Dalgasal Yayın

Son birkaç gündür İstanbul’un bazı meydanlarının isimleri gündemden, şuradan şuraya adımını atmıyor. Gündemi hep aynı ciddiyet ve kararlılıkla meşgul ediyorlar. Bu meydanların isimlerini o kadar kolay ve doğru bir şekilde tahmin etmişsinizdir ki, bu isimleri burada söylemem tahminleriniz kadar doğru olmayabilir.
Çünkü ben, çok az da olsa, yanlış söyleyebilirim. O kadar meşhur olan iki meydanın ismini tahmin etmeniz kesinlikle benim söylememden daha doğrudur. O kadar meşhurlar yani.
Artık benden günah –bir başkasına yazılmak üzere- gitti, yanlış söylesem de sorun değil. Çağlayan ve Kazlıçeşme, evet, bu iki medyan son günlerde çok fazla ünlendiler. Sanırım bu şöhretlerini de oldukça demokratik yollarla kazandıklarını savunacaklardır; çünkü seçimle (2009 Yerel Seçimi) şöhrete kavuştular ve ancak seçimle (Bir önceki parantezde adı geçen seçim. Bu yazıda artık başka parantez kullanmayacağım, yoksa bu parantezin içini biraz daha genişletip yeni bir miting alanı mı açsam, çünkü bu aralar meydanlar karaborsaya düştü.) gündemdeki şöhretlerini kısmen kaybedecekler. Seçimle gelen şöhret seçimle gidiyorsa, demokratiktir elbette.
CHP’nin mitingi Kazlıçeşme’den alınarak Çağlayan’a taşındı. Ancak CHP’ye yer bulmak için aynı meydanda yapacağı mitingin saati değiştirilen Saadet Partisi kararı kabul etmiyor. Şimdi Çağlayan’da üç miting var. Allahın hakkı da üçtür ama miting saati değişen Saadet Partisi, CHP’nin Kazlıçeşme meydanında AKP’yi yalnız bırakmasını içine sindiremiyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın, meydanı boş bulunca ne yapacağı belli olmaz. Bence de CHP ile AKP aynı meydanda birlikte bir miting düzenleseler daha iyi olur. Bugüne kadar hep farklı meydanlardan seslendiler. Uzaktan hakaret etmek kolaydır tabii. Uzaktan davulun sesi de hoş gelir. Başbakan , Kırklareli mitinginde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yüklenerek, “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eserle konuş yahu, eşek bile bir semer bırakıyor geride” dedi. O sırada Niğde’de bulunan Deniz Baykal, Bor pazarından dönen eşekleri görünce, iyi eşek lafının üzerine Bor pazarından dönermiş, Başbakan Erdoğan da şimdi sizden bahsediyordu, anlamına gelecek açıklamalarda bulundu ve bu kriz ortamında oldukça lüks bir örnek vererek, “Eşeğe altın semer vursan eşek yine eşektir” dedi.
Bu iki lider aynı anda Kazlıçeşme meydanında bir miting düzenleseler, daha inandırıcı olurlar bence. Miting alanının dışına da, biri normal semerli diğeri de altın semerli olan iki eşek bağlasalar, açıklamalarını örnek üzerinde de gösterebilirler...
Aziz Gültekin