GÜNCEL

Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde çalışan üç kişinin de bulunduğu bir ortamda Cumhuriyet gazetesi, CHP, cuntacılık ve sol üzerine yapılan sohbete katıldım.
Doğrusunu söylemek gerekirse, CHP yandaşları ve Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının fikirleri bende tam bir düş kırıklığı yarattı. Bu çevrelerin sosyal demokrasinin dahi iyice sağına gittiklerini düşünürken, siyasi duruşlarının daha da sağa gittiğini gördüm. 1961’lerin CHP’sinin siyasi çizgisine kadar gerilemişler. Yani, CHP’nin “Ortanın Solu” çizgisini ilan ettiği günlerden öncesine.
Baykal’dan ve İlhan Selçuk’tan ümit kesilmiş.
AKP karşıtı büyük burjuvaların desteğine güveniyorlar. Rahmi Koç, Karamemet, Ciner gibi patronlardan kendilerini bir kere daha kurtarmasını bekliyorlar.
Konuşulanlardan anlaşıldığı kadarıyla, önceleri milli burjuvaziden siyasi destek bekliyorlarmış. Artık, onlara destek verecek bir milli burjuva kalmadığını düşünüyorlar. Laikliği savunan büyük patronların Cumhuriyet gazetesi ve CHP’ye ihtiyaçları olduğunu savunuyorlar.
İşin garibi, kendilerini solcu, hatta sosyalist kabul eden pek çok aydın, akademisyen, sanatçı da hâlâ CHP ve Cumhuriyet gazetesini solun ideolojik, siyasi önderi olarak görmesi.
İşsizlik devasa boyutlara çıkmış, işçi hakları kırk beş yıl öncesine döndürülmüş, sendikalar bitirilmiş umurlarında değil. Tek düşündükleri tekkeyi nasıl kurtarırız.
Kırk beş yıl önce, CHP’ye başkaldırarak sosyalizme yönelen ‘68’liler (elbette istisnaları da var) şimdi tekrar İnönü CHP’sinin koltukları altına sığınmaktan büyük bir onur duyuyor. Bir CHP’li yönetici ya da aday gördüklerinde ayağa fırlayıp elleri patlayıncaya kadar onları alkışlıyorlar.
Onların durumu kırk beş yıl öncesine benziyor ama bir taraftan da altmışlı yıllardaki gibi yeni bir kuşak hızla sosyalizme yöneliyor. İşçi sınıfı ile, halk güçleri ile birleşmek isteyen gençler kırk beş yıl öncesi gibi hızla çoğalıyor. Bu kez, onların yollarını kesecek cuntacılar, ‘eski tüfekler’ vb. de yok.
İki üç sene içinde çok şey değişecek. Emareleri ortada. İki üç sene sonra muhtemelen CHP ve Cumhuriyet gazetesini konuşuyor olmayacağız. Emeğin talepleri için, demokrasi talepleri için birleşen ve mücadeleyi yükselten bir hareketin iktidar yürüyüşünün sorunlarını konuşuyor olacağız.
KAMİL TEKİN SÜREK