23 Mayıs 2008 00:00

Sabah erkenden kalkıp her zamanki gibi soluğu gazete bayiinin önünde aldı. Hemen ilerdeki parkın yeşilliklerine, hem de “basmak yasaktır” yazılı levhanın dibindeki yeşilliklerine, biraz da bütün yasakları protesto ediyorum edasıyla oturarak gazetenin iş ilanlarını bir bir okumaya başladı. Hayatı boyunca en büyük protesto biçimi de bu olmuştu!
İş ilanlarını bir bir okurken hemen hemen birçoğuna daha önce gittiğini tekrar anımsadı. Oto tamircisi ilanı hala duruyordu, oysa neredeyse karın tokluğuna çalışacağını söylemişti. Berber çırağı olmak için yaşının büyük olduğu söylenmişti kendisine, kasap olmak için ise en az 3 yıl deneyimli olması şartı aranmıştı. Bir şirkette şoför olarak işe başlayabilirdi ama ehliyeti yoktu. Bir lokantada garson olmak için tanıdık olması şartı konulmuştu, güvenlik görevlisi olması için ise sertifika istemişlerdi. Bir emlakçı bürosunda yarım gün çalışmıştı bile, ama büronun sahibi karanlık bir adamdı ve öğlene doğru birileri büroyu basıp cam çerçeve kırıp atmışlardı. Büyük bir markette tezgâhtar olarak işe başlayacaktı ama deterjan reyonuna bir erkeğin gitmeyeceğini düşünmüşlerdi. En iyisi manavda tezgâhtarlık yapmaktı ama iyi bağıramadığı için manav sahibi tarafından kovulmuştu. Simit poğaça satmak ise eskisi kadar kâr getirmiyordu. Bütün bu düşünceler içerisinde gazetenin ilan sayfasını okurken en alttaki iş ilanı gözüne çarptı:
- Beş yıldızlı otele tecrübeli aşçı!
Hayatında yumurta bile kırmamış biri olarak bu ilanı görünce yine de sevindi. Önemli olan kapağı atmaktı! Koşarak mahallenin lokantacısına gitti ve birkaç yemek isimi aldı:
- Tek kıymalı bir buçuk kıymalı, tek kuşbaşılı bir buçuk kuşbaşılı, tek karışık bir buçuk karışık… Elindeki gazete kupürü ile otelin yolunu tuttu. Kapıdan elindeki gazete kupürü sayesinde geçti:
- İyi günler, ben gazetedeki iş ilanı için geldim!
- Hangisi için, masaj odası mı yoksa aşçılık mı?
- Fark etmez efendim, masaj ya da aşçı her ikisini de yaparım!
- Deme yav, desene madeni bulduk! Peki amuda kalkıp merdivenleri silebilir, sırtüstü yüzerek havuzu temizleyebilir misin?
Belli ki kendi ile dalga geçiliyordu:
- Hayır efendim ama iyi yemek yaparım! İtalyan, Fransız, İngiliz, Moldova, Guatemala her türlü mutfaktan anlarım. Ayrıca Türk usulü yemeklerim de iyidir! Karnabahar, musakka, pilav, cacık, yarım ve tüm ekmek arası döner, bir ve bir buçuk olmak üzere, kıymalı kıymasız kuşbaşılı kuşbaşısız elimden her türlü yemek gelir!
Bu memlekette işsiz gezmek çok zordu, hele de gazete ilanlarına bakarak iş aramak daha da zordu. İnsan mecburiyetten bir gün içerisinde 20 değişik meslek içerisine girebiliyordu. Aşçılık olmamıştı ama gazetenin alt köşesindeki “TV dizilerine oyuncu aranıyor” ilanını görünce içine yine bir umut doğdu. Kim bilir hayat kendisini iyi bir oyuncu yapabilirdi!
Veli Bayrak [[email protected]]

Evrensel'i Takip Et