4 Ocak 2007 06:00

Koçero hala yaşıyor!


Koçero birçoğumuzun kulağına aşina olduğu bir kelimedir. Koçero kelimesini bir şiirin dizelerinden veyahut adından ya da bir kaset isminden biliriz.
Bu bilinmez kahramanın hayatını anlatan bir kitap mevcut. Mehmet Ali İzmir tarafından “Son Eşkıya Koçero” adı ile yazılan kitap Koçero’nun 13 yıllık ‘eşkıyalık’ hayatı anlatılıyor. Kitap Birey Yayıncılık tarafından yayımlandı. Kitapta, 31 yaşında hayatını kaybeden Koçero’nun, gözü yaşlı bir eş, beş çocuk ve bitmeyen hikayesini geride bıraktığı anlatılıyor.
Bir kasetin ardından
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Koçero-Vatan Şairi- şiirini besteleyen Selda Bağcan, Ahmet Kaya ile birlikte yaptıkları kasete bu ismi vermişlerdi. Koçero kasetinin kapağında, Koçero’yu çocukluk yıllarında gazete haberlerinde okurken, yıllar sonra şiir kitabında rastladığını belirten Bağcan: “Sene 1976 idi. Tüylerim diken diken okudum Koçero’yu, tüylerim diken diken besteledim. Yıl 1978, yayınlandı Koçero Almanya’da. Ve Türkiye’ye üzerinde ismi cismi olmayan korsan kasetler halinde geldi. Sordular bana ve ben inkâr etmedim kendi sesimi, başkaları gibi... Hapis yattım, hayatımda hiç yüzünü görmediğim Koçero için. Bestelediğim ve söylediğim için. Dönem, o dönemdi. Yargılandım, beraat ettim” şeklinde görüşlerini belirtmişti Bağcan. 16 yıl aradan sonra Koçero kasetini uğraşlar sonucu bu kez ‘izinli’ çıkartabiliyor Bağcan.
Mehmet Ali İzmir’i romanı yazmaya iten ise, Koçero adlı kaset çalışması olmuş. Koçero’da (İhsan) Mehmet Kilit’in hayatıdır anlatılan. Koçer Kürtçe’de göçebe anlamına geliyor. Romanın yazarı, Koçero’yu tanıyan, hatta beraber eşkıyalık yapan arkadaşlarını da buluyor. Bunlarla yaptığı görüşmelerden sonra kitap çıkıyor ortaya. Yalnız, görüşmecilerin ‘hassasiyetinden’ dolayı mekan ve isimleri değiştirmek zorunda kalmış yazar. Nedeni bölgenin içinde bulunduğu durumun ‘küllenmemesi.”
Ya mahkumluk ya kaçakçılık
Babası ile kavga eden genci vurması ile Koçero’nun eşkıyalık hikayesinin de başlangıcı olur. Ya kaçacak ya da mahpus yatacaktır. Kaçarken, ilk tanıştığı kişi de Şerif’tir. Zira Şerif de bir kaçaktır. İkisi de adam vurmuştur. Her ikisinin de daha bıyıkları terlememiştir. Kavgayla başlayan arkadaşlıkları kan kardeşliğe dönüşür sonraları... Önce Şerif vurulur. Hem de birlikte kaçaklık yaptığı arkadaşı Ali tarafından. Koçero Şerif’in intikamı alır. Ali’yi öldürür. Koçero’nun hikayesi bölge insanın yaşamından kesitler de taşıyor. Ve anlatılan Kürtlerin yaşadığı coğrafyadır. Geçim dayanakları arasında en önemli yeri tutan sınır kaçakçılığıdır, kitapta yapanların karşılaştıkları zorluklar ele alınmıştır.
Eşkıyalık dünyasına genç yaşta başlamasına karşın tez zamanda nam salar Koçero ve arkadaşları... Koçero, amca kızına, Şirin’e vurulmuştur. Koçero’nun annesi, Şirin’in de Koçero’ya gönlünün olduğunu ve haber beklediğini söyler Koçero’ya... Derken düğün yapılır. Eşkıya Koçero’nun artık bir evi de vardır. Koçero ve arkadaşlarının kaçaklığı sürer. Birçok yer gezerler. Kah Van’da kah Siirt’te kah Şırnak’ta, Batman’da... Suriye, İran, Irak’a kadar giderler. Kaçak mal getirip götürürler. Kah orada kah buradadır Koçero... Koçero halkın yanındadır. Mazlumdan yanadır. Namı her geçen gün yayılır. Yaptığı eylemler ise halk arasında efsanevi şekilde anlatılır. Koçero’yla ilk karşılaşanlar heyecanlarını gizleyemezler... Koçero’nun sonu henüz yaşı 31 iken trajik bir biçimde gelir. Ama namı sürer...
Güncelliğini koruyor
Mehmet Ali İzmir işte o namın izini sürüyor kitabında. Koçero’nun 13 yıllık ‘eşkıyalık’ hayatını kitap sayfalarına taşıyarak bizlere bir belge olarak bırakıyor. Çeyrek asırdan daha uzun bir dönem önce yazılan o şiir ise hâlâ güncelliğini koruyor. Belki de şiirde de ifade edildiği gibi, ‘koçero hep\ durur orda\ dağlarda”... Yazımızı Korkmazgil’in Koçero şiirinden bir alıntı ile bitirelim:

“gocunmayın güzel beyler
hanımlar alınıp incinmeyin!
koçero bir vatandır
yaşanılır boydan boya
koçero bir vatansızlık
bir dağlaşmış yalnızlıktır koçero
mavzerleşmiş bir haksızlık
yanıtsız bir dilekçe!
ben türkçe anlatamam
o kürtçe anlatamaz
farsça çıkmaz doruklara!
gocunmayın güzel beyler
hanımlar
kan bulaşır ellerime/ben anlatamam!”
Şerif Karataş

Evrensel'i Takip Et