25 Ekim 2008 00:00

Kayseri’de Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Gevher Nesibe Kız Öğrenci Yurdu, son günlerde öğrencilerin yemekhaneye getirilen yeni uygulamaya tepkileriyle gündemde. Kız yurdu öğrencileri bu yıl yeni uygulanmaya başlanan ‘tarihli yemek kuponları’nın kaldırılıp, yurt yemekhanesinin koşullarının düzeltilmesi için boykota gitti. Yurt yönetiminin tepkisi ise her zamanki gibiydi.
Bu yurtta ‘diyet’ var!
2000 öğrencili Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Kız Öğrenci Yurdu’nda öğrenciler geçtiğimiz günlerde yeni yemek kuponu uygulamasını ve yemekhane koşullarını protesto etmek için bir günlük boykot düzenledi. Taleplerini imza kampanyası ve “bu yurtta ‘diyet’ var” sloganıyla gerçekleştirdikleri boykotla dile getirmeye çalışan öğrencilere yönetimin cevabı ise müdür odasında sorgu ve yurttan atma tehdidi oldu.
Yemekhanedeki yemeklerin pahalılığından, temizliğin yeterince yapılamamasına kadar birçok sorunun çözümü için boykot yapma kararı aldıklarını söyleyen görüştüğümüz boykot komitesi üyeleri, “Geçen seneki yemek kuponu uygulamasına göre kuponları bozdurarak istediğimiz bir günde harcayabiliyorduk, böylece yemek yemediğimiz günlerde fişlerimizi biriktirip hafta sonu da o fişleri harcayabiliyorduk. Yeni sisteme göre kuponları bozdurduğumuz gün harcamak zorunda kalıyoruz. Bu nedenle hafta sonu fişleri kullanamadığımızdan çoğumuz yemek konusunda ekonomik sıkıntı çekiyoruz” sözleriyle yeni kupon uygulamasının kendilerini mağdur ettiğini de ifade ettiler.
Dışardan yemek yasak
Yurda dışarıdan yemek sokmanın da yasak olduğunu söyleyen öğrenciler, “Yemekler çok pahalı ve üstelik kıl, tüy, böcek ne ararsanız mevcuttur. Dışardan yemek sokmak istediğimizde ise yurt girişinde görevliler tarafından yiyeceklere el konuluyor. Örneğin hazır çorba aldınız içeri sokmak yasak ama kantinden almakta özgürsünüz ve tabi bu özgürlüğün bedeli biraz daha pahalıya almak oluyor” diyerek tepkisini dile getirirken, Erciyes Üniversitesi tarihindeki sayılı boykotlardan birini nasıl gerçekleştirdiklerini ise şöyle anlatıyorlar: “Boykota karar verdiğimiz gün 8 kişilik bir komite belirleyerek 3 blok’tan oluşan yurdu kat kat, oda oda dolaşarak boykot tarihini duyurduk. ‘Bir gün ile olmaz isteklerimize ulaşıncaya kadar sürdürmeliyiz, sonuna kadar destekliyoruz, bize de görev verin ‘ diyen arkadaşlarımız oldu… Bir taraftan da imza kampanyası başlattık”
Yurttan atarız, okuldan attırırız...
“Biz maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarıyız” diyen öğrenciler, taleplerini meşru bir şekilde dile getirmelerine karşı yurt yönetiminin kendilerine yaklaşımına anlam veremediklerini söylüyorlar. Durumları iyi olsa zaten yurdu tercih etmeyeceklerini ifade eden öğrenciler, kendilerine sahip çıkılması gerektiğini ama yeterince değer görmediklerini düşünüyorlar. “Bu ülkenin madem okuyan eğitimli aydın insanlara ihtiyacı var, üniversite öğrencilerine sahip çıkılmalı” diyen öğrenciler, yaptıkları boykot sonrasında karşılaştıkları tabloyu ise şöyle anlattılar: “Ertesi gün görevliler tarafından sabahın erken saatlerinde ne olduğunu anlamadan teker teker idareye götürüldük. Topladığımız imzalar elimizden alındı. Görevliler bizi yurttan atmakla, okuldan attırmakla, burslarımızı kestirmekle tehdit ettiler. Konuşmamıza bile izin vermediler. Bir arkadaşımız ‘imzaları vermezsen dolabını kırıp alacağız’ şeklinde tehdit edildi. Özellikle 1. sınıf öğrencisi arkadaşlarımızı korkutarak gözdağı vermek istediler. Boykot yurdun büyük bir bölümünün katılımıyla gerçekleştirildi. Kantin ve yemekhaneye gitmedik, yemek kuponlarımızı harcamadık. Akşam da kantinde toplanarak kuponlarımızı hep birlikte yırtma kararı aldık ancak yurttaki idarenin yoğun baskısı ile karşılaştık. KYK Bölge Müdürleri geldi, o gün mesaiden sonra görevliler yurtta kaldı. Güya bize karşı önlem aldılar. Bir taraftan da öğrencileri bahçede teker teker tehdit etmeye devam ettiler”
“Bodrum katında balık istifi yatanlar var”
Yurt öğrencilerinin sorunları yemekhaneyle sınırlı da değil. Yurt öğrencilerinin anlattıkları “bu yurtlarda neler oluyormuş neler” dedirten cinsten. Yatakhane kapasitesinin yetersizliği nedeniyle yurda yeni kayıt yaptıran öğrencilerin bodrum katında neredeyse iç içe yatmasına rağmen normal ücretin iki katı ücret ödediği yurtta, “balık öğrenciler” yemek kuponlarından hiç yararlanamıyor. Yurtta insanca yaşayabilecekleri koşulları hak ettiklerini düşünen öğrenciler, talepleri kabul edilene kadar her türlü meşru yöntemi deneyeceklerini söylüyorlar. (Kayseri/EVRENSEL)

Eczacının sesi

İnsan sağlığını korumak üzere ettiğimiz yemin ve aldığımız eğitimle başladığımız meslek hayatımız,maalesef gün geçtikçe zorlaşmakta ve içinden çıkılmaz bir hal almaktadır.
Her yıl yüzlerce eczacı mezun olmakta ve birçoğu eczane açmaktadır. Eczane yeri bulma hengamesiyle mesleğine başlayan eczacı, bir darbeyi de gün geçtikçe artan ve karaborsa haline gelen eczane kiralarıyla almaktadır. Sağlıkta dönüşüm, hükümetin gündeminden düşmemesine rağmen alınan kararlarla, halk açısından birçok iyileşme getirilmiş gibi gösterilerek, mevzuatta yapılan değişikliklerle hem doktorlar hem de eczacıların işi zorlaştırılmaktadır. Çoğu zaman eczacıların fikri önemsenmeyip;meslek dışı bürokratlarla kararlar alınıp ,meslektaşlarımıza uygulama dayatması yapılmaktadır.
Plansız yapılan değişiklikler nedeniyle, mevzuata uygun olmadığı gerekçesiyle kurumlarca yapılan kesintilerin, kazanılmadığı halde haksızca vergisi alınmaktadır. Son beş yılda ilaçta yapılan indirimler ve bütün bu olumsuzluklar nedeniyle birçok eczacı bugün gizli iflas içindedir.Ayrıca, 1 Ekim de yürürlüğe giren GSS sonrası hazırlanan yönetmeliklerle eczacının hiçbir mesuliyeti olmadığı halde muayene ücretlerinin eczane tarafından tahsil edilmesi bizi hastamızla karşı karşıya getirmekte ve meslek onurumuzu zedelemektedir. Yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden karşılanması uygulamasına geçilmesine rağmen, hastane eczacılarının sayısının azlığı ve hastane eczanesinde bulunan ilaç yetersizliği nedeniyle ortaya çıkacak akılcı olmayan ilaç kullanımının da önüne nasıl geçileceği endişe konusudur. Ayrım gözetmeksizin insan sağlığına hizmet eden sağlık emekçileri olarak geleceğe umutla bakmak tek isteğimiz. Zorluklara karşı bütün gücümüzle direnmeli ve haklı SES’imizi duyurmalıyız.
Kayseri’den bir eczacı

Evrensel'i Takip Et