24 Aralık 2008 00:00
Kale Kilitte işçi kıyımına son
İçim sıkıntılı olarak yazımı yazıyorum, krizin faturası her geçen gün daha da ağırlaşır oldu. Elektrik, su ve doğal gaz faturalarını ödeyemez olduk. Maaşa bir hafta kala bir dal sigaraya muhtaç kalıyoruz. Kale Kilitte bir sözleşme dönemi geldi geçiyor, işverenler yüzde 4,5 diyor, şube yöneticilerimiz bizleri ziyaret ettiklerinde olmazsa olmaz yüzde 20 zammı alacağız, vermezseler greve gideriz denildiği dönemde, bizler ise kriz nedeni ile işten atılmalar oluyor. Sendikanın ısrarcı olmamasını istiyorduk. Çünkü işten atılmaların daha da artacağını düşünmüşken sendikamız yüzde 8e imza attı. Ama her kara cuma onlarca çalışma arkadaşımız, gözlerinin yaşına bakılmadan iş yerinden içeri alınmıyor, işten atılıyor.
Ben de Kale Kilit işçisiyim ve iş yerinde 7 aylık olmuşken 19 Aralık Cuma gecesi vardiyama geldiğimde her zaman ki gibi girişte sıralandık, güvenliğin biz arama işlemi sırasında ise bir cellât misali elindeki kâğıttan işine son verilen arkadaşlarımızın ismi okunuyordu. İlk önce bir arkadaşım sonra başka biri derken benim adım okundu, hepimizde yeni işçilerdik.
Evet, herkes biliyordu, bugün cuma her cuma çıkış yaşanır ve işçi arkadaşlarımızla bazen sohbetlerimizde kara cuma derdik. Sonradan duyduk ki 30 yakın arkadaşımız daha işten çıkarılmıştı bugün. Arkadaşlarla pazartesi günü sabahında buluşmak üzere ayrıldık ve sabah erken den bölüm şefimizi gördüm işten neden çıkarıldığımı sordum; O da bana fabrikanın yüzde 10 küçüleceğini önce 6 aylıklar sonra kademe kademe yılarına göre çıkarılacak dedi. İşten çıktığımı duyan arkadaşlarımla görüştüğümde birçoğu üzüldüğünü, şans ve kaderimle ilgili olduğunu, söyleyip daha iyi bir iş bulursun dediler. İşçi arkadaşlarıma daha öncede ifade ettiğim gibi kötü kader hep işçiyi mi bulur? bu kader değil. Kale Fabrikasında bu krizden kâr üstünden kâr elde etme oyununun mutlaka işçi arkadaşlarımız bozacak. Bizler, Kale Kilitten ilk atılan işçiler değiliz, bu çıkışlara sesiz kalırsak da son çıkarılan da olmayacağız.
Fabrikamızda temsilcilerimiz tarafından doğrudan bilgilendirilmedik, hep duyduklarımız üzerinden yorum yaptık. Şimdi de 200e yakın çalışma arkadaşımızın işinden, ekmeğinden edileceği söyleniyor. Ben de 22 Aralıkta işten çıkarılma sebebini öğrenmek için Bekir beyle görüştüğümde sebebin kriz olduğunu söyledi. Ben işe geri dönmek istediğimi söylediğimde mümkün olmadığını söyledi, daha çıkışların devam edeceği ve fabrikanın küçüleceğini söyledi. Bu yaşananlar fabrika içersindeki ÇALIŞANLARIMIZ EN DEĞERLİ VARLIĞIMIZDIR (!) yazısını yalanlıyor. 26 Aralık Cuma günü fabrika üretimi durdurup toplu izne çıkarılacakken, her cuma olduğu gibi işten çıkışların devam edeceğini duydum. En değerli varlıklarını krizden dolayı işten atıyorlar, açlığa mahkûm ediyorlar. Ben nikelhane bölümünde o kadar kimyasalın içerisinde zehirlenmek pahasına da olsa tek derdim evime ekmek götürmekti. Çıkışımı imzalamadım, işime geri dönmek için elimden ne geliyorsa yapacağım. Buradan bütün arkadaşlarıma sesleniyorum, işimize ekmeğimize sahip çıkalım. İşten atmaları durdurmanın ilk adımı çıkarılan arkadaşlarımıza sahip çıkmaktır.
Yani kriz biz işçilerin omuzlarına bindikçe binecektir. Bir taraftan işten atmalar devam edecek. Diğer taraftan da hatırlamalıyız ki TV 7 kanalında holding başkanımız yani patronumuz biz sektörümüzde piyasanın yüzde 75ine hâkimiz demesi krizin sorumlularını ortaya çıkarıyor. Onlarca ülkeye ihracat yapan fabrikamız bu gün hâlâ işçi atmakta. İşçiler olarak birleşmeli ve işten atmaları engellemeliyiz. Bu sektörün, holdingin yaratıcıları bizleriz. Arkadaşlar bizler birleşirsek sendikamızı da temsilcilerimizi de düzeltiriz. Artık yeter, Kale Kilit işçilerinin birlik olma zamanıdır, krizden dolayı her yerde işçi atılırken bizler aşımıza işimize sahip çıkmazsak ocağımız sönecek. İşten atmaları durduracaksak ve atılanları tekrar işine geri aldırmak, bizim birliğimizden geçer.
İşten çıkarılan Kale Kilit işçisi (İSTANBUL)
Evrensel'i Takip Et