23 Kasım 2011 05:30

Savunma da gözaltında

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan operasyon kapsamında bu sabah saatlerinde aralarında Diyarbakır, İstanbul, Ankara, Kocaeli, Şırnak, Bursa, Batman, Kars, Hakkari ve Van’ın da bulunduğu 16 ilde gerçekleşen baskınlarda 70’i aşkın kişi gözaltına alındı. Özgür Gündem Gazetesi, Asrın Hukuk Bürosu ve BDP binalarına yapılan baskınlarda uzun süre arama yapıldı ve bir çok bilgisayar ve evraka el kondu.

DİYARBAKIR’DA BASKINLAR

Diyarbakır’da yapılan operasyonlarda BDP İl Eş başkanı Ömer Önen, Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Derya Tamriş, Bağlar BDP İlçe Başkanı Ali Yüce, Belediye Meclis Üyesi Kadri Gökdemir, İl Meclis Üyeleri Fatma Kızılkan ve Şafi Hayme ile avukatlar Baran Pamuk, Fuat Coşacak, Nuri Çelik, Osman Çelik, Mehmet Nuri Deniz’in de aralarında bulunduğu 7 avukat gözaltına alındı. Bağlar İlçesi’ne bağlı bazı köylere de baskın yapıldığı öğrenildi. Gozeli Köyü’ne yapılan baskında Şahin Seyyar, Hasavar Köyü’ne yapılan ev baskınında da Nurettin Karataş gözaltına alındı.

İSTANBUL’DA 80 GÖZALTI

İstanbul’da Asrın Hukuk Bürosu, Özgür Gündem gazetesi merkez bürosu ile avukat Hüseyin Çalışçı’nın bürosuna yapılan baskınlarda uzun süre arama yapıldı. Ayrıca Öcalan’ın avukatları Cengiz Çiçek, Özgür Erol, Mehmet Sani Kızılkaya, Mustafa Eraslan ve Fırat Aydınkaya’nın evine de baskın yapıldı. Beyoğlu’nda buluna Asrın Hukuk Bürosu’na çıkan bütün yollar polislerce kapatıldı. İstanbul’da yapılan operasyon Abdullah Öcalan’ın savunmasını üstlenen avukatların da üyesi bulunduğu Asrın Hukuk Bürosu avukatları üzerinde yoğunlaştı. Terörle Mücadele Şube polisleri tarafından Beyoğul Asmalimescit Sokak’ta bulunan Arsın Hukuk Bürosu’na baskın yapıldı. Asrın Hukuk Bürosu’nun şoförü Hüseyin Karasu da Esenler’de bulunan evine yapılan baskında gözaltına alındı. Ayrıca Demokratik Modernite ve Özgür Halk dergisinin Beyoğlu’nda bulunan bürosu da basıldı.

ALINAK DA GÖZALTINDA

Kars’ta eski milletvekili avukat Mahmut Alınak’ın evine de baskın düzenlendi. Evinde olmayan Alınak Radikal Gazetesi'ne yazdığı bir mektupla, İstanbul'da olduğunu belirtti ve burada gözaltına alındı.

BİRÇOK İLDE OPERASYON

Urfa’da evine yapılan baskınla Av. Cemo Tüysüz, Siirt’te Avukat Şakir Demir ile Avukat Sabır Taş, İzmir’de Asrın Hukuk Bürosu avukatları Servet Demir, Mehmet Bayraktar, Nezahat Paşa Bayraktar ve Mizgin Irgat, Şırnak’ta Avukatlar Veysel Vesek ve Hakzan Sadak, Batman’da BDP İl Başkanı Avukat Mehdi Öztüzün, Van’da avukatlar Sabahattin Kaya ve Cemal Demir, Iğdır’da İHD Doğubayazıt Temsilcisi Avukat Şaize Önder gözaltına alındı. Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yapılan ev baskınlarında ise 4 avukat gözaltına alındı. Mersin’de aynı operasyon kapsamında Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Bedri Kuran evinde gözaltına alındı. Kocaeli’nde ise aralarında üniversite öğrencilerinin de bulunduğu 15 kişi gözaltına alındı. (HABER MERKEZİ)


GÜNDEM'E BASKIN

Gündem Gazetesi de polisler tarafından basıldı. Kapısı kırılarak basılan gazetede 8 saat arama yapıldı. Gazetenin yayın kurulu tarafından yapılan açıklamada “Gazetemiz merkez bürosuna yapılan baskında bilgisayarlarımıza el kondu, yazarlarımız Avukat Ayşe Batumlu ve Cengiz Kapmaz gözaltına alındı” denildi. “Biz Gündem geleneği olarak bu türden baskılara aşinayız” denilen açıklamada yapılan baskın kınandı. “Hiçbir baskının bizi yolumuzdan döndüremeyeceğini tarihimize bakan herkesin anlaması gerekir” denilen açıklamada, dayanışma çağrısı yapıldı.

KAPISI KIRILDI

Gazetenin Beyoğlu’nda bulunan merkezindeki polis araması kapı kırılarak yapıldı. 8 saat süren aradama, evrak ve bilgisayar harddisklerine el koydu. Öte yandan bürodaki her malzemeden parmak izi alınması dikkat çekti. (İSTANBUL)


KOCAELİ’DE 15 GENÇ GÖZALTINDA 

Kocaeli’de sabah saatlerinde yapılan eş zamanlı ev baskınlarında, Halkevleri, Emek Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Öğrenci Kolektifleri ve Sosyalist Demokrasi Partisi üyesi 15 kişi gözaltına alındı.

Kocaeli’nin İzmit, Derince, Körfez ve Başiskele ilçelerinde gerçekleştirilen operasyon hakkında ‘gizlilik nedeniyle’ hiçbir bilgi verilmedi. Gözaltıları kınamak için Emek ve Demokrasi Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında konuşan platformun dönem sözcüsü Yener Çalışkan AKP’nin muhalefet üzerinde ki baskısını arttırdığını belirterek, “Başbakanın zihniyetinin bir yansıması olarak yapılan baskınlarda kitaplar toplanarak emniyete götürüldü. ABD’nin emperyalist politikalarına karşı direnenlere, itiraz edenelere, bu politikalara uygulatmamaya çalışanlara, dava açıp eylem yapanlara karşı baskı ve gözaltıların, muhalefeti terör suçu sayanların baskılarına muhatap ve tanık olmuştuk. Bugün de bu politikanın aynen devam ettiğini görüyoruz” dedi.


OPERASYON SAVUNMA KURUMUNA

Meral Danış Beştaş (BDP MYK üyesi ve KCK Ana Davası Avukatı): Bu operasyon savunma kuruman yönelik bir operasyondur. Kürt sorunun demokratik çözümünü engelleyen, çözümsüzlüğü derinleştiren, legal siyaset alanını daraltan bir operasyondur. Gözaltına alınan avukat arkadaşlarımızın tamamı KCK ana davada da avukatlık yapıyorlar. Buradan da görülüyor ki avukatlık mesleğine, savunma kurumuna karşı bir operasyon yapılıyor. Savunma kurumu susturulmak isteniyor. Demokratik kamuoyunun buna sessiz kalmaması gerekiyor. Kürt sorununun çözümünü ve demokratikleşmeyi talep eden herkes sesini yükseltmeli.


DEMİRTAŞ: HUKUK CİNAYETİ

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Suriye ve Mısır’da bile bu kadar yaygın ve kitlesel tutuklanma yaşanmıyor. Başbakan Esad’a ‘tankla topla iktidarda kalınmaz, sen de gideceksin’ diyor. Başbakan’ın Esad için söyledikleri kendisi için de geçerlidir” dedi.

Demirtaş operasyonu ‘hukuk cinayeti’ olarak niteledi. Demirtaş, “AKP’nin bakanı da başbakanın kendisi de ‘bu operasyonlar devam edecek’ demişti. Şimdi aşama aşama bütün kesimlere yönelik bu operasyonlar sürüyor” diye konuştu. Yapılan operasyonları ‘hukuk cinayeti’ olarak nitelendiren Demirtaş, “AKP siyasi olarak bu operasyonlarla kendi sonunu hazırlıyor” dedi. “Bu operasyonlara asla sesiz kalınmamalı” çağrısında bulunan Demirtaş, operasyonların Kürtlere geri adım attıramayacağını da söyledi. Demirtaş, “Bu operasyonlar AKP’nin çılgınca giriştiği ve panik halinde suçsuz, silahsız, günahsız insanları tutukladığı son çırpınışlarıdır” dedi.


EMEP: MUSSOLİNİ VE HİTLER DÖNEMİ GİBİ

Operasyonları kınayan bir açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu binlerce BDP yöneticisini gözaltına alan ve tutuklayan hükümetin tepkileri gözetmek yerine yeni operasyonlarda ısrar ettiğini belirtti.

Avukatların gözaltına alınmasına tepki gösteren Köroğlu, “Daha öncekilerden farklı olarak bu defa operasyon hukukçuları  hedef almış bulunuyor. Özgür Gündem gazetesi, BDP binaları, farklı siyasi görüşe sahip gençlik evlerine yapılan baskınlar devam ediyor. Belli ki AKP gözaltına alınan ve tutuklanan insanların haklarını savunacak hukukçulara da tahammül edememektedir. Avukatlar susturulmak istenmektedir. Hak ve hukuktan söz eden avukatlar, gerçekleri yazan basın engellenmek, barış, eşitlik, demokrasi ve dayanışma diyen demokrasi güçleri susturulmak istenmektedir” dedi. AKP’nin askeri faşist dönemlerden ayırt edilemeyecek operasyonlara imza attığını dile getiren Köroğlu, “Başbakan konuştukça, BDP ve demokrasi güçleri hedef gösterildikçe, savcılar ve mahkemeler harekete geçmekte, yeni operasyon, gözaltı ve tutuklamalar birbirini izlemektedir. Nazi Almanyasını, Mussolini İtalyasını hatırlatan bir süreci adım, adım ören Başbakan Erdoğan, bu yapılanları demokrasi ile bağdaştırabilmektedir” dedi. AKP’nin ‘sivil anayasa yapıyoruz’ diye meydanlarda dolaştığı böylesi bir zamanda, her ağzını açanın tutuklanmasının nasıl bir anayasa ve nasıl bir iktidar ile karşı karşıya olunduğunu gösterdiğini belirten Köroğlu, “Operasyonlar durdurulmalı, basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Gözaltına alınanlar ve tüm KCK tutukluları serbest bırakılmalıdır” dedi.


‘AVUKATLARA GÖZDAĞI VERİLİYOR’

Gazetemize konuşan İstanbul Baro Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Demirci, arama yapılan bürolarla ilgili soruşturma yürüten Cumhuriyet Savcılığının İstanbul Barosu’na bilgi verdiğini söyledi. Yapılan aramalarda Baro’dan görevli avukatların da hazır olduğunu belirten Demirci, avukatların bürosunda arama kararını Cumhuriyet Savcılığı kararı olduğunu ancak savcılığın böyle bir karar vermesinin doğru olmadığını dile getirdi. Soruşturmanın detayları hakkında bir bilgiye sahip olmadıklarını belirten Demirci, avukatların anayasadan doğan haklarını hatırlatarak, avukatların savunma dokunmazlıkları olduğunu belirtti.

Avukatlık yasanın ilgili hükmünün gereği savcının yazışmalar da dahi hiçbir şeyi inceleme hakkı olmadığına dikkat çeken Demirci, “Savunma hizmeti engellenmeye çalışılıyor. Avukatlarda zan altında bırakılıyor” dedi. “Bugün yapılan aramaların çoğu hukuksuzdur. Bugün bürosunda arama yaptığınız avukatı yarın mahkeme salonuna da almazsın. Ülkede hukukun ne kadar başı boş olduğunu ve hiçe sayıldığını ortaya koyuyor” diyen Demirci, bu na alet olan yargı yargı mensupları da vebal altında olacaktır” dedi. Kamuoyunun yapılan operasyonu tarafgir gözüyle izlememesi gerektiğini ifade eden Demirci, “Bu tür operasyonlar maalesef gazetelerde ve televizyonlarda canlı olarak veriliyor. Masumiyet ilkesi hiçe sayılıyor. Linçe hizmet ediyor. Kamuoyu önünde itibarsızlaştırma için kullanıyor” dedi. Demirci, siyasi davalarda savunma yapmak isteyen avukatların bu şekilde fişlenerek, diğer avukatlara gözdağı verilmek istendiğini de söyledi. (İSTANBUL)


‘SAVUNMAYA TAHAMMÜL YOK’

Avukat Yıldız İmrek: Avukatlara yönelik gözaltılar kabul edilemez. Özel yetkili mahkemelerde, savunmaya ve avukata tahammül yok. AKP döneminde bu mahkemeler ve özel yetkili savcılar tamamen Hükümetin kontrolü altına alınmak isteniyor. Hükümetin düşüncesi dışında düşünce açıklayan, siyaset yapan herkes hukuk dışı soruşturmalar ve yargılamalarla, uzun süreli tutuklamalarla susturulmak isteniyor. Bu hukuk dışı yargılamaların örtüsünü kaldıran, savunmayı temsil eden avukatlara da bu gözaltılarla gözdağı verilmek isteniyor. Başbakanla görüşen Fatih Altaylı’nın açıkladığı şekilde 1400 kişilik tutuklama listesinde yer aldığı söylenen 200 avukattan bir kısmı bugün gözaltına alınmıştır. Bugüne kadar yürütülen diğer soruşturmaların akıbeti dikkate alındığında, hemen hepsinin tutuklanması şaşırtıcı olmayacaktır. Ancak bu halde, yargının meşruiyeti de tartışılacaktır. Zira bu soruşturmayla birlikte, pratik olarak avukat, yani savunma; yargılama faaliyetinin dışına atılmış olacaktır. Böylesi bir yargılama faaliyeti ise ancak diktatörlüklerde görülebilir. Gelişmeler karşısında; demokrasinin gereği olan kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kalktığını ve yürütmenin tek kuvvet olarak her şeyi belirleyen bir statüye yükseldiğini tespit edebiliriz.


KESK: BUNA BİR SON VERİN

KESK Genel Başkanı Lami Özgen ise, hükümetin Kürt sorununda çözümsüzlük dayattığını belirterek, yapılan gözaltıların keyfi olduğuna vurgu yaptı. AKP eliyle Kürt sorununun bir açmaza sokulmaya çalışıldığını kaydeden Özgen, “Hükümet bu açmazı legal Kürt siyasetine dayatmaya çalışıyor. Klasik güvenlik konseptinin bir parçası olarak bu operasyonlar yapılıyor. Bu hükümet artık buna son vermelidir. Bir an önce bu keyfi durum sonlandırılmalı, şimdiye kadar gözaltına alınan ve tutuklanan insanlar serbest bırakılmalıdır” dedi.


HABERTÜRK ŞEMASIYLA BAKIN

Polis ablukası altındaki Asrın Hukuk Bürosu’na gelen Avukat Özcan Kılıç, operasyon kapsamında İstanbul’da çok sayıda avukatın gözaltına alındığını belirtti. Sokağa alınmayan gazetecilere bir açıklama yapan Kılıç,  operasyonunun neden yapıldığı sorusuna “Habertürk gazetesinde yayınlanan şema vardı. Anladığımız kadarıyla polis bu şemaya göre hareket ediyor” yanıtını verdi. (İSTANBUL)


TALİMAT HÜKÜMETTEN

OPERASYONA tepki gösteren Türkiye Barış Meclisi dönem Sözüsü Metin Bakkalcı, operasyonların Kürt sorununu çıkmaza soktuğunu belirterek, “Başbakan Erdoğan MİT ve Adalet Bakanı ile görüşüyor, ardından ise operasyon başlıyor. Bu tesadüf değildir” dedi. Operasyonların ne hukuken ne de ahlaken bir yere konamayacağını belirten Bakkalcı, kritik bir dönemeçte olan Kürt sorununun iyice çözümsüzlüğe itildiğini söyledi. Operasyonların demokratik hayatı tahrip etmeye yönelik olduğunun altını çizen Bakkalcı, Başbakan Erdoğan’ın yaptığı görüşmelere dikkat çekerek, “Başbakan Erdoğan MİT ve Adalet Bakanı ile görüştü. Sonra operasyonlar oluyor. Bir de bizi salak yerine koyuyorlar. Başbakan çıkıyor bu operasyonların niye yapıldığını savunuyor, sonra da ‘ben yapmıyorum’ diyor. Kimse insanları kandırmasın” dedi.


OPERASYONU SAVUNDU

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ‘KCK’ adı altında yapılan operasyonlara ilişkin olarak, “Terör örgütü yapılanmasıdır. Legal değil illegal bir yapıdır. Böyle bir yapılanma karşısında soruşturma açılması normaldir. Suçlu olan ile olmayanın ayırt edilmesi önemlidir. Ayırt edildiğini düşünüyorum” dedi.  (ANKARA)

Evrensel'i Takip Et