11 Kasım 2010 00:00

Sema’nın sesinden Nâzım ile Brecht


HANS Eisler, Nâzım Hikmet, Bertold Brecht, ve Kurt Weil… yaşam öyküleri benzer, eserlerini yurtlarından uzakta yazmak zorunda kalan üç sanatçı. Brecht’in “bir çivi çakma duvara/ yarın gidersin buradan/ seni sılaya çağıran haber/anadilinden, anadilinden” dizelerindeki duyguyu hepsi aynı biçimde hissetti. Nâzım Hikmet’in Varna’dan geçen bir gemiyi “usulcacık” okşarken ellerinin yanışını belki de diğerleri de hissetti. Dünya emekçilerinin kurtuluş mücadelesi içinde yer alırken anayurtlarından uzağa düşmüş, yürekleri aynı biçimde çarpan dört yoldaştı onlar çünkü. Fakat yine de hüzünlü şiirler ve şarkılar yazmadılar sadece; eğlenceli, neşeli, alaycı şarkıların ve şiirlerin de ustasıydılar.
Hans Eisler öğrencilik yaşamında Almanya’da işçi koroları kurarak başladığı müziğini dünyaca ünlü bir kompozitör olarak tamamladı ve Naziler iktidara geldiğinde ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Sürgün yılları boyunca Brecht ile birlikte çalıştı, onun oyunlarının müziğini yaptı. Çok sayıda klasik müzik eserine imza attı. Kurt Weil bir Alman Yahudisiydi ve o da aynı nedenle yıllarca ana yurdundan uzakta yaşadı ve en iyi eserlerini sürgünde yazdı. Dünyaya epik tiyatro kavramını kazandıran, oyunları hâlâ ilgiyle izlenen Bertolt Brecht’in eserleri Weil ve Eisler’in müziği olmasa eksik kalacaktı. Ve Nâzım Hikmet… onun da ömrü hapiste ve sürgünde geçti. Geride bir çoğu bestelenmiş sayısız şiiri, duvarına bir çivi çakmadığı odalarda anadiliyle gelecek haberi bekleyerek yazdı belki de. Bu dört sosyalist sanatçı Sema’nın muhteşem sahnesinde bir araya geldiler. PeraFest kapsamında Ses Tiyatrosunda sahne alan Sema, Evrim Demirel’in piyanosu, Çağlayan Çetin’in viyolonseli eşliğinde Weil ve Eisler’in Brecht oyunları için ve Brecht şiirlerine bestelediği parçalarla, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelenmiş şarkıları söyledi.
Brecht’in öldüğü gün hemen hemen aynı saatlerde Ankara’da bir doğumevinde dünyaya gelen Sema çok sevdiği İstanbul’dan ayrılıp uzun süre Berlin’de yaşamış. Berlin’e giderken bir küçük bavul içinde götürdüğü Nâzım Hikmet, Pir Sultan ve Yunus Emre şiirleri ve şarkılar Brecht’inkilerle orada buluşmuş. Onun sürgün hikayesi de Nazım’ın, Brecht’in, Weil ve Eisler’in sürgün öykülerine karışmış.
Ses tiyatrosundaki konserinde seyirci işte bu buluşmaya tanık oldu. Anne Christin Rommen’in sade ve özenli sahne tasarımı ile Sema’nın içe işleyen sesinde. (İstanbul/EVRENSEL)


Nuray Sancar

Evrensel'i Takip Et