12 Mart 2008 00:00

Sayın hocam buraya kadar!


Merhaba ben Kıraç’da ücretli öğretmen olarak çalışıyorum. Ücretli öğretmenlik eşittir özel sektörde olduğu gibi çalışanlarını birbirine tehdit unsuru olarak kullanmak demektir. Tabi yaşadığımız sorunlarının ucu bucağı yok. Bir kere en büyük sorun iş garantisinin olmamasının yani benim defalarca yaşadığım gibi bir cuma günü son saat karşınıza yerinize gelen sözleşmeli ya da kadrolu öğretmeni oturturlar ve kibar bir dille “sayın hocam buraya kadar. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok” derler ve biter.
Sizin söylenecek hiç bir şeyiniz yoktur. Olsa da cevap hazır böyle olacağını biliyordunuz. Bütün planlarınız patronunuz olan müdür ve müdür yardımcıları ile iyi geçinme çabalarınız veli toplantılarınız kısacası bütün çalışmalarınız suya düşmüştür ne yazık ki
Öte yan da zaten insan yerine konmuyorsunuz. Yaptığınız iş bir hizmet olarak da görülmüyor tabi size verilen önemin! aynısı çocuklara da veriliyor; onlar eğitim alması gereken geleceğin büyükleri değil fakirin kenar çocukları olarak görülüyor. Çocuklar ve ailelerin çok yakınlaşmanız da göze batar. Kitap fuarına gitmeniz göze batar, yani yaptığınız her şey sorgulanmaya tabi. Okul idaresi büyük patron olarak canının istediği an istediği muameleyi yapar yapabilir. Her han gibi bir denetim mekanizması söz konusu değil mesela işe girişiniz de olması gereken geç verilebilir. Zaten aldığınız üç kuruşun yarısını da alamaya bilirsiniz. Ve sorgulama hakkınız da yoktur. Vs…vs
Tıpkı sonuna eklediğim vs gibi bizim de sorunlarımızı anlatmakla bitiremem ama olsun ne demiş sayın başbakan biz iktidara geldiğimizden beri yaptığımız ilk iş istihdamı arttırmak oldu.
Sözleşmeli bir öğretmen
(Kıraç/İSTANBUL)

Evrensel'i Takip Et