2 Mart 2007 01:00

GÜNLÜK


Tarihin en büyük kârlarına ulaştı petrol tekelleri.
Irak işgalinden sonra kârlarını yüzde üçyüz-dörtyüz katladılar.
Ortadoğu kan akıyor.
Irak’ta her gün kent meydanlarında patlayan bombalarla insanların kolları bacakları havada uçuyor…
Parçalanan çocuklar…
Yanan insanlık…
Petrol ve silah tekellerinin kârları ise rekorlar kırıyor.
İşte o zaman bir kez daha düşünmek…
Ortadoğu analizleri yaparken bu meseleyi hesaplara katmak gerekiyor.
Kaos, vahşet, karışıklık…
Sürekli gerginlik…
Her an yeni bir şeyler…
Yeni çatışmalar beklentileri…
Belirsizlik gibi görünen her şey…
Aslında aşırı kârları belirliyor.
Petrol ve silah tekellerinin işine geliyor…
Ve bu ortamdan ABD, kendi çıkarları için en üst düzeyde faydalanıyor.
Şiileri Sünnilere karşı…
Sünnileri Şiilere karşı yedekliyor.
Şiiler bölgeye egemen olur korkutmasıyla Sünni kralları, prensleri hizalıyor…
Onları kendine tam bağımlı yapmakla kalmayıp İsrail’le yakınlaştırıyor…
Irak’ta ise Şiilere dayanıp Sünnilere karşı iş çeviriyor…
Bu tarafta ise Sünni krallıkları, prenslikleri İran’a karşı ittifak içinde olmaya zorluyor!
***
Sonra Kuzey Irak’ta, Kürt devleti aracılığıyla bölgedeki petrolü sağlama almaya çalışıyor.
Öte yandan da Türkiye’ye Kuzey Irak operasyonları için yeşil ışık yakıldığı haberleri yayılıyor…
Tam o sırada da Kuzey Irak petrolünün Amerikan, İngiliz çok uluslu petrol tekellerine devri için Kürtlerle anlaşma masasında bulunuluyor.
Tavşana kaç tazıya tut hesabı.
Türkiye Kürtlerle…
Kürtler Türklerle korkutulup hizalanıyor!
Pazarlık etmeye niyetlilere sopalar gösteriliyor.
Hiç şüphesiz, yaşamda her şey dümdüz değil.
Her şey ABD’nin masa başı planları gibi de gitmiyor.
Sonuçta herkesin kendi çıkarı söz konusu.
Bazen çıkarlar ortaklaşabiliyor…
Bazen de çıkarlar çatışıyor.
Stratejik ortak gibi görünenler bile karşı karşıya gelebiliyor.
Bu bağlamda düşününce, ABD’nin İran’a yönelik savaşkar naralarının içeriği daha iyi anlaşılabiliyor.
ABD, İran’ı vurmasa bile…
Hep vuracakmış gibi yapması…
Ortamı gergin tutması…
Hem tekellerin kârını artırıyor…
Hem de bağımlı kralları, prensleri yerlerde süründürüyor.
Ve bu iş, bir süre daha böyle gidecek gibi görünüyor.
Yücel Sarpdere

Evrensel'i Takip Et