GÜNLÜK

Yo hayır!
Hemen başında belirtelim ki kimse yanlış anlamasın.
Yurtlarda barınmak zorunda kaldıklarından kızların, çocukların zaten çiçek dalı kadar incelmiş boyunlarına yeni ve ağır zincir takılmasın.
Ki şöyle bir düşünün…
Bir dakikacık bile olsun kendinizi o çocukların, genç kızların, erkeklerin yerine koyun.
Yalnızlık!..
Ama etrafta herkes, tüm tanıdıklar, hısım akrabalar varken…
Bir dost… İçten bir yakınlık aramaktan öte bir şeydir bu.
Kimsesizliktir.
Milyonlarca insanın ortasında bir sıcak ana sarılışına…
Bir içten baba sesine…
Bir sahiplenme nefesine hasretliktir.
Bu dünyaya gelmiştir…
Bilinmezlikler arasında büyüyüp gelişecek, yolunu bulup ilerleyecektir.
Sığınmıştır. Sığındırılmıştır.
Bir köşeye iğreti biçimde sıkıştırılmıştır!
Sorulduğunda; ‘Sen nerede oturuyorsun, kimlerdensin, kimsin’ diye…
Solukları donacak… Kırılıp solacaktır.
Sonra diyelim hiç olmadık, olmayacak, olmaması gereken haberlere konu olacak…
Adları manşetlere vuracak…
Bir kez daha yıkılacak, toz toprak olacaklardır.
Oysa olmamalıdır…
Zaten incecik dal gibi boyunlarına yeni giyotinler vurulmamalıdır.
***
Bu yüzden bilinmelidir ki en başından, ne yetiştirme yurtlarındaki çocuklar hep bela, hep sokak fedaisidir…
Ne de o kızlar, bir yerlerde yem edilmiştir…
Hepsi de iffetli, erdemlidir.
Ama kendilerini emanet ettikleri bu yer, bu düzen…
Fiiller çimenleri ezmekte…
Güçlü güçsüzü…
Günahlı günahsızı…
İffetsiz iffetliyi yemektedir.
O dal gibi ince boyunlu kızların zalime gücü yetmemektedir.
Fuhuş pazarlarında adları geçmekte…
Uyuşturucu batağında külleri ezilmektedir.
Sonra, çocuklardan sorunlu bakaniye, çocukları sorguya çekip ‘Bu haberleri kim sızdırdı?’ diye tehditler etmektedir!
Gencecik kızlar, safari avlarında vurulmuştur.
İçki masalarına servis edilmiş…
Üstlerinde tepinilmiştir.
Ve bakaniye hâlâ orada oturmakta…
Kahrolacağı, ‘Emaneti sahiplenemedim, gencecik çocukları yedirdim’ diyeceği yerde; doğruları ilettikleri, rezaleti ortaya koydukları için kızların peşinde hafiyelik yapmaktadır!
Cumhur hevesiyle yanıp tutuşan beyefendi ise manzarayı seyretmektedir!
Ağızlarda din iman...
İhalelere sıkıştırılmış, borsa trendlerinde katık edilmiş ahlak izan!
Vicdan zaten yok da…
Ne zaman dolacak işkembeleriniz, ne zaman?..
Yücel Sarpdere