Baba yadigarı Socrates

Brezilyalı Socrates'in bana anlatıldığı yıllarda daha Yunan adaşıyla yolum kesişmemişti, kesiştiğindeyse nasıl oluyor da bir insan kendinden iki bin sene önce doğmuş bir insana ismini verebiliyor diye düşünmüştüm.

Socrates bizim kuşak için baba yadigarıdır. Bize anlatılan hikaye 1982 Haziranında İspanya’daki Dünya Kupasıyla başlar. Franco rejiminden sonraki ilk Dünya Kupası ve ev sahibi İspanya, nitekim ilk maçta Franco’ya nazire yaparcasına Katalanların mabedi Nou-Camp ta yapılır. Ama o dünya kupasına şahit olanlar dünya kupasının Brezilya maçı ile açılıp brezilya maçı ile kapandığını söyler ve işte Socrates bu şiir, idealizm ve hayal gücünün takımı olan ve futbol sahasındaki güzellikleri tabeladaki zaferlere tercih eden takımın unutulmaz kaptanıdır.

Socratesli Brezilya’nın '82 Dünya Kupasına veda edişi çok dramatik olmuştur. Yarı Final İtalyan Kasaplarıyla Brezilyalı şairler arasında geçmiştir. İtalyanlar işi o kadar abartmıştır ki o yılların mottosu ‘İtalyan Gentile’den tekme yemeyen yıldız futbolcu değildir’ olmuştu. Oyuna güzellik katanlar, kaybetmiş ve Dünya Kupasını kazanamamış en iyi takım olarak tarihe not düşülmüştür.

Socrates hali hazırda tıp doktoruyken birde dünya kupasından sonra felsefe doktorasına başlamıştır. Dünya Kupasından sonra döndüğü ülkede halka seslenirken “Ben savunmacılara çalım attım sizse bir diktatöre çalım attınız, asıl zor olan sizin işiniz” diyerek, yıkılan askeri cuntayı lanetlemiştir.

‘Socratesin ardından’ diyerek cümleler kurmak istemiyorum çünkü ard kelimesi birşeyin bitip başka bir şeyin başladığını, yani fiziki bir bitiş vurgusudur, Socrates'te vurgulanması gereken hiç bitmeyecek güzel oyun düşüncesidir, her çalımı bastığında taraftarın çıkardığı gürültüyü yarınlarda yankılatmak düşüncesidir.

Sözün özü; Futbolu bırakıp dağ bayır dolanarak fakirlere doktorluk yapman, ‘Demokrasi’ yazılı formayla sahaya çıkman, saç bandın,gerilmeden penaltı atışın bizde baba yadigarı olarak kalacak .En sevdiğin sanatçı John Lennon’ın imagine şarkısında dediği gibi sınırları olmayan bir dünyada  bu baba yadigarıyla yaşamak dileğiyle.