28 Ocak 2008 00:00

Siirt’in tarihi evleri ve sabatlar


Uygarlıkların beşiği olan Siirt ili, birçok tarihi birikimini günümüze kadar taşıyabilmiştir. Bunlar arasında kentin tarihi evleri ve sabatları da yer alır. 6 bin yıllık bir geçmişe götürür bizi kent.
Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının kesiştiği yerde bulunması da kentin kadimliğini bir kez daha hatırlatır. Söz konusu her iki medeniyet de dünya uygarlığında önemli bir yere sahipler. Ege Üniversitesi tarafından Siirt-Türbe Höyük’te yapılan kazılarda kentin 6 bin yıllık geçmişinin izleri bulunmuştur. Kazıda Akad dilinden yazılan kil tabletlerin bulunması da bunun göstergesidir. İslamiyetten önce Hurriler’in, Hititler’in, Urartu, Asur, Med ve Persler’in hakimiyeti yaşanmıştır. 13. yüzyılda Moğollar’ın istilasına uğrayan kent, Halife Hz. Ömer zamanında İslamiyet dini ile tanışmış. Sırasıyla; Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler ve Selçuklular’ın egemenliklerine ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’na ise 1514 Çaldıran Savaşı’ndan sonra dahil olmuştur. Kurtuluş Savaşı ve cumhuriyetin kuruluşunda da katkısı bulunan Siirt, cumhuriyetin ilanı ile birlikte il oldu.
Cas harcı
Siirt’in tarihi evleri günümüze kadar varlıklarını sürdürebildiler. Siirt Valiliği eski bir evi alarak restore etti. Burası kültürevi olarak kullanılacak. Böylece yeni nesiller Siirt evlerini görebilecek. Bu tarihi evler cas evleri olarak da bilinir. Bu ismi almalarının nedeni ise yapımlarında kullanılan malzeme. İlin coğrafi yapısı ve içinde bulunduğu maddi olanaklar buna neden olmuş. Siirt’te bol miktarda bulunan jips (alçı) taşının yakılıp öğütülmesinden cas malzemesi elde ediliyor. Cas harcının en belirgin özelliği erken sertleşmesidir. Bu nedenle evlerin yapımında tercih edilmiştir. Kentte kerestenin az olmasının yanı sıra pahalı olması da, tüm yapılarda bu harcın kullanımını bir nevi zorunlu kılmıştır. Kat döşemelerinde de aynı malzemenin kullanımı söz konusu. Tarihi evlerin her tarafında bir güzellik ve sanat bulabilmek mümkün... Kapılar da en az evler kadar önemsenmiş. Evlerde genellikle ‘dergah’ adı verilen, iki kanatlı (mısraheyn) kapılar tercih edilmiş. Kapı üzerine yapılan tokmaklar da iki farklı ses verme özelliğine sahip. Bu, birçok yerde olduğu gibi Siirt’te de kapıyı çalan kişinin cinsiyetini belirlemek için yapılmış. Tokmağa vurulunca çıkan tok ses erkek, tiz ses ise kadın tarafından kapının çalındığı gösteriyor.
Sabatlar ise genellikle il merkezinin yanı sıra Aydınlar (Tillo) ilçesinde bulunmakta. Evlerin yapımında kullanılan cas harcı burada sabatların yapımında da kullanılmış. Evler, genişliği 3 metre uzunluğu 6 metre olan sabatların üzerine inşa edilmiş. Sabatların en belirgin özelliği, kent içinde sokakları birbirine bağlamasıdır. Kimi bölümleri oda olarak kullanılan sabatların kimi bölümleri de yiyecekleri saklamak için kullanılır. Bunda sabatların yazın serin, kışın ise kar ve yağmurdan insanları koruyacak özellikte olması etkili olmuştur. İstanbul\EVRENSEL)
(Kaynak: Cumhur Kılıççıoğlu/ Her Yönüyle Siirt)
Şerif Karataş

Evrensel'i Takip Et