10 Eylül 2006 21:00
Ankara'nın Yenimahalle ilçesindeki "amele pazarı" her gün evine ekmek götürmek isteyen yüzlerce işçiye ev sahipliği yapıyor. Sabahtan akşama iş bekleyen ameleler, sigortasız, güvencesiz, günde 12-15 saat çalışıyor. Yenimahalle Belediyesi'nin işçi durağını ücra bir yere taşıma planı nedeniyle ameleler sürgün endişesiyle işbaşı yapıyor. Amele pazarı olarak anılan işçi durağı, günde ortalama 1500 işçiyi ağırlıyor. İnşaat, nakliye gibi gündelik işlerde çalışan ameleler güneşin doğmasıyla duraktaki yerlerini alıyor. Cebinde çay parası olanlar kahvelerde, olmayanlar kaldırımda geç saatlere kadar iş bekliyor. Yazın kışa nazaran işler biraz daha açılıyor ancak son yıllarda iş bulamadan günü bitirenlerin sayısı artıyor. İşe çıkanlar günde yaklaşık 40 YTL kazansa da, her gün iş çıkmıyor. Yemek, yol, kira parası derken işçiler ancak günü kurtarabiliyor. Amele pazarının sakinleri arasında yıllardır burayı mesken tutanların yanı sıra gençler de var. Amelelerin hemen hemen hepsi sendikasız, sigortasız, güvencesiz çalışıyor. Sigortası olanların sayısı 100 kişide 5'i geçmiyor. Amelelerin tek dayanağı ise Yeşil Kart. İş sırasında yaralanmak, sakatlanmak ya da hasta olmak ise günlerce ekmeksiz kalmak demek. Emeklilik ise onlar için hayal. Her yıl yüzlerce işçi özellikle ilkbahar ve yaz aylarında Yozgat ve Çorum'dan amele pazarına akın ediyor. Memlekete biraz olsun para götürmek ümidiyle bütün gün ter döken işçiler, akşamları ise bekar odalarında kalıyorlar. Amele pazarına yanaşan her arabanın etrafını anında onlarca işçi sarıyor. Sıkı pazarlıkların ardından işi alanlar giderken, diğerleri bir dahaki sefere kadar kahvelere ya da kaldırımlara geri dönüyor. İş nedeniyle zaman zaman kavga çıktığı da oluyor. Geçim derdiyle mücadele eden amelelerin bugünlerdeki en büyük endişesi ise ekmek kapılarının ellerinden alınması. AKP'li Yenimahalle Belediyesi, "çevredekiler rahatsız oluyor" gerekçesiyle amele pazarını Yahyalar'daki ücra bir araziye taşımaya hazırlanıyor. İşçiler kendilerine gösterilen yeni yerin izbe, boş bir araziden ibaret olduğunu, banyo, yemek, tuvalet gibi ihtiyaçlarını orada gideremeyeceklerini, zaten az olan işlerin daha da azalacağını düşünüyor. Amele pazarındaki işçiler, "Durak taşınırsa hepimizin hali harap" diyor. İşçilerin çoğu oy verdikleri AKP'ye ateş püskürüyor.

Kaldırımlar aşındı... Ahmet Şimşek 25 yaşında. İş bakımından kötü bir yıl geçirdiklerini belirten Şimşek, "Bir gün 100 milyonluk iş çıkıyor, sonra bir bakıyorsun 10 gün iş çıkmıyor. Ekonomi iyiye gitmiyor. Vatandaş da mağdur. Vatandaşta para yok ki işçi tutsun" diyor. Durağın taşınmasına tepki gösteren Şimşek, "Yahyalar'a gidersek, elimizdekinden de oluruz. Ben Ankaralıyım ama köyünü, toprağını bırakıp buraya gelenler de var. Ne olacak bizim halimiz" diye soruyor. Ali Öcal, 40 senedir amele pazarında çalışıyor. Öcal, "Ben bildim bileli bu durak burada. Bu kaldırımlar aşındı biz aşınmadık. İşçi için herkes buraya geliyor, burayı biliyor. Zaten 3 gün çalışırsak, 10 gün bekliyoruz. Burayı da elimizden alırlarsa biteriz. Sürekli iş olsa biz de çalışmak isteriz ama yok" diyor. Ali Şimşek ise 1994'ten bu yana Yozgat'tan Ankara'ya geliyor. 6 kişi bir bekar odasında, zor koşullarda yaşadıklarını söyleyen Şimşek, "Derdimiz eve üç kuruş götürmek. Zaten pek bir şey kalmıyor" sözleriyle derdini anlatıyor. 18 yaşındaki Dursun Coşkun, İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi. Aile bütçesine destek olmak için bu yaz amele pazarında çalışmaya başladığını anlatan Coşkun, "Burada kolay iş yok. Zorlandığım oluyor" diyor. Amele pazarının gençleri en çok işsizlikten yakınıyor ve kalıcı iş istiyor.

'Canımızı mı alacaklar?' "Sorunların çözümü ne" sorusuna ise Aydın isimli işçi şöyle yanıt veriyor: "Biz alın terimizle ekmeğimizi kazanıyoruz. Daha fazla üzerimize gelirlerse, her şeyi göze alırım. Canımı da alacak değiller ya! Böyle bir dernek falan olsa kaydolacağım ama nereye kaydolunur, nasıl yapılır bilmiyorum. Bir iki kez arkadaşlarla toplanıp yürüyüş yaptık. Aşağı yolda polisler bizi dövdü. Beni elebaşı diye öbür gün polis otosu alıp merkeze götürdü. 'Abi suçum ne?' dedim, 'Ben senin abin miyim?' diyor. 'Komiserim suçum ne?' diyorum, 'Ben senin komiserin değilim' diyor. Beni bir güzel dövdüler. Hiç bir şey yapamadık..."

Evrensel'i Takip Et