27 Şubat 2007 01:00

Dünyanın çatısının sırrı çözüldü


Himalaya dağlarının ve Tibet platosunun nasıl dünyanın en yüksek yer şekilleri olduğunun sırrı, Dünya'nın merkezine doğru yavaşça batan dev bir kayanın keşfiyle en sonunda çözüldü. Yerbilimciler, İngiltere'nin 8 katı büyüklüğündeki bu dev kayanın üstündeki hafif katmanın, suyun altında serbest bırakılan bir mantar gibi fırladığını belirtti. Bu ani yükseliş, Himalayalar’ı 2 kilometre kadar yükseltti.
Eğer bu kabarma olmasaydı; Sir Edmund Hillary ve Sherpa Tenzing Norgay, Arjantin'de bulunan Aconcagua'yı (6 bin 962m.) keşfettiklerinde dünyanın çatısında olacaklardı. Everest ise gerçek yüksekliğinden 2 bin metre az olarak 6 bin 848 metre yükseklikte kalacaktı.
Bu kabuğun altındaki soğuk ve ağır kayanın keşfi, University of Illinois'ten Profesör Wang-Ping Chen tarafından Journal of Geophysical Research Dergisi’nde de yayınlanacak. Chen "Tibet'in altndaki bu çekirdek kabuğu, çapa görevi görüp kıtayı tutuyordu ama 15 milyon yıl önce zincir bozuldu ve kıta yükseldi" diyor.
Muson yağmurları
Bu doğa olayının tek sonucu Himalaya’ya şu anki ününü kazandırmak değil. Himalayalar’ı mevcut yüksekliklerine iterek ve Tibet platosunu 5 bin metreye yükselterek bu katman, Asya'yı ve Gobi Çölü'nü bereketli kılan muson yağmurlarından da sorumlu olmuş. Pasifik Okyanusu'nda esen fön rüzgarları, dağlara doğru soğur ve içlerinde barındırdıkları nemi, şiddetli yağmur olarak bırakırlar.
Bazı uzmanlar, Himalayalar’ın yükselişinin küresel yağmur miktarını artırarak ve havadan çok miktarda karbondioksit alınmanısa neden olarak Buz Devri'ni tetiklediğini de öne sürer.
Himalayalar ve Tibet platosu tarafından kaplanan alan, Hindistan ve Asya kıta tabakaları arasındaki 55 milyon yıl önce yaşanan çarpışmadan dolayı litosfer tabakasının en ince parçasına sahip olmalıydı. Fakat Tibet platosunda volkanlar belirleyici rol oynuyor ve yükselen kabuk, Çin'in doğusuna doğru yayıldıkça çatlaklar oluşuyor; bu da altta bulunan katman tarafından desteklenemeyecek kadar ağır olduğunu gösteriyor.
Profesör England’a göre bununun sebebi şuydu: Litosferin, Hindistan'ın çekirdek kabuğunun büyük bir bölümünün kaybedilmesi nedeniyle umulandan daha ince olması. Ancak bu henüz kanıtlanmış değil. Yerbilimciler, yüksek dağların bir tek ölçüm aracı olarak yaprak fosillerine sahip olmasını inceliyor. Open University'den Nigel Harris, Himalayalar'dan fosil yapraklar inceledi. "Yaprak şekilleri sıcaklığa göre değişiyor. Ortam ne kadar soğuksa yapraklar o kadar sivri oluyor. Bugün ile 15 milyon yıl öncesi arasındaki farkı söyleyemeyiz" diyor.
(The Independent'tan kısaltarak çeviren: Özge Kuru)

Evrensel'i Takip Et