08 Temmuz 2015 13:28

Özgür bir dünya ama nasıl?

Yani liberal özgürlük kuramcılarına göre bir insan denize kenarına gidip eğlenmekte özgürdür. Seyahat etme özgürlüğü vardır; bilgiye erişim özgürlüğü vardır ama Türkiye'de yaşayıp, hayatı boyunca deniz göremeyen insanlar da vardır. Senelik iznini çalışarak geçirmek zorunda kalıp hayatı boyunca seyahat edemeyen insanlar da vardır. Maddi olanaklarından kaynaklı eğitim göremeyen insanlar da…

Paylaş

Kocaeli

İnsan hangi koşullarda özgürdür? Özgürlük nasıl tanımlanmalıdır? İnsanlar günlük yaşamları içerisinde gerçekleştirdikleri pratiklerin, özgürlük içerisindeki konumunu bununla doğrudan ilişkili olarak mutluluğu düşünür. Öyle ya mutluluk ve özgürlük birbirinden kopartılamayacak iki olgudur. İnsan özgür değilse nasıl mutlu olabilir ki? Özgürlük tarih boyunca çok tartışılmıştır. Her dönemin, o döneme şekil veren ekonomik sistemin ve hakim ideolojinin yarattığı bir özgürlük fikri vardır. Liberal özgürlük kuramı, yani günümüz dünyasının hakim ideolojisinin ortaya koyduğu özgürlük kuramı, bir insanın başkasına zarar vermediği sürece gerçekleştirebileceği bütün eylemleri özgürlük sınırlarının içerisinde tutar; oldukça geniştir. Türkiye'de muhafazakarlık ile bezenmiş olan bu kuram hakim kültüre, ahlaka, etik kodlara uygun düşme şartını da getirir özgür eyleme. Yani liberal özgürlük kuramcılarına göre bir insan denize kenarına gidip eğlenmekte özgürdür. Seyahat etme özgürlüğü vardır; bilgiye erişim özgürlüğü vardır ama Türkiye'de yaşayıp, hayatı boyunca deniz göremeyen insanlar da vardır. Senelik iznini çalışarak geçirmek zorunda kalıp hayatı boyunca seyahat edemeyen insanlar da vardır. Maddi olanaklarından kaynaklı eğitim göremeyen insanlar da…
KAPİTALİZMDE 'ÖZGÜR' OLMANIN ŞARTI
Yani liberal özgürlük kuramının oldukça geniş olan sınırlarının içinde gizli bir şart belirir vakit geçtikçe. Şartı gerçekleştiren, özgürlüğün sınırlarını genişletir. Bu şartı para, sermaye, üretim aletleri olarak tanımlayabiliriz. Bunlara ne kadar sahipsen o kadar özgürsündür. Bunlara sahip olabilmek için veya sahipliğini devam ettirebilmek için sahip olmayanları kafi miktarda sömürmen gerekir. Buna artı değer sömürüsü de diyebiliriz. Yani birilerinin daha fazla özgürlüğe sahip olması için diğerlerinin özgürlüğünü kısıtlaması gerekir liberal özgürlük kuramını şekillendiren kapitalizmde. Yani bir insanın başka bir insana zarar vermesi özgürlüğünün teminatı oluyor liberalizmin basit, yüzeysel kuramında. Bu kuramın muhafazarklıkla bezendiği Türkiye'de ise artı olarak Kürt'e, Alevi'ye, LGBTİ'ye yani Sünni, Türk, heteroseksüel olmayana özgürlük hakgetire! Kendi dilinde eğitim alamayan, fikirlerinden, inançlarından dolayı yakılan aydınlar, kimliğinden dolayı her türlü baskıya maruz kalanlar ve bunun sistemli bir politikaya dönüşmesi…
Liberalizm ve muhafazakarlıkla soslanmış özgürlük kuramının karşısına ne koymalıyız?
Özgürlük, insanın arzularını gerçekleştirmesidir. Ancak insanın yeteneklerini ve becerilerini köreltmeyecek arzularını aynı zamanda toplum içindeki bireylerin yetenek ve becerilerinin farkına varmasını ve geliştirmesini engellemeyecek arzularını gerçekleştirmesidir. İnsanın yetenek ve becerilerini gerçekleştirmesi ve geliştirmesi aynı zamanda kendisini var etmesi anlamına gelir. Bu koşulları sağlayacak bir toplumsal sistem içerisinde tek tek bireyler ve toplum özgür olur. Aynı zamanda birbirini tamamlar ve toplumun ilerlemesini sağlar. İnsanın kendisini var etmesinin ilk koşulu ise kendi kimliğini baskı altına alınmaksızın ifade etmesidir. Başka kültürlerin ve kimliklerin kardeşçe yaşayabileceği koşulların yaratılması, düşmanlık ve savaş üslubunun yerini barış ve kardeşlik söylemlerinin almasıdır.
GELECEĞİN ÖZGÜR GÜNLERİ DİKİLİ'DE HAYAT BULUYOR
Türkiye Gençliğinin 13.sünü gerçekleştirdiği gençlik yaz kampı bu sene 8-16 Ağustos tarihleri arasında Kendi Özgür Dünyamızı kuruyoruz şiarıyla gerçekleşecek. Özgürlük yukarıda da bahsettiğimiz gibi son zamanlarda üstüne en çok konuşulan fikir sunulan kavramlardan biri kendisine ihtiyaç duyulmasından kaynaklı olarak. Bizler gençlik yaz kampında, tarif ettiğimiz gibi özgür bir dünyanın 8 gününü ödünç almak için buluşuyoruz. Onlarca atölye ve atölyelerde eğitim veren alanında uzman kişilerin hazırladığı programlarla yeteneklerimizi keşfedip geliştirebileceğimiz ve ortaya çıkardığımız ürünlere yabancılaşmadığımız bir 8 gün. Yemeğin hazırlanmasından, temizliğe, güvenliğin sağlanmasına kadar her katılımcının hayatın örgütlenmesine katkıda bulunduğu bir 8 gün. İzmir'den, Van'a, Antalya'dan Rize'ye birbirinden güzel şivelerin, türkülerin, halayların, oyunların barış içerisinde birbirine karıştığı bir 8 gün. Türk'ün, Kürt'ün, Alevinin, Sünninin birbirinin sorunlarını anlamak için ve ortak sorunlarını tartışmak için her gün tartışdığı düşündüğü fikrini dilediği gibi beyan ettiği bir 8 gün. Bilimin ve sanatın ortaya çıktığı geliştiği topraklarda bilimi ve sanatı kumun, güneşin, denizin tadını çıkararak bütün bir yılın yorgunluğunu attığımız ve bütün bir yılın birikimlerini, gelişmelerini değerlendirdiğimiz bir 8 gün.  Tabi ki 8 gün bize yetmeyeceği için kendi özgür dünyamızı nasıl kuracağımızı forumlarla birlikte değerlendirdiğimiz bir 8 gün. Tüm Türkiye gençliğini 8 günlük bir özgürlükten daha fazlası için 8-16 Ağustos tarihleri arasında İzmir/Dikili'ye davet ediyoruz.


SEKİZ GÜNLÜK KOCAMAN BİR DÜNYA
Gençlik Yaz Kampı ilk olarak 1998 yılında siyanürle altın aramalarına karşı direnen Bergama Köylüleri ile dayanışmak için uluslararası olarak düzenlenmişti. O yıldan beri bu yıl 13.kez düzenleniyor. Her sene başka bir sloganla buluşan Türkiye'li gençler bu kez 'kendi Özgür Dünyamızı kurmak için' diyerek buluşmaya hazırlanıyor. Her sene olduğu gibi bu sene de oldukça hareketli bir kamp programı var. Pek çok atölye, forum ve söyleşiler, konserler… Kısaca programa göz atacak olursak bu sene yapılacak olan atölyelerden başlayalım. Felsefe, Evrim, Ritm, Heykel, Halk Oyunları, Mühendislik, Politik İktisat, Edebiyat, Kürt Dili Edebiyatı, Kadın Çalışmaları, Sinema Atölyesi kamp katılımcısı arkadaşlarımızın seçim yapmakta zorlanacağı bir liste oluşturuyor.
Günün sıcağının ardından hem serinlemek hem eğlenmek için sahile kurulan sahne bu yıl pek çok sanatçıyı ağırlıyor. Türkiye'nin farklı dil ve kültürleri Dikili sahillerinde buluşuyor. Son Feci Bisiklet, Metin Kemal Kahraman, Luxus, Ahura Ritm Topluluğu, Aydoğan Topal, Komik Günler, Dina Ensemble sahne alacaklar arasında…
İşçi-işsiz gençlik Forumu, Üniversiteli Gençlik Forumu, Liseli Gençlik Forumu bir yılın deneyim ve birikimlerinin tartışılacağı buluşmalara işaret ediyor. Çeşitli konulara ilişkin paneller ise güncel konulara ilişkin bir perspektif ortaya koyuyor. Kısacası Gençlik Yaz Kampı'nda Türkiye Gençliği, sekiz güne koskoca bir düyayı sığdırıyor. O dünyanın bir parçası olmak için internet sitesinden kayıt yaptırabilir ve detaylı bilgi edinebilirsiniz.

 

ÖNCEKİ HABER

Uludere Kaymakamı'na göre saldırı görüntüleri kurgu

SONRAKİ HABER

Sosyalizm iyi bir şey olsa devlet getirirdi!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa