05 Temmuz 2015 04:13

Savaşımcı bir yazar

Paylaş

Adnan ÖZYALÇINER

Doğumunun 100’üncü, aramızdan ayrılışının 20’ini yılında Aziz Nesin’i özlemle anarken onun 80 yıllık yaşamının soluk soluğa bir savaşım içinde geçtiğini düşünüyorum. O, hem bir vatandaş, hem de bir yazar olarak hep bir savaşımın, insan haklarıyla özgürlüklerinin savaşımı içinde oldu. Bu bağlamda sanatla edebiyatı da bir savaşım aracı, bir karşı koyma olarak görmüştür. Bu konuda, Yüksel Pazarkaya ile yaptığı nehir söyleşisinde şöyle diyor:
“Sanat ve genellikle anlatı sanatları ve sanatları önünde gelen edebiyat, bir şeye karşı koymadır. Hükümet ise bir şeyi  olduğu gibi tutma olayıdır. Var olanı tutma olayıdır hükümet. O hükmediyor. Hükmediyor tersi olmasın diye. O iktidar, kendini iktidar yapan insanları, sınıfı korumak istiyor. Onun için de her hükümet, en ilerici hükümetler bile konservatiftir, tutucudur.
Buna karşılık edebiyat, bütün sanatlar böyledir ama anlatı sanatları daha çok ve anlatı sanatları önünde gelen edebiyat daha çok bozucudur. Var olanı yıkıp daha iyisini koymaya çalışır.”

DERT ANLATMA PAŞASI MARKOPAŞA

Aziz Nesin, bu düşünceyle 1946’da arkadaşı Sabahattin Ali, daha sonra aralarına Rıfat Ilgaz’ın katılımıyla haksızlıklara , yolsuzluklara, özgürsüzlüklere karşı çıkar, demokrasiyi savunan, iktidar karşıtı bir dergi olan Markopaşa’yı çıkaracaktır. Dergi kapatıldıkça Malumpaşa,Merhumpaşa,Yedi Sekiz Paşa gibi paşalı adını aralıklı olarak sürdürererk  1960’lara dek yayınlanacaktır.
Markopaşa’nın 25.11.1946 tarihli  1’inci sayısının  birinci sayfasındaki çıkış yazısında şöyle denilmektedir:
“Markopaşa’da okuyucularımız alışılmış olandan ayrı bir mizah bulacaklardır.Maksadımız sadece gülmek için gülmek değildir. Gülerek düşünmek ve faydalı olmaktır.”

TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI

Aziz Nesin genelde bir eylem adamıdır. 1960’la birlikte bir süreliğine yaşanan, yaşatılan düşünsel, sanatsal, yaşamsal özgürlüklein ardından 12 Mart 1971 muhtırasının yazarlaa hapisanelere tıkılması , kitapların toplatılmasıyla başlayan işkenceler, öldürümler karşısında 1974 başlarında Aziz Nesin’in de aralarında olduğu 70 yazar bir araya gelir. Amaç, örgütlü bir karşıkomaya girişmektir. Bunun için siyasal, politik bildirimlerle eylemlerde bulunulabilecek bir sendika çatısı altında birleşilmesi zorunludur. 70 yazarın verdiği bu kararla başta Yaşar Kemal ile Aziz Nesin olmak üzere aralarından seçilen on bir yazar Türkiye Yazarlar Sendikasının kurucu heyeti olarak örggütü yaşama geçirir.
Yaşar Kemal’in geçiş dönemindeki genel başkanlığının ardından yapılan ilk kongrede Aziz Nesin Türkiye Yazarlar Sendikası genel başkanlığına seçilir. Benim de sendikanın genel sekreterliğini yaptığım ilk on beş yıl ve daha sonrasında da Aziz Nesin sendikanın amacı doğrultusunda genel başkanlığını sürdürdü.
Türkiye Yazarlar Sendikası’nın  ana tüzüğünde yer alan  3 numaralı amaç maddesi aynen şöyledir:
“ Bu sendika sermaye emek çelişkisinde sermayeye karşı disiplinli bir güç olmak ve emeğin örgütlenmesi ihtiyacından doğmuştur. Amacı :
I.Yazarlığı meslek edinmiş kişilerin emeğini sermayeye karşı korumak;
II. Hukuki, sosyal, kültürel, ekonomik temel hak ve özgürlükleri korumak, saptamak  ve geliştirmek;
III.Tam bir söz ve yazı özgürlüğünün gerçekleştirilmesi ve korunması için her türlü yasal mücadeleyi yürütmektir.”
Aziz Nesin’in başkanlığındaki Türkiye Yazarlar Sendikası pekçok bildiriye imza atıp eylemlere katılmıştır.

AYDINLAR DİLEKÇESİ

1980 Darbesi sonucunda ülkenin karanlığa sürüklendiği günlerde yine Aziz Nesin’in öncülüğünde yazarlarla sanatçılar biraraya gelerek  5 Mart 1984 tarihinde “Türkiye’de Demokratik Düzene İlişkin Gözlem ve İstemler” başlıklı bir dilekçe hazırlandı. Aynı tarihte Altındağ 1. Noterliğinin 7826 sayısıyla saptanan dilekçe 15 Mayıs 1984’te Cumhurbaşkanlığı’yla TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Aynı gün sıkıyönetimce yasaklanarak dilekçeyi imzalayan 1256 yazar, şair, sanatçı, aydın sorguya çekildi. Aydınlar Dilekçesi’ni  hazırlayanlarla imzalayanlardan Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in “vatan hainliği” suçlamasıyla en başta Aziz Nesin olmak üzere, 59 kişi hakkında sıkıyönetim  mahkemesinde dava açıldı.19 aylık yargılama sonucunda 7 Şubat 1986’da bütün imzacı sanıklar aklandı. Aziz Nesin savunmasında  şöyle demişti:
“Bu dilekçeyi imzalayanlar arasında salt ulusal düzeyde değil uluslararası düzeyde sanatçılar, yazarlar, gazeteciler, bilimciler, hukukçular , eski bakanlar vardır. Bunlar aydın değillerse Türkiye’deki  Aydın ilinden başka aydın kalmaz.”

ŞEYTAN AYETLERİ

Hintli bir yazar olan Salman Rüşti “Şeytan Ayetleri” adıyla Kuranı Kerim’den çıkarıldığı söylenen Şeytanla ilgili ayetlerin  nasılını, nedenini irdeleyen bir roman kaleme aldı. Bu omanı dolayısıyla yazara İranlı mollalarca “ görüldüğü yerde kafasının kesilmesi” için ölüm fermanı çıkarıldı. Aziz Nesin bu fermana yaşam ve düşünce özgürlüğü bağlamında dinsel tutuculuğa karşı çıkarak “Şeytan Ayetleri”nin Türkçe çeviisini bir gazetede yayınlattı.

SIVAS TOPLU ÖLDÜRÜMÜ

“ Şeytan Ayetleri”ni yayınlayarak dinsel tutuculuğa karşı çıkan Aziz Nesin 2 Temmuz 1993’te dinsel tutucularla yandaşlarının yazar, şair, sanatçı , aydınlardan oluşan 33 insanımızı Sıvas’ın Madımak Otelinde kıstırıp yakmalarınının acısını yaşamıştır. Oysaki onlar Pir Sultan Abdal Derneği’nin düzenlediği bu şenliğe özgürlükçü düşüncenin yaygınlaşması , ayrımcılığa , din, dil, ırk, inanç ayrımına son verilmesi inancıyla güvenci içinde katılmışlardı. Ne yazık ki kolluk kuvvetleri onların bu içten inançlarıyla güvençlerine destek olmamışlar, dinsel tutucuların darbesine seyirci kalmışlardı.

NESİN VAKFI

Aziz Nesin yaşamı boyunca gerçekleşmesi uğruna savaşım verdiği özgürlükçü, eşitçi demokratik bir düzeni, küçük çapta da olsa, Çatalca’da 1972’de kurduğu Nesin Vakfında gerçekleştirmeye çalışmıştır. Kimsesiz, yoksul çocukların ilkokuldan başlayarak yüksek okul ya da bir meslek okulunu bitirene dek öğrenim, eğitim, barınma, kounma ile her türlü gereksinmelerini sağlayan vakıfın yöneticiliğini 1972’den 1995’e dek Aziz Nesin’in bizzat kendisi yapmıştır.
Bir tür özyönetimin uygulandığı vakıfın gelirleri Aziz Nesin’in kendi kitaplarıyla gayrımenkullerinin getirilerinden, bağışlardan karşılanmaktadır.
Aziz Nesin, vasiyeti uyarınca, vakıf toprağının bilinmeyen bir parçasına gömülmüştür.  Başlangıcından bugüne 10.125.000 baskı sayısına ulaşan 105 kitabıyla yaydığı özgürlük düşüncesiyle her yerdedir o şimdi.

ÖNCEKİ HABER

Ayakkabı tamircisi Mevlana Abi: Ağza çivi girmeden bu iş olmaz!

SONRAKİ HABER

Kibriti devlet çaktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...