‘Felaket olunca onlar seviniyor’

Milli Görüş’ün Berlin’deki kolu olarak kabul edilen İslam Federasyonu’nun eski yöneticilerinden Avukat Abdurrahim Vural, Deniz Feneri ve Kanal 7 bağlantısının “organize işler” olduğunu söyledi. Vural, konuyla ilgili olarak gazetemizin sorularını yanıtladı.

Kanal 7Int ile Deniz Feneri arasındaki ilişkiyi siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben yıllardır, Deniz Feneri’nin Kanal 7’nin bir derneği olduğunu söylüyorum. Çünkü bu derneğin başkanı aynı zamanda Kanal 7’nin Avrupa temsilcisi. Derneğin diğer yöneticileri de televizyonun çalışanları. Olay tamamen organize bir suçtur.

Deniz Feneri ile Kanal 7’yi finanse etme süreci nasıl başladı?
Deniz Feneri, zaten Kanal 7 çalışanları tarafından kuruldu. Kanal daha önce Yimpaş tarafından finanse ediliyordu. Yimpaş Almanya’da iflas edince bu kez dernek kurularak finanse edilmeye başlandı. Üçü arasında bir bağlantı bulunuyor. Kurulan derneğe başka insanların üye yapılması engellendi. Biz sürekli üyelik başvurusunda bulunduk ve çeşitli bahaneler öne sürülerek engellendik. Milyonlarca Avro toplayan derneğin kaç üyesinin olduğunu sorduk. Sürekli 3-5 bin dediler. Daha sonra dernekler masasına başvurduğumuzda Deniz Feneri’nin sadece 15 üyesi olduğunu gördük. Bu üyeler de Kanal 7’nin çalışanları. Görüldüğü gibi derneğin amacı para toplamak. Televizyonlar üzerinden yapılan propaganda etkili oldu. İşler ilerletildi. Bunun bağış adı altında para toplayan diğer kuruluşlar için de geçerli olduğunu söylemek gerekiyor. Milli Görüş, DİTİB ve Süleymancılara ait yardım kuruluşları da aynı sistemle çalışıyor.

Toplanan paraların yüzde kaçı zor durumda olan insanlara ulaşıyor?
Deniz Feneri’nde bu yüzde 5. DİTİB’de ise bu yüzde 30-40’a çıkıyor. (Köln/EVRENSEL)
Yücel Özdemir