18 Şubat 2008 00:00

EVRENSEL’den


TEKEL işçileri, geride bıraktığımız hafta özelleştirmelere karşı ülke genelinde fabrikalara kapanma eylemi gerçekleştirdi. TEKEL’in sigara biriminin özelleştirilmesi sürecinde son teklif verme günü olan bugün de, Ankara’da Özelleştirme İdaresi Başkanlığı önünde eylem yapacaklar.
Tekel işçileri, uzunca bir süredir devam ettirdikleri bu eylemlerle, ülkenin KİT’lerini satmayı marifet sayan AKP iktidarına karşı, kendi ekmekleriyle birlikte çocuklarının ve ülkenin geleceğini de savunmuş oluyorlar.
Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, “Ankara’da yapacağımız eylemle TEKEL’in yok edilmesine karşı topyekün bir duruş sergileyeceğiz, fabrikalarımızı teslim etmeyeceğiz” dedi.
Bilindiği gibi, geçici teminat tutarı 30 milyon dolar olarak belirlenen TEKEL ihalesiyle İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikalarının özelleştirilmesi öngörülüyor.
Turgut Özal’lı yıllar, Türkiye’de özelleştirme için ciddi adımların atıldığı ve Türkiye’nin sigara pazarının yabancı sigara tekellerinin hakimiyetine açıldığı yıllar oldu. O yıllarla birlikte Türkiye tütününe karşı emperyalist sigara tekellerinin zaman içinde yerleşecek egemenliği için alttan alta çalışmalar yapılmış, ciddi hazırlıklara girişilmişti. Aradan geçen zaman içinde yabancı sigara tekellerinin temsilcilerinin Meclis koridorlarındaki kulislerini yansıtan çok sayıda haberi Evrensel manşete taşıdı.
Erdoğan’ın AKP’sinin iktidar yılları ise Özal’ın attığı adımların -elbette aslında bu sürecin tarihi çok eskilere dayanıyor, ancak yaşadığımız döneme dair ilk ciddi adımlar Özal dönemiyle atılmıştı- tamamlanmasına girişildiği yıllardır.
AKP iktidarı, bir dönem yabancı sigaranın “kaçak” yollarla satıldığı Türkiye’de, Türkiye tütününü “kaçak tütün” durumuna düşürmenin iktidarı olmaya soyunmuş durumda.
Başbakan Erdoğan ve kurmayları için bunun hiçbir önemi yok. Geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda da görüldüğü gibi Başbakan Erdoğan, son dönemlerde sadece “türban”a endeksli bir gündemi tercih ediyor. Başbakan’ın geçtiğimiz hafta medya ile yaptığı polemik de bunun bir sonucuydu. Medyanın büyük bir bölümünü kendi kontrolüne geçiren AKP iktidarına bugün rahatsızlık veren şey, kendi ellerinde olmayan medyadan çıkan sestir.
Dolayısıyla medyanın tamamını ve bütün sesleri kontrol etmek isteyen bir iktidarın, kendi ekonomi politikasını eleştiren TEKEL işçilerinin fabrikalarına sahip çıkma kavgasına kulak vermesi de beklenemez. Bunu yaptırabilecek olan ise işçilerin örgütlü gücünden başkası değildir.
Önümüzdeki hafta işçilerle hükümetin gündemleri arasındaki bu derin uçurumu ve karşıtlığı izlemeye devam edeceğiz. Ve elbette, işçilerin sesi, gözü, soluğu olmayı sürdürerek...
İyi haftalar!

Evrensel'i Takip Et