8 Ağustos 2015 01:59

Hükümetin yeni Soma katliamlarına davetiye çıkaran maden kararnamesi soru önergeleriyle Meclis gündemine getirildi. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, hükümete tepki göstererek “Maden patronlarının maliyet yükü azaltılıp, karlarını büyütmesi gözetilirken, işçilerin can güvenliği hiçe sayılıyor” dedi.

Ahmet Davutoğlu’nin yanıtlaması talebiyle soru önergesi veren HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, 4 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile kömür madenlerinde patlayıcı önleyici sistemlerin uluslararası standartlara uygun hale getirilme süresinin 2019 yılına kadar uzatıldığını hatırlattı. Kararnameyle, sistemini yenilemek istemeyen maden patronlarının 2 yıl süresince sorumluluğun işverende olması kaydıyla eski sistemleri kullanmaya devam edebileceğini kaydeden Tüzel, şu bilgileri verdi: “Maden Mühendisleri Odası, Türkiye’de kömür üretimi yapan 176 işyeri bulunduğunu, iş müfettişlerinin 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Soma faciasından sonra 2014 ve 2015 yılında yaptığı denetimler sonucunda, 126’sının yönetmeliğe uygun olmadığı için kapatıldığını açıklamıştır. Kapatılan 126 işyerinin 65’inin kapatılma nedenleri arasında, bu kararnameye konu olan patlayıcı önleme sistemi sertifikasına sahip olunmaması yer almaktadır. Kapatılan 65 kömür maden ocağının bu kararname ile tekrar açılabileceği iddia edilmektedir.”

Kararnameyle işçinin can güvenliğinin patronların keyfiyetine bırakıldığı, piyasadaki niteliksiz, ucuz mallarının kullanılmasının teşvik edildiği belirtilen Tüzel, şöyle devam etti: “Maden patronlarının maliyet yükü azaltılıp, karlarını büyütmesi gözetilirken, işçilerin can güvenliği hiçe sayılıp, yeni Soma katliamlarına davetiye çıkarılmaktadır. Dolayısıyla, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerin eksik, patlayıcı ortamlarda kullanılan teçhizat ve donanımların uluslararası standartlara uygun olmadığı için iş müfettişlerince kapatılan madenlerin, açılmasına cevaz veren kararname kabul edilemezdir.”

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Tüzel, Davutoğlu’dan şu sorulara yanıt vermesini istedi:
* 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 maden işçisinin yaşamını yitirdiği Soma maden katliamından sonra, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerinin denetim raporları sonucu kapatma kararı verilen maden ocaklarının, işçi sağlığı ve can güvenliği açısından taşıdığı riskler giderilmeden üretime açılmasına olanak sağlayan 13.07.2015 tarihli, 7966 sayılı kararnameye neden ihtiyaç duyulmuştur?
* Bakanlar Kurlu Kararı alındığı tarih itibariyle, madenlerin kapatılmasına gerekçe olan İş Müfettişlerinin raporlarında yer alan hangi koşullar değişmiştir? Hangi önlemler alınmış ve eksikler giderilmiştir?
* Kapatılan madenlerde kullanılan niteliksiz düşük standartlı teçhizat ve koruyucu sistemlerin, uluslararası standartlara uygun hale getirilmesinin maliyeti nedir?
* Bakanlar Kurulunun bu kararı almasında maden patronlarının ve Türkiye piyasasında etkili düşük standartlı “Çin malı” güvenlik sistemleri satan şirketlerin etkili olduğu iddiası doğru mudur?
* Bakanlar Kurulunuz bu kararı alırken, İş Müfettişleri Derneği, Maden Mühendisleri Odası ve diğer ilgili meslek örgütlerinin görüş ve önerilerini değerlendirmiş midir?
* Maden işçilerinin sağlığı ve can güvenliğinin maliyet hesaplarına feda edilmesinin, olası iş cinayetlerinin siyasal sorumlusunun Hükümetiniz olacağını düşünüyor musunuz? (İstanbul/EVRENSEL)


MADENLER UYUM BELGESİ OLMADAN 5 YIL ÇALIŞABİLECEK

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar,  madenlerde koruyucu araç ve gereçlerin sağlanması için patronlara 2020’ye kadar süre verilmesiyle ilgili soru önergesi verdi. Sancar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından yanıtlanması talebiyle verdiği soru önergesinde, madenlerde işçi haklarının hiçe sayılmasının adeta bir devlet politikası haline geldiğini belirtti. Sancar, Çelik’e Türkiye’de kaç tane kayıt dışı maden olduğunu ve buralarda işçi sağlığının nasıl güvence altına alındığını konusunda bilgi istedi. Ayrıca Sancar, alınan Bakanlar Kurulu kararına ‘tüm sorumluluğun işverende olması’ ibaresinin konmasının, hükümetin sorumluluktan kaçmasını sağlamaya yönelik olup olmadığı sordu. Sancar, madenlerde can kayıpları devam ederken teçhizat ve koruyucu sistemlerin sertifikalandırılmalarının neden 2020’ye ertelendiği ve yapılan bu düzenlemeyle birlikte, daha önce kapatılan kaç maden işletmesinin yeniden açılacağı konusunda Bakan Çelik’ten yanıt istedi. (Ankara/EVRENSEL)


SORUMLULARI CEZALANDIRACAK DÜZENLEME TEKLİFİ

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi verdi. İŞ cinayetlerinin sorumlularının ceza mahkemelerinde taksirle adam öldürme yahut taksirle yaralama suçları ile yargılandığı, hatta çoğu kez mağdurun şikayetini geri alması üzerine yargılama dahi yapılmadığını ifade eden Beştaş, “Önlemlerin nitelikli ve gerektiği gibi alınmaması durumunda sorumlu kişilerin Türk Ceza Kanunun 83 üncü maddesi (ihmal sureti ile öldürme) ve Türk Ceza Kanunun 21 inci maddesinin 2 inci fıkrası uyarınca cezalandırılmaları şeklinde bir hüküm içeren değişiklik yapılması elzemdir. İhmali neticesinde ölüm yahut yaralamaya neden olan tüzel kişi hakkında faaliyet izninin iptali ile sorumluluğu bulunan tüzel kişi temsilci ve ortaklarının başka bir tüzel kişiliğe ortak ya da temsilci olmalarına sınırlama getirilmesi de gereklilik arz etmektedir” dedi. (ANKARA)


‘ERTELEME YENİ SOMA’LARIN HABERCİSİ’

TMMOB Maden Mühendisleri Odası, madenlerde koruyucu araç ve gereçlerin sağlanması için patronlara 2020’ye kadar süre verilmesiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada mevzuatın, patronların talebi üzerine 4 yıl ertelendiği belirtildi. Yer altı kömür ocaklarında yapılan denetimler sonucu birçok işyerinin kapatıldığına değinilen açıklamada, kapatılma nedenlerinin 4 yıl süreyle askıya alınmasının yeni Soma’ların habercisi olacağı vurgulandı. Bu uygulamayla  mühendislik bilim ve tekniğinin hiçe sayıldığı belirtilen açıklamada, “Güvenlik standartlarını yükseltmek yerine daha da aşağılara çeken böyle bir uygulamaya imza atmak ‘geçici hükümetin’ kime ve neye hizmet ettiğini ortaya koymaktadır.” denildi. Açıklamada kararname sonucu yaşanacak faciaların maden mühendisleri yerine kararnameye imzayı atanlar olacağı ifade edildi.
(Ankara/EVRENSEL)


65 YAŞINDA EMEKLİLİK İŞ CİNAYETLERİNE Mİ YOL AÇIYOR?

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2014 yılının ilk altı ayında yaşanan iş cinayetlerine ilişkin raporunda 1886 işçinin yüzde 22,3’nün 51 yaş ve üstünde işçilerden oluştuğunu hatırlatan HDP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç,  Çalışma ve Sosyal Güvenlik  Bakanı (ÇSBG) Faruk Çelik’e “51 yaş ve üstünde çalışan emekli, emekliliği gelip de yaşı bekleyip çalışanların ölümünde geçen seneye göre sıçramalı bir artış görülmesinin nedenleri nedir?” diye sordu.
Meclis’e Bakan Faruk Çelik’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Oluç, 2014 yılında yaşamını yitiren 1886 işçinin yüzde 22,3’ü 51 yaş ve üstünde olan işçilerden oluştuğunu,  2015 yılının ilk altı ayında da 51 yaş ve üstünde çalışan işçilerin öldüğü iş cinayetlerinin sayısında büyük bir artış olduğunu önergesinin gerekçesi olarak gösterdi. “2002-2015 yılları arasında işkollarına ve nedenlerine göre ölen 18 yaş altı ve çocuk işçilerin sayısı ve 51 yaş üstü ölen işçilerin işkollarına ve nedenlerine göre dağılımı nedir?” diye soran Oluç, “1999’dan önce işe başlayan sigortalıların prim gün sayısını doldurmuş olmalarına rağmen emekli olma yaşı artan ve çalışmak zorunda olan birçok işçi iş kazalarında yaşamını yitiriyor”diye düşündüğünü kaydetti.
(AnkaraEVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et