14 Mayıs 2008 00:00

2010 yılında Kültür Başkenti olmaya hazırlanan İstanbul, “1. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali”ne ev sahipliği yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’nin katkılarıyla hazırlanan festival, 14 ülkeden 20 yabancı şairi ağırlıyor. Ancak ne var ki, aynı topraklar üzerinde yüzyıllardır edebiyatının, dilinin varlık mücadelesi veren Kürt şairlerden hiç kimse davet edilmedi.
Babaoğlu: Üzüntü verici
13 Mayıs ile 17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan festivale Kürt şairlerinin davet edilmemiş olmasına Diyarbakır’daki şair, yazar ve Kürt Yazarlar Derneği’nden tepkiler gelmeye başladı. Diyarbakırlı yazar ve şairler, bunu “ayrımcılık” olarak yorumladılar. Kürt Yazarlar Derneği Başkanı İrfan Babaoğlu, konuyu “Bu büyük bir eksiklik ve bizim için üzüntü verici bir durum” şeklinde değerlendirdi. Kürt şairlerin de o festivalde yer alması gerektiğini belirten Babaoğlu, “Uluslararası alanda yapılan bir festivale, birçok ülkeden şairler davet ediliyor. Ama milyonlarca nüfusuyla yanı başınızda duran bir edebiyatı, bir kültürü ve dili görmezden gelmek manasına geliyor bu” şeklinde konuştu. Babaoğlu, sözlerini “Oysa bizler Diyarbakır’da düzenlediğimiz bu yönlü etkinliklerde, dünyadaki tüm edebiyatçıları, özellikle de Türk edebiyatçılarını hiçbir zaman unutmadık. Görmezden gelmedik. Bizler edebiyatıyla, diliyle, kültürüyle temsil edilen bu halkın şairlerini o festivalde görmek isterdik. Bu manzara ile karşı karşıya gelmemiz, üzüntü verici bir durum” şeklinde sürdürdü.
Diken: Ayrımcılık
PEN Yazarlar Örgütü Türkiye Merkezi Diyarbakır Temsilcisi Şeyhmus Diken de, programda bir tek Kürt şairin bulunmamasını acı verici olarak nitelendirdi. “Hiç akıllarından geçti mi acaba, bu programı hazırlayanların merak ediyorum: Dünya Şiir Kültür Başkentliğine soyunan İstanbul, kimi araştırmacılarca ‘En büyük Kürt Şehri’ diye de telaffuz edilirken; Kürt şairleri unuttu mu?.. Latin Amerika ülkelerinden Katalonya’ya, Rusya’dan Makedonya’ya, Yunanistan’dan Avrupa ülkelerine, Kanada’dan İran ve Amerika Birleşik Devletleri’ne varıncaya kadar dünyanın Türkiye dahil 20 ülkesinden davet edilen 40 şair arasında bir tek Kürt şair yok…” şeklinde konuşan Diken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğrusu organizasyonu yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi eğer unutmamışsa, bu derin bir hafıza kaybıdır. Ya da ciddi bir kopuştur. Bu denli iddialı bir başlıkla ‘Dünya Şiir Kültür Başkentinde’ diyerek birincisini bu yıl 13–17 Mayıs tarihleri arasında ‘1. Uluslararası İstanbul Şiir Festivali’ olarak düzenleme yapıp, duyurusunu da ‘İstanbul şiirini unutmuyor ve dünya şiiriyle buluşmaya hazırlanıyor’ diye yapmak, Kürtsüz olarak ne kadar mümkün…” Şiirin dilinin edebiyatın dili olduğunu ve bütün siyasetlerin ötesinde, hatta belki de üzerinde bir dil olduğunu belirten Diken, “Ben şahsen bu öteleme ve inkara şair duyarlılığının en azından Kürtçe birer şiir okuyarak tepki göstermesini, yüksek dillendirerek tavır koymasını bekliyorum” dedi. Diken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 8 yıldır her yıl mayıs sonu ve haziran başında düzenlediği kültür sanat festivallerinin çok dilli ve çok kültürlü yapısı ve bir başka kültürü ötelemeyen duruşunun örnek alınması isteğini dile getirdi. (Diyarbakır/EVRENSEL)
Ali Rıza Kılınç

Evrensel'i Takip Et