‘KADINLAR TALEPLERiNi 1 MAYIS’TA DiLE GETiRMELi’

Krizin faturasını tüm işçi ve emekçiler çekiyor. Ama emekçi evlerinde, yemek pişirmekten çocukların ihtiyaçlarını karşılamaya kadar yükün büyük kısmı kadınların sırtına biniyor. Bu kadınlardan biri de Şükriye Fırat.
Eşi devlet memuru olan Fırat’ın bir çocuğu var. Evle ilgilenmeleri gerektiğini ama akşama pişirecek bir şey bulamayınca bunun psikolojilerini bozduğunu anlatan Fırat, ekonomik sıkıntılar nedeniyle pek çok kadının her şeyden mahrum kaldığını ve uçurumun kenarında yaşadığını bildirdi.
DEMOKRATİK ANAYASA
Anayasa tartışmalarına da değinen Fırat, kadın haklarına daha geniş yer veren demokratik bir anayasa istediğini bildirdi. “Tabii bunu istemek yetmiyor, bunun için biz kadınların mücadele etmesi gerekiyor” diyen Fırat, kadınların her yönden sıkıştırılmış olduklarına dikkat çekti.
Yere izmarit atana 20 lira ceza veren devletin, fabrikada, kamyon kasasında ölen kadınlarla, burnu kesilen kadınlarla ilgili hiçbir şey yapmadığını dile getiren Fırat, şöyle devam etti: “Devlet kadın hakları var diyor ama kadına yönelik bu kadar şiddetin olduğu bir ülkede gerektiği gibi kadın sığınma evleri yok. Kadın devlet ve toplum tarafından ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor.”
TALEPLERİMİZ VAR
Hükümettin ve yerel yönetimlerin atölyeler kurarak kadınlara iş imkanı sağlaması gerektiğini kaydeden Fırat, hükümetin ise iş vermek yerine kadınları dilenci yerine koyarak duygularını sömürdüğünü kaydetti.
Fırat şöyle devam etti: “Bunun için de önümüzdeki 1 Mayıs biz kadınlar kendi sorunlarımızın etrafında birleşerek mücadele etmeliyiz. Bunun için ev ev, kapı kapı dolaşarak eğitimin, sağlığın parasız olması için; gençlerin gelecek sorununun ortadan kaldırılması için, toplantılar ve daha etkili etkinlikler yaparak Tuzla’nın her mahallesini 1 Mayıs alanı yapmalıyız.” (İstanbul/EVRENSEL)