Bir 8 Mart ve öğrettikleri

Bugün 1 Mart 2007 Perşembe. Güne telaşla, yapılacakları sıraya koyup kolları sıvayarak başlıyoruz. Bugün semtimizde arkadaşlarımızın günlerdir çalışmasını sürdürdüğü bir basın açıklaması yapılacak. “Sağlık ocaklarımıza sahip çıkalım. Aile hekimliği uygulamasının bir aldatmaca olduğunu açığa çıkaralım” istiyoruz. Semtimizdeki sağlık ocağı önünde yapılan basın açıklamasına katılıyoruz. Umduğumuzdan daha büyük bir ilgiyle semt sakinlerinin bu talebe sahip çıktığını görüyoruz. Yaşlı, genç, kadın, erkek her kesimden emekçi insanlar, sağlık haklarına sahip çıkmak için eyleme katılmışlar. Bu arada “Hayat Televizyonu”nun tanıtımı için yapacağımız hafta sonu etkinliğinin duyurusunu yapıyor, vatandaşlarımızı davet ediyoruz.
Bu coşkulu eylemin ardından Karşıyaka’da “Kadın Dayanışma Evi Girişimcileri”nin düzenlediği 8 Mart etkinliğine bir grup kadın topluca gidiyoruz. Etkinlik bir kültür salonunda yapılacak. Anne adayı genç bir arkadaşımız kendine güvenen, yumuşacık bir ses tonu ile etkinliği başlatıyor. Bir avukat arkadaşımız, günümüz koşullarının 150-200 yıl önce emekçi kadınlara dayatılan sömürü koşullarından farklı olmadığını ve bunun karşısında nasıl mücadele edilmesi gerektiğini çok güzel anlatıyor. Ardından etkinliğe davet edilen bir bayan doktorun, sağlık politikaları ile ilgili bilgi verme talebi seve seve kabul ediliyor. O da kendi isteği ile aldığı görevi büyük bir sorumluluk duygusu ile mükemmel akıcı bir dille, herkesin anlayacağı şekilde yerine getiriyor. Ardından türkülerimizin o tadına doyulmaz sıcaklığı ile coşuyoruz. Ülkemizin trajikomik halini aktaran nefis bir tiyatro oyunu sergiliyor arkadaşlarımız. Ardından çekiliş ve salonun alt katında davul zurna eşliğinde halaylara duruluyor. Etkinlik bittiğinde ilk kez KADEV’in adını duyan kadınlar görevli birilerini arıyorlar. Çalışmalar hakkında bilgi almak ve kendileri de çalışmalara katılmak için... Bu anlattıklarım belki pek çoğunuza sıradan gelebilir. ‘Her zaman yapılan şeyler, ne var bunda’ diyebilirsiniz. Ancak ben kadınların inançla, uyum içinde, yeteneklerini bir araya getirdiklerinde çok şeyler yapabileceklerini bir kez daha görmenin mutluluğu ile bunları sizlerle paylaşmak istedim. Bu etkinlikten de çok şey öğrenmiş olarak ayrıldım. Ne mutlu insanlık adına güzel şeyler yapmaya girişen kadınlarımıza. Yolunuz açık olsun güzel insanlar!..
Belgin Aksoy (İZMİR)