6 Nisan 2010 01:00
GÜNCEL
AKPnin anayasa hamlesini bertaraf edemeyeceğine kanaat getirmiş ulusalcı cephe, yargı yoluyla bu girişimi nasıl boşa çıkarırım hesabı yapmaya başlamış. Değişiklik paketini Anayasa Mahkemesine iptal ettiririz hesabı yapıyorlar.
Bu konuda her zamanki gibi öncü Sabih Kanadoğlu. Kanadoğlu, değişiklik paketi referanduma gitmeden Anayasa Mahkemesine götürülebilir demiş. Hatta, tersini söyleyen eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezeri de düzeltmiş.
Tabii, referandumda halk değişikliğe kabul verirse Anayasa Mahkemesinin değişiklikleri iptal etmesi güç olur diye düşünüyorlar. Gerçekten de güç olur. Öyle bir durumda kimse bu durumu demokrasi içinde izah edemez.
Ulusalcı cephenin korkusunun kaynağı halka olan güvensizlik. Halkın referandumda hayır oyu vermeyeceğini düşünüyorlar. Oysa halk, AKPnin sahte demokrasi paketine hayır diyebilir. Aslında AKP de bundan korkuyor ve halk nezdinde yeterince tartışılmadan alelacele paketi çıkarmak istiyor.
AKP de, seçim öncesi Anayasa Mahkemesi operasyonu ile bu demokratikleşme girişiminin baltalanması ve bu mağduriyeti seçimde kullanmayı planlıyor olabilir.
Çünkü, AKPnin bir referandum durumunda Bülent Arınçın iddia ettiği gibi yüzde altmış evet oyu alması hiç de kolay değil.
Anayasa Değişikliği Paketi konusunda AKP ve ulusalcı cephe dışında geniş bir kesim farklı şeyler söylüyor. 1982 cunta Anayasasının böyle paketlerle demokratikleşmeyeceği, Anayasanın tümden ve yeniden yapılması gerektiği fikri, toplumun geniş kesiminde destek buluyor. AKP ve Ulusalcı Cephe tarafları yeni demokratik bir anayasa fikri yokmuş gibi davranıyor. Onlara taraf olan medya, bu görüşlere yayınlarında yer vermiyor.
Örneğin, yeni Demokratik Anayasa talebi ile 10 Nisan Cumartesi günü İstanbul Kadıköyde bir miting yapılıyor. Sendikalar, partiler, demokratik kitle örgütleri, Kürtler, Alevi örgütleri, kadın örgütleri, aydınlar, bu mitinge çağrı yapıyor. 10 Nisan mitinginde dile getirilecek görüşler, toplumda en az AKP ve ulusalcı cephe kadar rağbet bulan görüşlerdir.
Aslında, 10 Nisan mitingine çağrı yapan güçler, hemen hemen demokratik bir anayasayı yapacak güçlerin bileşimini de oluşturuyor. Yani Kürtler, Aleviler, işçi ve emekçilerin devrimci ve demokratik partileri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, kadınlar, aydınlar, gençler vd... Bu güçlerin desteklemediği, yapılışında rol oynamadığı bir anayasanın demokratik olması zaten mümkün değildir.
AKP, gerçekten demokratikleşmeden yana ise demokrasi güçlerine kulak vermelidir. AKP paketini geri çekip, demokrasi güçlerinin katıldığı bir kurucu meclis tarafından yeni bir anayasa yapılması girişiminin önünü açmalıdır.
KAMİL TEKİN SÜREK
Evrensel'i Takip Et