21 Kasım 2008 00:00

‘Türkiye sineması 12 Eylül’ü anlatamadı’


Türkiye’nin toplumsal ve sosyal hayatında derin yaralar açan ve izleri halen süren 12 Eylül 1980 askeri darbesine ve yarattıklarına yönelik üretilen sinema eserleri yeterli bulunmuyor. Dönemin mağdurları filmlerde dönemin yetersiz ve dar bir şekilde ele alınmasına tepki göstererek, yaşananların mizahileştirildiği ve acıların üzerinin örtüldüğü görüşünde.
‘12 Eylül komedivari yansıtılıyor’
Siyasal ve toplumsal tarihinde olduğu kadar, sinema tarihinde de bir kopuş dönemi olan 12 Eylül’e ilişkin çekilen filmler arasında ‘Sis’, ‘Bekle Dedim Gölgeye’, ‘Uçurtmayı Vurmasınlar’, ‘Eylül Fırtınası’, ‘Vizontele Tuuba’, ‘Babam ve oğlum’, ‘Beynelmilel’ ve ‘Eve Dönüş’ yer alıyor. Son olarak Kadir İnanır’ın başrolünü oynadığı ve yönetmenliğini Şahin Gök’ün yaptığı ‘Son Cellat’ filmi bu furyayı takip etti. Ankara 78’liler Derneği Başkanı Ruşen Sümbüloğlu, filmlerin 12 Eylül’ü anlatmadığını, genel olarak yaşananları ‘komedivari’ olarak yansıttığını belirtti.
‘Kemal Pir’in yaşamını anlatan filmler olmalı’
Diyarbakır zindanlarını anlatan bir filmin olmadığını dile getiren Sümbüloğlu, Diyarbakır zindanlarında yaşamını yitiren Kemal Pir’in hayatını anlatan bir filmin yapılmasını isteyerek, “Darbe düzenini anlatan filmler yok. 12 Eylül filmleri işin sulandırıldığı, hesaplaşmanın olmadığı, birkaç saat içerisinde unutulan filmler olacaktır. Yapılan bütün filmler ticari kaygılarla yapılıyor. Unutulmayan filmler, tarihi, gerçek anlamda anlatan filmler olur. Egemenler bizim tarihimizi yazarken çarpıtıyorlar. Tarihimizi biz yazmalıyız. Biz yazdığımız zaman tarihe mal olacaktır” diye konuştu.
‘12 Eylül’ü sağ-sol çatışması olarak görüyorlar’
Ankara 78’liler Birlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Gevher ise filmlere konu olan 12 Eylül döneminin mücadelelerini sağ-sol çatışması olarak yansıttığını söyleyerek, “O dönemde yapılan filmlerin çoğu bizi anlatmıyor.
Sosyalizm ve devrim mücadelesi üzerine filmlerin yapılması gerekirdi. Bize göre esas itibariyle anlatılması gerekenleri bütünsellik içerisinde anlatmıyor. İzlediğim hiçbir filmde bunu göremedim. O dönem için sanki bizlere bir yerlerden vahiy geldi de devrimciliğe karar verdik ve öylesine sivil faşistlerle mücadele ediyormuşuz gibi anlatılıyor. Yani sıradanlaştırıldı bizim durumumuz” dedi.
Serkan Kurt

Evrensel'i Takip Et