05 Ağustos 2009 00:00
Hanideki mezar savcılık izni olmadan açılmış
Diyarbakırın Hani ilçesi Akçayurt (Deyrnan) köyünde 1994 yılında öldürülen Muhtar Mehmet Günkanın askeri savcılık talimatı ile açıldığı öne sürülen mezarının, askeri veya sivil savcılık talimatı olmadan açıldığı ortaya çıktı.
Diyarbakırın Hani ilçesi Akçayurt (Deyrnan) köyünde 1994 yılında öldürülen Muhtar Mehmet Günkanın askeri savcılık talimatı ile açıldığı öne sürülen mezarının, askeri veya sivil savcılık talimatı olmadan açıldığı ortaya çıktı. 1 Ağustos Cumartesi günü sabah saat 04.00de askerlerin denetiminde açılan mezardan alınan kemiklerin akıbeti ise bilinmiyor.
1994 yılında askerler tarafından gözaltına alınan ve bir cesedi bulununcaya kadar kendisinden haber alınamayan Akçayurt (Deyrnan) Köyü Muhtarı Mehmet Günkana ait mezarın, 1 Ağustos Cumartesi günü Diyarbakır 7. Kolordu Askeri Savcılığının talimatı ile askerlerle birlikte açıldığı öne sürülmüştü. Mezarın sabah saat 04.00de açılması ve açılan mezarda DNA testi için bazı kemik parçaları yeterli olurken, tüm kemiklerle beraber, kemiklerin temas ettiği toprağın da torbalara doldurularak götürülmesi ise kuşkuları arttırdı. Günkanın mezarının askeri savcılığın talimatı ile açıldığı yönündeki iddiaların ise doğru olmadığı bildirildi. İHD Diyarbakır Şubesi, askeri savcılığa yazdığı dilekçeye verilen sözlü yanıtta, mezarın kendilerinin talimatı ile açılmadığı belirtildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının da mezarın açılması için herhangi bir talimat vermediği öğrenilirken, mezarın kimin talimatı ile kazıldığı ise öğrenilemedi. Ayrıca Diyarbakır Askeri Savcılığının soruşturmanın gizli yürütülmesi için gizlilik kararı alınması için girişimlerde bulunacağı öğrenildi.
Günkanın oğlu Heybet Günkan Başbakanlık, Jandarma Genel Komutanlığına ve İHD Diyarbakır Şubesine babasının akıbetini öğrenmek için yaptığı başvuruda, babası ile Damlatepe köyü kahvesinde babasının, soyadı öğrenilemeyen Hakan Astsubay tarafından Topçu Jandarma Karakoluna çağrıldığını ve babası karakola giderken, kendisinin de evi karakola yakın olan bir akrabasına gittiğini babasının karakoldan çıkarken, birkaç asker tarafından zorla helikoptere bindirildiğini gözü ile gördüğünü belirtiyor. 18 Ağustos 1994 yılında gerçekleşen olaydan sonra Günkanın cesedi, Çay mezrasındaki Menasi Çayında Ali Akdemir tarafından bulundu. Günkanın oğulları Heybet ve Hikmet Günkanın çeşitli dönemlerde İçişleri Bakanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığına yazdığı dilekçelerde Günkanın gözaltına alınmadığı ama karakola çağrıldığı ve yarım saat sonra da bırakıldığı belirtilirken, Günkanın öldürülmesi olayında karakolun sorumlu olmadığı vurgulanıyor.
ASTSUBAYDAN İTİRAF
Bulunan cesedin bir ayağı ile kafasının kopuk olduğu belirtildi. Köylülerin anlatımlarına göre, Günkanın helikopterden kafa üstü atıldığı ve kafasının bu atılma sırasında koptuğu belirtildi. Ali Akdemir adlı köylü Kasım 1994te tayini çıkan Hakan Astsubayın kendisini karakola çağırarak, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığından Günkanın karakola çağrılması için kendisine baskı yapıldığını, onları oyaladığını ama artık oyalayacak gücünün kalmadığını itiraf ettiğini söyledi. Hakan Astsubayın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığından kendisine Günkanın karakola çağrılması için baskı yapan kişi hakkında bilgi vermediğini söyleyen Akdemir, Hakan Astsubayın, Günkanı helikoptere bindirmeye çalışan askerler ile Günkan arasında 45 dakikalık bir boğuşmanın yaşandığını ancak 45 dakikalık boğuşma sonrası helikoptere bindirilebildiğini kendisine aktardığını söyledi. İsmini vermek istemeyen bir köylü ise, karakola et taşıdığını ve Hakan Astsubayın Günkanı karakola çağırdığını, Halit denilen astsubayın Günkanın öldürüleceğini bildiği için Günkana haber gönderip karakola gelmemesi için ikna ettiğini söyledi. Günkan karakola gelirken kendisinin de karakolda olduğunu belirten köylü, daha sonra kendisinin karakoldan çıktığını ve Günkanın da daha sonra karakoldan çıktığını gördüğünü ifade etti. İsmini vermek istemeyen köylü, karakol çıkışında zorla helikoptere bindirildiğini gördüğünü ifade etti.
NE OLMUŞTU?
Günkan, Diyarbakırın Hani ilçesi Akçayurt (Deyrnan) köyü muhtarlığı görevini yürütürken, 6 Temmuz 1994 yılında Diyarbakır ve Bingöl arasında operasyona çıkan Bolu Dağ Komando Tugayına bağlı askerler tarafından gözaltına alındı. PKKliler ile askerler arasında çıkan çatışmanın ardından, Günkan askerleri pusuya düşürdüğü gerekçesi ile Malkoç Albay lakaplı ve ismi bilinmeyen tugay komutanının emri ile köyün tüm erkekleri ile beraber gözaltına alındı, köy ateşe verildi.
Öldürülmeden önce İHD Diyarbakır Şubesine Ağustos 1994 yılında başvurarak hukuki yardım talebinde bulunan Günkan gözaltında olduğu 7 günü başvurusunda şöyle anlatmıştı: 13.07.1994 günü akşam üzeri karakol önünde bir helikopter indi. O sırada ellerimizi ayaklarımız çözdüler. Bizi karakolun duvarına dayadılar. Bolu Tabur Komutanı ifademizi aldı. O sırada atv televizyonunda çalışan biri de bizi çekiyordu. Ben de bırakılmam karşılığında mecburen bana daha önce söylenen şekilde konuştum. Daha sonra bizi serbest bıraktılar. Günkan ve ailesi köylerinin yakılmasının ardından Adana Yüreğirdeki akrabalarının yanına yerleşir, ama olayında peşini bırakmaz. Daha sonra olayın peşini bırakmayan Günkan Diyarbakıra dönerek, Diyarbakır Valiliği ve Hani Kaymakamlığına köylerinin yakıldığı ve gerekli yardımların yapılması için başvurular yaptı. Olaya sebep olanların yargılanması için girişimi birilerini rahatsız eder.
Zorla helikoptere bindirildi ve bir daha da kendisinden haber alınamadı.
(Diyarbakır/DİHA)
Salih Yeşil