23 Ekim 2010 00:00

zama zingo


* Bir tane dizi de “terör” saldırısıyla başlamasın. Amacı savaşı yüceltmek olan dizileri geçtik, Sakarya Fırat’ı, Ölümsüz Kahramanlar’ı, Tek Türkiye’si, şusu busu, Aşk Bir Hayal bile öyle başlamıştı. Önce Vatan da yine bir patlama hikayesiyle başladı. Böylece hepimizin zihninde meselenin bir “terör sorunu” olduğuna, her şeyi dağa çıkan birtakım “teröristlerin” başlattığına, onlar olmasa ülkede sorun falan kalmayacağına dair sefil önyargı duvarlarına bir tuğla daha koymuş oldu.
* Bir tane dizi de, okula gittiği gün Türkçe diye bir dille başlayan çocuğun öyküsüyle başlasa, köyü boşaltılıp batıya göç etmek zorunda kalan ailenin öyküsüyle başlasa, Diyarbakır Cezaevinde işkenceyle başlasa ne olur acaba? Aa olur mu, daha abisi askerde ölen hemşire gerillayı tedavi edecek de, “terörist” yanlış yaptığını anlayıp pişman olacak da, çok bilmiş yazarlar “Bunun nesi militarist” diye başlayıp “Teröristler nasıl da gününü gördü” diye biten yazılar yazacak da...
* Önce Vatan için diyorlar ki, eski bir askerin anılarını anlattığı kitaptan uyarlama. Nefes: Vatan Sağolsun da öyleydi, hani bugün televizyonda oynayan. Şu anılar epey ilginçmiş, acaba biri şunu da açıklayabilir mi: Bankaya güpegündüz bomba koyup içindeki insanları da öldürmeye kararlı “teröristin” tam da o patlamada babasını kaybetmesi, acaba hangi yaşanmış olaya dayanıyor?
ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK

Evrensel'i Takip Et