17 Nisan 2009 00:00

Soğuk Savaş dejavu


Obama’nın Prag konuşmasındaki retoriği temelde George W. Bush’unkinden farklı değildi. “Ahlaki sorumluluğumuzdan” dolayı dünyayı nükleer silahlardan arındırma sözü verdi. Daha sonra, diğer devletler nükleer bir tehlike olmayı sürdürürken, ABD’nin savunmada bir yavaşlamada bulunmayacağını söyledi.
Son sözü doğru. Onun bütçesi altında ABD, dünyadaki diğer bütün ülkelerden daha fazla savunma ve nükleer kapasitesine harcama yapmaya ve istihbarat servislerimizin nükleer silahlanmaya devam etmiyor dediği İran’a “diğerleri nükleer bir tehdit olmaya devam ederken” diye açık bir gönderme yapmaya devam edecek. Bu istihbarat bilgilerinden haberdar olan Obama, bir kalabalığa “İran bir tehdit olmaya devam ettiği sürece biz de etkin maliyetli ve kanıtlanmış bir füze savunmasına gideceğiz” dedi. Bizimkinin yüzde birinden daha az savunma bütçesine sahip İran halkına son barış çağrısı için çok fazla.
Etkin maliyet! Füze kalkanı, ordu tarihinde sabit maliyeti aşan en büyük proje. Kanıtlanmış!!! Engelleyici hedef sisteminde programlanmış bir hedef yerini kaydetmede bütün denemeler başarısız oldu. Obama’nın yanlış abartmaları, bir lobicinin brifing yazısının sağ çıkışlı görüşleri. Alaska’daki füze kalkanı, 100 milyar dolar bütçeyle çalışması kanıtlanmadan yerleştirildi. Çek Cumhuriyeti ve Polonya’daki kalkan 100 milyar dolardan fazla maliyete mal olacak. Savunma anlaşmalarından bir çıkarı olmayan bilgili bilim insanlarının büyük çoğunluğu, sistemin çalışmayacağını ve bir tehlike oluşturmayacağını ifade etti.
İçeride somut ekonomik çöküntüyle kan kaybederken ve işsizlik artarken dışarıda böyle bir harcama yapmanın anlamı ne? Barack dışarıdayken farklı bir tonda ötüyor. Prag’daki yırtıcı görüşleri Bush’un Irak’ın işgaline öncelik vermesi kadar yanlış. İlericiler daha birçok sürprizle karşılaşacak.
Füze kalkanı sistemi, İran ya da Kuzey Kore’den nükleer tehdit düzmecesini oluşturmak için yetersiz. Sistem, Clinton yönetiminde başlayan orduların uzayda yarışının devamıdır. Kalkanın füzeleri, gerçekten 21. yüzyıl düşmanını ekonomik felce ve körelmeye uğratacak iletişim uydularının faaliyet alanını vurmak için tasarlandı. Ancak, bu uydu fırlatabilen herhangi bir ülke tarafından yapılabilir. Ki bu, Batı analistlerinin İran’ın ve Kuzey Kore’nin roket kapasitesiyle ilgilenme nedenidir. Onlar için bu kapasite, emperyalist devletlerin yıldırma maliyetlerinin eşiğinin artması sonucu kendilerini savunmaları yönünde yaşamsal öneme sahiptir. Onlar, roketlerinin ABD, Avrupa, Güney Kore ya da Japonya gibi sadece en iyi hasarı verebilecek yerlerin saldırısına karşı bir sistem olmadığını iyi bilirler. Aklı başında her lider, böyle bir saldırının ulusal bir intihar getireceğini ve ABD ve NATO’nun Trident denizaltılarıyla vurulabileceğini iyi bilir.
Orduların uzaydaki yarışı, tek kazananın dünya çapındaki silah tüccarlarının olduğu Soğuk Savaş döneminin karşılıklı imha projesine doğru evriliyor. Obama’nın Prag’daki görüşleri Soğuk Savaş’tır ve 2008 seçiminin siyasi kampanyasında, sadece ödül kazanacak olan değil, aynı zamanda mevcut ekonomik çöküşün azabından da yalıtacak olan askeri endüstriyel kompleksin sinyalidir de.
Mike Gravel, 11 Nisan 2009

Evrensel'i Takip Et