8 Mart 2007 00:00

Genelkurmay’ın yeni andıçı!


28 Şubat döneminde hayatımıza giren askeri bir deyim olan “andıç” yeniden gündemde.
Nokta dergisi, Genelkurmay’da bir birimin izlemeye aldığı basın – yayın kuruluşları ve çalışanları hakkında hazırladığı “uyarı notu” anlamına gelen “andıç”la ilgili yeni bir gelişmeyi kapağına taşıdı. Ahmet Şık’ın imzasını taşıyan habere göre, 28 Şubat 1997 müdahalesinin 10. yılında “andıç” genişletilerek yenilendi.
Genelkurmay Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü’nce hazırlanıp Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak’ın onayıyla Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’a gönderilen, ‘Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi’ konulu üç sayfalık andıçta önce, akreditasyon, Türkçesiyle “güvenilirlik” uygulamasının 1997 yılında başlatıldığı hatırlatılıyor.
Andıç, özet olarak, akreditasyonun, gazetecilerin, TSK’nın faaliyetlerine katılmak için kullanacağı basit bir “Giriş izni” değil, bir “güvenilirlik denetimi” olarak tanımlanıyor.
Akreditasyon uygulamalarının “amacı” anlatılırken şöyle deniyor: “Bunların askeri bölge, birlik ve tesislere girerek istihbarat elde etmeleri ve bunu bölücü-yıkıcı unsurlara iletmeleri ve askeri birlik, tesis, malzeme ve personele zarar vermelerinin engellenmesi amaçlanmıştır.”
Eleştiren, itibarsızlaştırılır
26 Kasım 2006 tarihli andıç, uygulamanın 10’uncu yılında “sürecin” gözden geçirilmesini, basın kuruluşlarının “güvenilirlik değerlendirmesi”ne, akreditasyondan sonra da devamında fayda görüyor: “TSK’nın kamuoyundaki imajını ve toplumdaki itibarını zedeleyici, bu imaj ve itibarı herhangi siyasi veya ekonomik saikle istismar edici yayın yapan ve TSK’yı herhangi siyasi veya ekonomik rant mücadelesinin tarafıymış yahut taraflardan birini destekliyormuş şeklinde gösteren basın kuruluşlarının akreditasyonlarının iptal edilmesinin de tutarlı ve kararlı bir uygulamanın gereklerinden olduğu düşünülebilir.”
Andıçın ilgili kısmında, “Güvenilir olarak değerlendirilmeyen basın-yayın kuruluşlarına akreditasyon verilmeyerek bunların kamuoyunda itibar görmemesi sağlanmıştır” deniliyor.
Hürriyet “güvenilir”, Cüneyt Ülsever değil
Bu yeni anlayışla gözden geçirilerek yeniden düzenlenen andıç, EK-A bölümüyle, basın-yayın kuruluşlarını, genelden özele bir sistematikle sınıflandırıyor. Bu aşamada gazetede bir yıllık dönemde TSK hakkındaki haberler veya sadece adının geçtiği haberler olumlu ve olumsuz olmak üzere iki sınıfta toplanıp o gazetenin genel tutumu belirleniyor. Hemen ardından da köşe yazarlarına ilişkin değerlendirmelere geçiliyor. Bir gazetenin “güvenilir” olması, yazarlarına “güvenilirlik” sağlamıyor. Örneğin “Askeri konularda genellikle ilk olarak haber yapan gazete unvanına sahiptir. TSK’ya yönelik genel tutumunun olumlu olduğu bilinmektedir” cümlesiyle Hürriyet gazetesinin “güvenilirliği” teyit ediliyor. Bazı yazarlarının da… Ama hemen ardından “Cüneyt Ülsever ve Hadi Uluengin’in askeri harekatlara karşı oldukları bilinmektedir” hatırlatması geliyor. Herkesin kolayca tahmin ettiği gibi, Emin Çölaşan’ın da “TSK yanlısı” olduğu teslim ediliyor.
Rezerv konulan isimler
26 Kasım 2006 tarihli andıç, EK-A’da genel yayın politikalarını ele aldığı yayın kuruluşları hakkında şu sonuçlara varıyor:
“Radikal gazetesi: Akreditasyonunun devam etmesiyle birlikte, gazetenin TSK karşıtı yazarları Hasan Celal Güzel, Murat Belge, Yıldırım Türker ve Nuray Mert’in TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini,
Takvim: Akreditasyonunun devam etmesiyle birlikte, gazetenin TSK karşıtı yazarlarından Nazlı Ilıcak’ın TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini,
Halka ve Olaylara Tercüman: Yeni yapılanma süreci nedeniyle bir müddet izlenmesini, akreditasyonunun devamı ya da iptali konusunda karar verilmesini,
SKY Türk: Akreditasyonunun devam etmesiyle birlikte, TSK karşıtı Gazeteci-Yazar Nihat Genç’in TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini,
Star gazetesi: Yeni yapılanma süreci nedeniyle bir müddet izlenmesini, akredite durumunun bir müddet askıya alınmasını,
Jane’s Defense Weekly dergisi: Derginin akreditasyonunun devamını, Türkiye temsilcisi Lale Sarıibrahimoğlu’nun TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini,
News Coorparation (TGRT): Yeni yapılanma süreci nedeniyle bir müddet izlenmesini müteakip akreditasyonunun devamı ya da iptali konusunda karar verilmesini,
Haber Türk TV: Akreditasyonunun devam etmesiyle birlikte, kanalda zaman zaman TSK karşıtı görüşlere yer veren gazeteciler Erol Mütercimler ve Ufuk Güldemir’in TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini,
Kanal Türk TV: Tuncay Özkan’ın TSK’nın basına açık faaliyetlerine davet edilmemesini ve kanalın bir müddet izlenmesini müteakip akreditasyonunun devamı ya da iptaline karar verilmesini, tensip ve emirlerinize arz ederim.”
Radikal bile takipte
Radikal’in Doğan Grubu’nun merkez sol görüşlü yayını olduğu belirtilen andıçta, “gazetenin TSK açısından dikkatle takip edilmesi gerektiği” belirtiliyor. Şu notlar da Radikal için:
“Gazetede yazan köşe yazarlarının entelektüel birikimi ve deneyimi fazladır. Zaman zaman TSK ile ilgili önemli çıkışlar yapabilmektedir. Mart-Temmuz 2005 tarihleri arasında şehit olan askerlerimizden “öldü” şeklinde bahsetmesi tepki toplamıştır. 21 Temmuz 2005 tarihinde TSK tarafından düzenlenen medya brifinginde bu konunun gündeme getirilmesi üzerine, gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan’ın duyarlılığı sonucu çizgisini düzeltmiştir. Gazetenin yazar kadrosunun çoğunluğunun TSK karşıtı sol eğilimli yazılar yazmalarına karşın yönetim kadrosunun TSK’nın eleştirilerini dikkate aldığı; hedef kitlesinin AB grubu olması nedeniyle gazetenin Türk basınında ayrı bir yeri olduğu, TSK ile ilgili konularda uzman kimi yazarların da gazetenin kadrosunda bulunması nedeniyle gazetenin akreditasyon halinin devam etmesinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir.”
Andıçın ekli belgelerinde, Radikal gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, “özel dikkat gerektiren bir yazar” olarak tanımlanırken, Star gazetesiyle ilgili ayrıntılı değerlendirmeler de dikkat çekti. Gazetede, 21 Mart 2006 - 30 Eylül 2006 tarihleri arasında 71 olumlu, 71 olumsuz haber ve yorum belirlendi. (HABER MERKEZİ)
Andıçın TSK karşıtı yazarları
Andıç, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü eleştiren herkesi ‘güvenilir olmayan” listesine katıyor. “Milliyetçi muhafazakar bir gazete olup aşırı milliyetçi politikası nedeniyle zaman zaman ağır eleştirilere yer vermesinden ötürü dikkatle incelenmelidir” denilen Yeni Çağ gazetesi yazarlarından Arslan Bulut, Savaş Süzal, Altemur Kılıç, Arslan Tekin, Hulki Cevizoğlu ve İsrafil K. Kumbasar için de şu yorum getiriliyor: “TSK’nın dış siyaseti konusunda ağır eleştiriler içeren ve eski Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’e yönelik eleştirilerle; TSK’nın etkinliğini her alanda hissettirmesi gerektiğine ancak pasif davrandığına ilişkin bazı olumsuz görüşlerini köşe yazılarında yansıtmaktadırlar.”
Andıçta haklarında olumsuz görüş bildirilen ve “Askerin siyasete olan müdahalesine ve askeri harekatlara karşı oldukları bilinmektedir. Askeri müdahaleleri eleştiren köşe yazıları yazdıkları bilinmektedir” denilen köşe yazarları şöyle sıralanıyor: Mehmet Ali Birand, Cüneyt Ülsever, Hadi Uluengin, Ece Temelkuran, Çetin Altan, Hasan Cemal, Can Dündar, Nuray Mert, Yıldırım Türker, Murat Belge, Hasan Celal Güzel, Soli Özel, Ergun Babahan, Umur Talu, Mehmet Altan, Engin Ardıç, Faruk Mangırcı, Ömer Lütfi Mete, Oral Çalışlar, Hikmet Çetinkaya, Alican Satılmış, Lale Sarıibrahimoğlu, Derya Sazak, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Ufuk Güldemir, Şakir Süter, Güngör Mengi, Bilal Çetin, Ruhat Mengi, Okay Gönensin ve Nihat Genç.
Andıça göre TSK yanlısı yazarlar
Andıçta, Mehmet Ali Kışlalı için, “TSK ile ilgili yorum yazarlarının ‘piri’ olarak bilinmektedir” denilirken Emin Çölaşan “Eski Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök döneminde olumsuz eleştirilere yer vermekle birlikte, genel olarak TSK yanlısı olarak tanınan bir yazardır” şeklinde değerlendiriliyor. Sabah gazetesinden Metehan Demir hakkında, “Eski TSK mensubudur. TSK komuta kademesi hakkında görüşleri olumlu bir şekilde yansıtmaktadır. Ancak TSK’yı kamuoyu nezdinde güç duruma düşürecek haberlere de imza atabilmektedir” denilen andıçta “TSK yanlısı, olumlu kanaatlere sahip” diye nitelenen köşe yazarları ise şöyle sıralanıyor:
Ertuğrul Özkök, Özdemir İnce, Fatih Çekirge, Bekir Coşkun, Mehmet Y. Yılmaz, Fikret Bila, Melih Aşık, Semih İdiz, Doğan Heper, Güneri Civaoğlu, Nail Güreli, Yasemin Çongar, Güngör Uras, Güler Kazmacı, Yazgülü Aldoğan, Hakan Çelik, Kurtul Altuğ, Saygı Öztürk, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Hüseyin Avuç, Ali Öztürk, Fatih Altaylı, Erdal Şafak, Aslı Aydıntaşbaş, Muharrem Sarıkaya, Hakkı Yalçın, İlker Sarıer, Mehmet Çetingüleç, Serdar Turgut, İsmail Küçükkaya, Güler Kömürcü, Ali Saydam, Servet Kabaklı, Sırrı Yüksel Cebeci, Deniz Ülke Arıboğan, Deniz Som, Ali Sirmen, Emekli Tümgeneral Doğu Silahçıoğlu, İlhan Selçuk, Yılmaz Öztuna, Nuri Elibol, Fuat Bol, İsmet Giritli, Taylan Sorgun, Yıldıray Çiçek, Necdet B. Sivaslı, Ali Öncü, Orhan Karataş, Sadi Somuncuoğlu, Hayri Köklü, Altemur Kılıç, Yavuz Selim Demirağ, Altan Öymen, Behiç Kılıç.

Evrensel'i Takip Et