3 Aralık 2010 00:00

DURUM


Herhalde gizli diplomatik ilişkiler, anlaşmalar devletlerin halklarından en fazla sakladıkları konuların başında gelir. Devletler arasındaki gizli pazarlıklar, ilan edilen politikaların tam tersi yaklaşımlar, verilen güvenceler, siyasi ve ekonomik rüşvetler, iki yüzlülük, şantaj ve tehditler vb. bugünkü diplomasinin alanına girer. Özellikle büyük devletler küçüklerin iç işlerini, politikacıların durumunu, yöneticilerin ilişkilerini çok iyi bilirler ve gerektiğinde kullanırlar. Ama bütün bunların halka yansıyan yüzü devletler arası ilişkiler, nezaket, karşılıklı olarak söylenmiş güzel sözler vb.dir.
Bu neden böyledir? Devletler birbirleriyle içten ve samimi ilişkiler kurup, birbirlerinin ardından dolap çevirmeyi bırakamazlar mı? Ya da Wikileaks belgelerinde adı geçen politikacılar rüşvet almayı, güç ticareti yapmayı, gayri ahlaki yollardan zenginleşmeyi, edindikleri gücü kötüye kullanmayı bırakamazlar mı? Elbette bu soruları böylece uzatıp çoğaltmak olanaklıdır. Ama bu kadarı yeterlidir.
Wikileaks’a yansıyan belgeler bu günün dünyasını iyi resmetmektedir. Kapitalist sistem sermayenin kesin hakimiyeti üzerine kurulmuştur. Büyük tekellerin rüşvet yoluyla iş yapması, politikacıları satın alması, kurulmuş ilişkilerin iki yüzlülüğe, satın almaya, şantaja dayanması, insanlar arasındaki ilişkilere bencilce çıkarların egemen olması kapitalizmin dünyasında sadece sonuçtur. Bütün bu ilişkilerin temelinde işçinin kapitalist tarafından sömürülmesi, bu sömürü ilişkisi temelinde şekillenen burjuva dünyasının egemenliği bulunmaktadır. Kapitalizm kendi ilişkilerini ve insanını yaratmış, onu şekillendirmiştir.
Bu nedenle Wikileaks belgelerine yansıyan ilişkilerin aslında şaşırtıcı olmaması gerekir. Ama yine de şaşırmaktan kendimizi alıkoyamayız. Çünkü içinde yaşadığımız dünyanın, gelişmelerine tanık olduğumuz ilişkilerin, işlerin nasıl yapıldığına ilişkin yürüttüğümüz tahminlerin, birden bire gerçek yüzleri ile, kanıtları, tanıkları ve belgeleri ile önümüze çıkıverdiklerini görürüz. Önceleri tahminde bulunduğumuz olayların iç yüzünü böylece öğrenmiş, ilişkilerin yürütülüş sürecini anlamış oluruz.
En büyük emperyalist güçlerin sürekli egemenlik alanlarını genişletmek istediği, dev tekellerin pazarda aslan payını almak için her türlü yola ve yönteme başvurduğu, politikacıların ve hükümetlerin borsanın, bankanın ve piyasanın kölesi olduğu, işbirlikçi hükümetlerin efendilerinin çıkarları için bekçi köpekliğine soyunduğu, rüşvet almanın, bunları gizli hesaplara yatırmanın çabuk zenginleşmenin en etkili yolu olduğunun çok iyi bilindiği, çürümenin ve kokuşmuşluğun her yanı sardığı, ülkeleri yakıp yıkmak için uydurma belgelerin üretildiği bir dünya düzeninde başka ne türlü belgeler çıkacaktı ki?
Asıl şaşırtıcı olacak olan; içtenliğe, halklara, küçük devletlerin egemenliğine saygıya, devletler arasındaki ilişkide karşılıklı güvene ve dürüstlüğe dayanan diplomasiye, politikacıların, devlet adamlarının vahşi çıkarlara dayanmayan dürüstlüğüne, reddedilmiş rüşvetlere ilişkin çıkacak belgeler, gizli banka hesaplarının olmadığına ilişkin kanıtlar olmaz mı idi? Günümüz dünyasında üst sınıflara, onların ilişkilerine ilişkin konularda dürüst ve onurlu davranış nadir, çürümeye ve kokuşmuşluğa dayanan davranış genel ve yaygındır.
Bu nedenle hiç kimse Wikileaks’ın belge imal ettiği suçlamasında bulunmuyor. Reddebildikleri tek şey henüz belgeleri açıklanmamış gizli hesapları, belgelere konu olan davranış biçimlerini uygulamadıkları, aslında farklı davrandıkları vb.dir. Onlar hiçbir şey olmamış gibi davranışlarını sürdürmeye devam edeceklerdir. Ama dünyanın işçi ve emekçileri bütün bu kokuşmuşluktan, çürümüşlükten, sermayenin çıkarlarına kölelikten kurtulmuş yeni bir dünya için sürdürdükleri mücadeleyi daha bir inatla sürdüreceklerdir.
Ahmet Yaşaroğlu

Evrensel'i Takip Et