesinin halli için asgari siyasi bir çözüm sağlayacak bir sürece ihtiyaç var.” Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Şiyar Kaymaz: ”Barış hâlâ kimseye uzak değil.” DOGÜNSİFED YK Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu: “Ölümlerin olduğu yerde ekonomiyi düşünmeyi ayıp sayıyoruz ama diğer yanıyla çatışma ve şiddet ekonomiyi ciddi bir şekilde de sarsıyor.” DİSK Basın-İş Genel Sekreteri Özge Yurttaş: “Bu savaş saray tarafından yapılıyor ve siyasi kaygılarla planlanmış bir savaş. Barışın kazanılması için savaşın yarattığı tahribata karşı ortak mücadele edilmeli.” Müzisyen İsmail Hakkı Demircioğlu: “Barışın kazanması için paylaşabilmeyi becerebilmeliyiz, paylaşmak istemeyenler savaşırlar.”

11. GÜN- Prof. Dr. Cem Terzi: “Türk’le Kürt’ün ölmemek/öldürmemek üzere dayanışması dayanışmaların en hakikisi olacaktır!” Şair-Yazar Gülsüm Cengiz: “Günlerdir gençlerin cenazelerini kaldıran, halkın üzerinde büyük etkisi olan din adamlarına, vicdanlarının sesini dinleyip barıştan yana tutum belirlemeleri için çağrı yapılmasını öneriyorum.” Foti Benlisoy: “Moral üstünlüğü yönetenlerin elinden almak, savaşı durdurabileceğimize dair öz güveni pekiştirmek için savaş cephesinin karşısına bir barış cephesi olarak çıkmak temel önemde.” Oyuncu Nur Sürer: “Benim de bir oğlum var, kendisini askere göndermeyi aklımın ucundan bile geçirmiyorum. Benim oğlum bu vatandan daha değerli, tüm çocuklarımız bu vatandan daha değerli.” Yrd. Doç. Dr. Ahmet Uhri: “Savaş dilini dile getiren her siyasal oluşumu güçsüzleştirmek zorundayız.” Eğitim Sen Diyarbakır Şube Eş Başkanı Yıldırım Aslan: “Küresel bir hal almış olan bir soruna yaklaşım bu olamaz. Halkların lehine çözüm mekanizmalarının gelişmesi gerekiyor ve herkesin var olan demokratik kazanımları kabul etmesi gerekiyor.”BARIŞ İÇİN HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

12. GÜN- Gazeteci-Yazar Fehim Işık: “Tek taraflı da olsa ateşkes sağlanmalı. Ancak savaş istemeyenler de saf belirlemeli, barışın güvencesi olmalı.” Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: “Yeniden Çorum, Maraş gibi katliamlarla karşılaşılmaması için herkes barışın temin edilmesi adına elini taşın altına koymalı.” Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ: “Savaşı isteyen taraf yalnızlaştırmalıdır.” Şair-Yazar A. Hicri İzgören: “Öznesi halk olan, savaş karşıtı geniş bir demokrasi blokuna ihtiyaç var.” Şair Asuman Susam: “Gören sorumludur. Kötülüğü görebiliyorsak ona itiraz geliştirmek borcumuz.” Tes-İş Diyarbakır 2 No’lu Şube Başkanı Şükrü Kaçmaz: “Sendikalar barış ve kardeşlik için kendi sorumluluklarını görmeli.”

13. GÜN- Özgür Müftüoğlu: “Kalıcı bir barışın kazanılmasının yolu, savaşın gerçek nedenlerinin topluma anlatılması ve savaşın nedenlerinin ortadan kaldırılması için topyekün bir mücadeleye girişilmesine bağlıdır.” Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Av. Gürkan Korkmaz: “İnadına Barış, diyorum.” ÖHD Eş Genel Başkanı Av. Nurşan Rotinda Polat: “Acil olarak yapılması gereken, ölümlerin durdurulmasıdır.”

14. GÜN- YARSAV Başkanı Murat Arslan: “Hiç bir zaman susmayacağız, emperyalizme ve savaşa karşı barış talebimizi en gür sesle dile getireceğiz, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik Türkiyesi’ni hep birlikte kuracağız.” Gazeteci-Yazar Ahmet Tulgar: “Barışın felsefesini yapmazsan ne onun niye ahlaki bir zorunluluk olduğunu kavrarsın ne de toplumsallaştırabilirsin. Bugün savaş karşıtı olan çoğu insan Kürtlerin kolektif haklarını tanımayı bir ahlaki sorumluluk olarak görmüyor.” Demokrasi İçin Hukukçular Grubu Av. Yıldız İmrek: “Keyfiyet ve kırılmalardan arındırmak için, çözüm ve müzakere sürecinin çerçeve yasası çıkarılmalı, demokratikleşme yolunda acil adımlar atılmalıdır.” Doç. Dr. Doğan Göçmen: “Barış ve özgürlük amacı birbirini tamamlayan ve muhakkak birleşmesi gereken iki erektir.”

(BİTTİ)

(Fotoğraf: Cansu Pişkin)

ÖNCEKİ HABER

Günlükleri yayımlanan Adalet Ağaoğlu: Bu sistemi lanetliyorum

SONRAKİ HABER

Küçükçekmece ve Esenyurt'ta ev baskınları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...