Yaralı yoksa delil de yok!

AHMET Türk’e yönelik saldırıyla gündeme gelen “güvenlik” tartışması, Elazığ’da verilen trajikomik bir “takipsizlik” kararıyla bir kez daha netliğe kavuştu. Mahkeme saldırıya uğrayan DTP’lilerden yaralanan olmadığı için takipsizlik kararı verdi.
Kapatılan DTP’nin Elazığ İl Örgütü’nce parti binası önünde 24 Ekim 2009 tarihinde yapılan basın açıklamasına yönelik yapılan ve yerel ve ulusal basında yer bulan saldırılara ilişkin, pes dedirtecek bir ‘takipsizlik’ kararı verildi. Gerekçeli kararda, fotoğraf ve görüntüleri yazılı ve görsel basında yayınlanan ve olay sonrası Emniyet’in ‘gözaltına aldık’ dediği saldırganların, ‘kimliklerinin tespit edilemediği’ belirtildi. ‘Basın açıklamasının engellendiğine dair delil bulunmadığı’ vurgulanan gerekçede, ‘olayda yaralanan kimse bulunmadığı’ da ifade edilerek, hem basın açıklamasının engellenmediği hem de ortada bir ‘olay’ olduğu çelişkisine düşüldü. Habur’dan giriş yapan Barış Grubu’na ilişkin basın açıklaması, bir grubun saldırısına uğramıştı. Saldırıya uğrayanlardan çok saldırgan grubu korumaya alan polisler, tepki üzerine, ‘saldırganları gözaltına aldık’ diye açıklama yapmış, DTP İl Başkanı Baki Yıldırım ise emniyet görevlileri ve saldırganlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunmuştu. Takipsizlik kararında, ‘Basın açıklamasını engellendiği iddia edilen şahısların kimliklerinin tespit edilemediği, basın açıklamasının engellendiğine dair delil bulunmadığı, olayda yaralanan kimse bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı” belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan EMEP İl Başkanı Avukat Ali Cemal Zülfikar, tam bir hukuk komedisi yaşandığını, ‘yaralanan kimse olmadığı’ gerekçesiyle bu tür saldırıların meşrulaştırıldığını belirtti. Saldırganların gözaltına alındığı yalanının da ortaya çıktığını söyleyen Zülfikar, yerel ve ulusal basına yansıyan bir saldırının ‘iddia’ olarak değerlendirilmesinin ise skandal olduğuna dikkat çekti. (Elazığ\ EVRENSEL)