04 Mayıs 2010 00:00

zama zingo

* 1 Mayıs yayınında bütün kanalların coşması, hâlâ konuşmaya değer. Tabii 1 Mayıs günü tam gün Taksim’i göster...

Paylaş

* 1 Mayıs yayınında bütün kanalların coşması, hâlâ konuşmaya değer. Tabii 1 Mayıs günü tam gün Taksim’i göster, başka yerleri zaten gösterme, onu tahmin ediyoruz da, 2 Mayıs günü de insan biraz işçi haberi verir. Hoş, 1 Mayıs haberlerinde işçiler ne kadar göründü, o bile tartışılır. Bir sayın okurumdan alıntı yapacak olursam, “1 Mayıs’ın ‘olaysız’ geçmesini yediremedi bu televizyonlar” diyor. “Onun için ‘77 1 Mayıs’ını sabahtan akşama kadar gösterip durdular.” Çünkü yine de bir korku havası, bir kan revan göstermeli değil mi?
* Ezel’de aksiyon sahnelerinde hareketli kamera kullanıyorlar. Son yıllarda sinemada da artan bir eğilim bu, filmin hareketini kamera kullanımıyla da seyirciye hissettirmeye çalışıyorlar. Geçende, Ezel’deki hapishanedeki dövüş sahnelerinde sürekli kamerayı salladılar. Televizyon düşünülünce, biraz daha alışılmadık geliyor. Ama bir sonraki sahnede yeniden pembe dizi, sabit kamera, yakın planlar, ikisi de kameraya dönük insanların sırt sırta “Nayır nolamaz” konuşması...
* Survivor’da yarışanlar galiba gerçekten açlar. Beni inandırdılar bu duruma da, aklımda hâlâ bir manzara var. Acun bunları toplamış, yarışma yapacaklar. “Yarışmadan önce bir duyurum var” diyor, içlerinden birine diyor ki, “Doktor senin için güneşe çıkmasın dedi”. Bunu söylemek için adamı yarım saat güneşte niye bekletiyorsunuz o zaman? Doktor adamı muayene edip, sonucu Acun’a mı söylüyor? O kadar acayip olay ki, daha çok soru sorardım da yerim bitti.
ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK
ÖNCEKİ HABER

Menekşe Ana Menekşe Erbay

SONRAKİ HABER

Aşk bir Cumhuriyet iki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...